1 Mayıs İşçi Bayramı Çanakkale'de coşkuyla kutlandı. STK temsilcileri ve vatandaşlar eski salı pazarında toplanarak Cumhuriyet Meydanı'na kadar türkülerle marşlarla yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Milletvekili Özgür Ceylan da katıldı.
Yürüyüşte bir konuşma gerçekleştiren DİSK Çanakkale Başkanı METİN ceylan şunları söyledi:" Selam Olsun İşçi Sınıfına!!!Selam Olsun Yaratana!!!
"Bu Memleket Bizim, Bu Cehennem, bu Cennet Bizim " "Bu Davet Bizim" diyerek, bu meydanı dolduran işçiler, emekçiler, emekliler, kadınlar, gençler, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma günümüz, bayramımız kutlu olsun!
İşçi sınıfı mücadelesinde yitirdiğimiz bütün sınıf kardeşlerimizi, direnişlerde ve mücadelede yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.
Bu Dünya Kapitalizme Uygun Değil Çıkış Arıyoruz!!!
Varlığı işçinin emek gücüne bağlı olan kapitalizm; insanlığın, tüm canlıların ve doğanın geleceğini yok ediyor. Kamusal olan ne varsa parçalayan kapitalist sistemin, içinde bulunduğu yapısal sorunlar salgın ile beraber daha da büyüdü ve kapitalizmin cilası iyiden iyiye dökülmeye başladı.
Yaşanan her kapitalist krizde olduğu gibi son salgın sürecinde de insanlık dışı çalışma koşulları yaygınlaştı. Sermaye sahipleri işçi sınıfı üzerindeki tahakkümünü arttırıyor, işçileri daha uzun, daha sağlıksız, daha güvencesiz, daha ucuza çalıştırarak karlarını koruyor.
Bu yüzden ‘’Kapitalist sistemin son kullanma tarihi geçti! Bu düzeni değiştireceğiz diyoruz. Çıkış arıyoruz!
İktidar Emeği Ucuz Yaşamı Pahalı Hale Getirdi!
İşçi sınıfı; işsizlik, yoksulluk, yüksek enflasyon, düşük ücret, uzun çalışma saatleri ve güvencesizlikle ezilmek isteniyor!
Haksız gelir ve servet transferleri ile eşitsizlik artarken demokrasinin lime lime edildiği, hukukun siyasallaştığı, insan hak ve özgürlüklerinin otoriter rejim altında ezildiği ülkemizde, iktidarın yanlış ekonomi yönetimi ile yaygınlaşan ve derinleşen bir yoksullukla karşı karşıyayız. Ülkenin kamusal kaynakları bir avuç sermayeye peşkeş çekiliyor, varlıklarımız özelleştirme, kamu - özel işbirliği ve yap-işlet-devret projeleriyle elimizden alınıyor, geleceğimiz yok ediliyor.
Milyonlar işsiz, Milyonlar Çaresiz, Milyonlar geçinemiyor!
İşsizlik, güvencesiz çalışma ve sefalet artıyor. İşsiz sayısının 9 milyona dayandığı bir ülke olduk. Milyonlarca emekçi açlık sınırının altında bir asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş durumda. İşçi sınıfı artık temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma geldi. İktidar bunu görüyor, kabul ediyor ancak çözüm üretmiyor. İşçilerin sırtından elde ettikleri nimetlerle her gün biraz daha palazlanan bir avuç sermaye sahibinin aksine işçiler, insanca yaşamanın asgari koşulları için mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Enflasyon, pahalılık, işsizlik, güvencesizliğin yanında kötü çalışma koşullarıyla iş güvenliğinden yoksun bir şekilde sağlıklarında hatta canlarından oluyorlar.
Sosyal güvenlik şemsiyesi ise delik deşik edilmiş durumda. Nitelikli, ücretsiz, kamusal sağlık ve eğitimden bahsetmek artık çok zor, sağlık da, eğitim de ticari hale gelmiş durumda.
Kısacası işçi sınıfı, sermayenin çıkarları doğrultusunda kurgulanmış kapitalist sistemde hukuksuz ve keyfi bir biçimde türlü haksızlığa maruz kalıyor. Fırsat eşitliği, adil bölüşüm, cinsiyet eşitliği ve temel insan hakları bu sistemde yok; işsizlik, yokluk, güvencesizlik, kriz ve yasaklar var. ANCAK bu böyle gitmez, Çaresiz DEĞİLİZ!
Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu akıl dışı düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür. 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var.
Emeğin, barışın, demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün egemen olduğu bir düzeni biz kuracağız!
Küçük bir azınlık için çoğunluğun hiçe sayıldığı bu düzenin ömrünü kısaltmak, işçilerin, emekçilerin birlik ve dayanışma ekseninde mücadeleyi yükseltmesiyle mümkün hale gelecektir. İşçilerin gücü emeği ve bilincidir. Eşit, adil, demokratik ve emekten yana bir toplumsal dönüşüm için daha kararlı, daha örgütlü, daha dayanışmacı bir mücadeleyi hep birlikte öreceğiz. Sadece ekonomik kazanımlarımız için değil, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet talebimizdeki ısrarlı ve kararlı duruşumuzla işçi sınıfı mücadelesini büyütmeye ve bu acımasız düzen karşısında durmaya devam edeceğiz. Karanlık Gidecek, gezi kalacak, biz kalacağız.
İnsanlığın Geleceği İşçi Sınıfının Ellerinde!
1 Mayıs’la Umudu Yükseltecek, Mücadeleyi Büyüteceğiz!
Sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir iş, gelir ve sosyal güvenlik İSTİYORUZ!
Demokrasi İSTİYORUZ!
Eşit ve adil bir bölüşüm, sosyal adalet İSTİYORUZ!
İş güvencesi, özgür toplu sözleşme hakkı ve örgütlenme özgürlüğü İSTİYORUZ!
Belediye şirket işçilerine kadro İSTİYORUZ!
Kamusal, nitelikli, parasız ve erişilebilir sağlık ve eğitim İSTİYORUZ!
Hukukun üstünlüğünü İSTİYORUZ!
Savaşsız, şiddetsiz bir dünya İSTİYORUZ!
İstanbul Sözleşmesinden VAZGEÇMİYORUZ!
Eşit işe, eşit ücret İSTİYORUZ!
Doğanın talanı ve sömürüsüne son verilsin İSTİYORUZ!
Ücretler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını İSTİYORUZ!
Hukuksuz olarak işinden edilenler işlerine geri dönsün İSTİYORUZ!
Yaşasın Birlik, Yaşasın Dayanışma, Yaşasın Mücadele!
YAŞASIN 1 MAYIS! YAŞASIN 1 MAYIS! YAŞASIN 1 MAYIS!"
Diğer STK temsilcilerinin de yaptığı konuşmalar ile kutlama sona erdi.
"Bu Memleket Bizim, Bu Cehennem, bu Cennet Bizim " "Bu Davet Bizim" diyerek, bu meydanı dolduran işçiler, emekçiler, emekliler, kadınlar, gençler, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma günümüz, bayramımız kutlu olsun!
İşçi sınıfı mücadelesinde yitirdiğimiz bütün sınıf kardeşlerimizi, direnişlerde ve mücadelede yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.
Bu Dünya Kapitalizme Uygun Değil Çıkış Arıyoruz!!!
Varlığı işçinin emek gücüne bağlı olan kapitalizm; insanlığın, tüm canlıların ve doğanın geleceğini yok ediyor. Kamusal olan ne varsa parçalayan kapitalist sistemin, içinde bulunduğu yapısal sorunlar salgın ile beraber daha da büyüdü ve kapitalizmin cilası iyiden iyiye dökülmeye başladı.
Yaşanan her kapitalist krizde olduğu gibi son salgın sürecinde de insanlık dışı çalışma koşulları yaygınlaştı. Sermaye sahipleri işçi sınıfı üzerindeki tahakkümünü arttırıyor, işçileri daha uzun, daha sağlıksız, daha güvencesiz, daha ucuza çalıştırarak karlarını koruyor.
Bu yüzden ‘’Kapitalist sistemin son kullanma tarihi geçti! Bu düzeni değiştireceğiz diyoruz. Çıkış arıyoruz!
İktidar Emeği Ucuz Yaşamı Pahalı Hale Getirdi!
İşçi sınıfı; işsizlik, yoksulluk, yüksek enflasyon, düşük ücret, uzun çalışma saatleri ve güvencesizlikle ezilmek isteniyor!
Haksız gelir ve servet transferleri ile eşitsizlik artarken demokrasinin lime lime edildiği, hukukun siyasallaştığı, insan hak ve özgürlüklerinin otoriter rejim altında ezildiği ülkemizde, iktidarın yanlış ekonomi yönetimi ile yaygınlaşan ve derinleşen bir yoksullukla karşı karşıyayız. Ülkenin kamusal kaynakları bir avuç sermayeye peşkeş çekiliyor, varlıklarımız özelleştirme, kamu - özel işbirliği ve yap-işlet-devret projeleriyle elimizden alınıyor, geleceğimiz yok ediliyor.
Milyonlar işsiz, Milyonlar Çaresiz, Milyonlar geçinemiyor!
İşsizlik, güvencesiz çalışma ve sefalet artıyor. İşsiz sayısının 9 milyona dayandığı bir ülke olduk. Milyonlarca emekçi açlık sınırının altında bir asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş durumda. İşçi sınıfı artık temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma geldi. İktidar bunu görüyor, kabul ediyor ancak çözüm üretmiyor. İşçilerin sırtından elde ettikleri nimetlerle her gün biraz daha palazlanan bir avuç sermaye sahibinin aksine işçiler, insanca yaşamanın asgari koşulları için mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Enflasyon, pahalılık, işsizlik, güvencesizliğin yanında kötü çalışma koşullarıyla iş güvenliğinden yoksun bir şekilde sağlıklarında hatta canlarından oluyorlar.
Sosyal güvenlik şemsiyesi ise delik deşik edilmiş durumda. Nitelikli, ücretsiz, kamusal sağlık ve eğitimden bahsetmek artık çok zor, sağlık da, eğitim de ticari hale gelmiş durumda.
Kısacası işçi sınıfı, sermayenin çıkarları doğrultusunda kurgulanmış kapitalist sistemde hukuksuz ve keyfi bir biçimde türlü haksızlığa maruz kalıyor. Fırsat eşitliği, adil bölüşüm, cinsiyet eşitliği ve temel insan hakları bu sistemde yok; işsizlik, yokluk, güvencesizlik, kriz ve yasaklar var. ANCAK bu böyle gitmez, Çaresiz DEĞİLİZ!
Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu akıl dışı düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür. 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçamaz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz. Biz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tüm sömürülenler, yoksullaşanlar ve ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var.
Emeğin, barışın, demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün egemen olduğu bir düzeni biz kuracağız!
Küçük bir azınlık için çoğunluğun hiçe sayıldığı bu düzenin ömrünü kısaltmak, işçilerin, emekçilerin birlik ve dayanışma ekseninde mücadeleyi yükseltmesiyle mümkün hale gelecektir. İşçilerin gücü emeği ve bilincidir. Eşit, adil, demokratik ve emekten yana bir toplumsal dönüşüm için daha kararlı, daha örgütlü, daha dayanışmacı bir mücadeleyi hep birlikte öreceğiz. Sadece ekonomik kazanımlarımız için değil, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet talebimizdeki ısrarlı ve kararlı duruşumuzla işçi sınıfı mücadelesini büyütmeye ve bu acımasız düzen karşısında durmaya devam edeceğiz. Karanlık Gidecek, gezi kalacak, biz kalacağız.
İnsanlığın Geleceği İşçi Sınıfının Ellerinde!
1 Mayıs’la Umudu Yükseltecek, Mücadeleyi Büyüteceğiz!
Sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir iş, gelir ve sosyal güvenlik İSTİYORUZ!
Demokrasi İSTİYORUZ!
Eşit ve adil bir bölüşüm, sosyal adalet İSTİYORUZ!
İş güvencesi, özgür toplu sözleşme hakkı ve örgütlenme özgürlüğü İSTİYORUZ!
Belediye şirket işçilerine kadro İSTİYORUZ!
Kamusal, nitelikli, parasız ve erişilebilir sağlık ve eğitim İSTİYORUZ!
Hukukun üstünlüğünü İSTİYORUZ!
Savaşsız, şiddetsiz bir dünya İSTİYORUZ!
İstanbul Sözleşmesinden VAZGEÇMİYORUZ!
Eşit işe, eşit ücret İSTİYORUZ!
Doğanın talanı ve sömürüsüne son verilsin İSTİYORUZ!
Ücretler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını İSTİYORUZ!
Hukuksuz olarak işinden edilenler işlerine geri dönsün İSTİYORUZ!
Yaşasın Birlik, Yaşasın Dayanışma, Yaşasın Mücadele!
YAŞASIN 1 MAYIS! YAŞASIN 1 MAYIS! YAŞASIN 1 MAYIS!"
Diğer STK temsilcilerinin de yaptığı konuşmalar ile kutlama sona erdi.