2010 yılında bilim adamları tarafından endüstriyel ürünlerin yapımı aşamasında kendiliğinden oluşan trans yağ asitlerinin kalp hastalıkları, diyabet ve ani kardiyak sisteme bağlı ölümlerin sorumlusu olabileceğinin bildirilmesinin ardından;
2012 yılından günümüze kadar yapılan çalışmalar trans yağ asitlerinin kanser, alerji ve hücre zarına olumsuz etkilerini de göstermiştir.
Alınan kalori aynı olmasına rağmen vücutta özellikle karın bölgesinde yağ birikimi ve kilo alımına sebep olabileceği bilinmektedir.
Ve günümüzde trans yağlar en tehlikeli yağ cinsi olarak gösterilmekte…
Aslında trans yağ içeren hidrojenize yağlar zaten bildiğimiz, sıvı bitki yağlarının hidrojen ile ısıtılması sonucu oluşan yağlardır. Ne kadar çok hidrojenize olursa o kadar da katılaşır. Bu haliyle de doğallıktan çıkıp sentetikleşir.
Yapay olarak oluşturulabilen trans yağlar dışında bir de doğal trans yağ asitleri mevcuttur. Örneğin; bazı geviş getiren koyun, kuzu, inek gibi hayvanların süt ve etlerinde de az miktarda trans yağ asidi bulunmaktadır.
Bunların dışında yağların yüksek sıcaklıklarda sürekli olarak ısıtılması ve kızartılması ile de bu yağ türü oluşumu gözlenmektedir.
Tereyağı, katı margarinler, sağlıklı sıvı yağların bir kere kızartılması, krema, kaymak, salam, sosis, sucuk ve kavurma trans yağ asitleri açısından zengin yiyeceklerdir.
Krakerler, patates cipsleri, patlamış mısır, bisküviler ve şekerlemeler yüksek oranda trans yağ içerir.
Bunun dışında hayvansal besinlerin görünen yağları da ciddi trans yağ asidi içerir. Tavuğun derisi ve jelimsi olan yağları, kırmızı etin beyaz görünen yağlı kısmı, balıkderisi trans yağ asidi içermektedir.
Tabi ki kullanımındaki en büyük etken; maliyetin daha düşük olmasıdır. Birçok gıda firması bu yağın kullanımını daha kolay ve ucuz buluyor. Trans yağlar en çok margarinlerde, ticari kızartma yağlarında (birden çok kullanılabildiği için), hazır paketlenmiş ürünlerde, pastane ürünlerinde ve özellikle fastfood zincirlerinde oldukça fazla bulunuyor.
Bir gıdanın trans yağ içerip içermediğini ambalaj etiketi üzerinde bulunan “içindekiler” bölümünü okuyarak öğrenebilirsiniz. Etiketleme tebliğine göre % 1'in altında trans yağ içeren bitkisel yağların kullanıldığı ürünlerde "Trans yağ içermez" ifadesi kullanılmaktadır. Trans yağ içeren ürünlerin ambalajlarının bazılarında ise “trans yağ” yerine “hidrojenize yağ”, “hidrojene nebati yağ” veya “hidrojene bitkisel yağ” gibi trans yağ kullanıldığını belirten ibarelere de dikkat edilmelidir.
Dünyada hemen tüm ülkelerde etiketlerde hazır paket ürünlerin trans yağ asidinin % 1’in altında olması ve trans yağ içermediğinin de belgelenmesi gerekmektedir.
Sağlık ve ağız tadı ile kalın…
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Kasım 2020 - 10:00
100 G. daki kalori içeriğinden daha önemli… Transyağ içeriği
2010 yılında bilim adamları tarafından endüstriyel ürünlerin yapımı aşamasında kendiliğinden oluşan trans yağ asitlerinin kalp hastalıkları, diyabet ve ani kardiyak sisteme bağlı ölümlerin sorumlusu o
YAZARLAR
26 Kasım 2020 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir