Yazıma uzun zamandır takip ettiğim ve çok sevdiğim bir blogdan (moralev.com) birkaç önemli cümleyle başlamak istiyorum.
“Yaratım, kaostan doğar. 11-11, işte bu noktada hizmete girer. Müthiş bir yaratım gücü sunar. 11-11 kapısı ise bu yolda BÜYÜK YENİLENME enerjisi getiriyor. Bu çok güçlü enerjiye kendinizi açın. Yaratım için dengeye niyet edin. Hepsinden de önemlisi, kalbinizi açmaya niyet edin.
11-11’in en büyük önemi, yüksek bilince geçişe yol açmasıdır, zamanda bir noktada Işık Melekleri sunduğunuz duaları ve iyi niyetleri alır ve yeryüzünde yaratımlarında yardımcı olur.
11-11 güçlendirmesinin daha büyük niyeti her zaman İlahi Enerjiyi yeryüzünün derinliklerine indirmek ve böylece gezegensel evrimleşmenin yayılmasına yardımcı olmaktır. Milyonlarca uyanmış insan Geçitlerden İlahi Işığa erişirken, sonuç tüm insanlığın kalplerinin her köşesine yayılan Birliktelik Bilinci olacaktır.” Önemli bir zamandayız, önemli bir yıl, önemli bir ay ve önemli bir gün! 11-11 enerjileri yukarıda çok güzel ifade edilmiş ve farklı bir yaratımın başlangıcı olarak gösterilmiş. Böylesine dönüştürücü bir dönemde olmak bize de büyük bir sorumluluk yüklüyor aslında. Her ne kadar zamana yetişemesekte, bazı değişimleri tam algılayamasakta böyle bir dönemde yaşamak aynı zamanda güçlü ruhlar olduğumuzu göstererek bizi onurlandırıyor bir nevi. “Yaratım kaostan doğar!” Ne kadar güçlü ve derin bir cümle değil mi? Dünyaya baktığımızda durum aynen böyle… Her şey büyük bir kaos olarak görünüyor bizlere… Korkuyoruz, endişeleniyoruz, bir şeyleri öngörememek, anlayamamak bazen bizi çok tedirgin ediyor. Hayata güvenimiz neredeyse sıfırlandı, neden burada olduğumuzu, ne yapacağımızı bilemiyoruz artık! Her şeyden o kadar korkar hale geldik ki artık o sınırdan geçme noktasındayız. O sınır dediğim şey “bütün korkularımızı aşma noktası”. Çünkü korkmaktan yorulduk ve sıkıldık ölesiye. Şimdi korkularımızı aşıp gevşediğimiz ve yeni bir gerçekliğe doğacağımız noktadayız. Hayatın ve zamanın bizi bu kadar sıkıştırması hep bu basamağı aşabilmemiz için aslında. Korkusuzca ve cesurca yaşayarak yeni bir yaratıma açık olma hali yani! Bu noktaya gelene ne mutlu… Gelemeyenler içinse her daim bir fırsat olacak. Yeter ki insanoğlu dönüşmek istesin… İşte 11-11 kapısı dönüşebileceğimiz harika bir fırsat bizim için. Eski bilinçten sıyrılıp yeni bir gerçekliğe doğabiliriz bu güçlü enerjiler sayesinde. Bunu değerlendirelim, bu fırsatın farkına varalım inşallah! Dönüşümün sonunda da “bütünsel bilinç” evresine geçelim ve yeni dünyayı büyük bir farkındalıkla, bütünsellik ve birlik bilinciyle yaratalım… Yazımı bitirirken yine güçlü bir cümleyle ve umutla bitirmek istiyorum. Sevgili Ufuk Tarhan’ın (Türkiye’nin ilk fütüristi) sözü ilham versin bütün ruhlara… “Gelecek güzel gelecek!” Gülümseyin geleceğe... ;) Emel Uğur Kırıcı
11-11’in en büyük önemi, yüksek bilince geçişe yol açmasıdır, zamanda bir noktada Işık Melekleri sunduğunuz duaları ve iyi niyetleri alır ve yeryüzünde yaratımlarında yardımcı olur.
11-11 güçlendirmesinin daha büyük niyeti her zaman İlahi Enerjiyi yeryüzünün derinliklerine indirmek ve böylece gezegensel evrimleşmenin yayılmasına yardımcı olmaktır. Milyonlarca uyanmış insan Geçitlerden İlahi Işığa erişirken, sonuç tüm insanlığın kalplerinin her köşesine yayılan Birliktelik Bilinci olacaktır.” Önemli bir zamandayız, önemli bir yıl, önemli bir ay ve önemli bir gün! 11-11 enerjileri yukarıda çok güzel ifade edilmiş ve farklı bir yaratımın başlangıcı olarak gösterilmiş. Böylesine dönüştürücü bir dönemde olmak bize de büyük bir sorumluluk yüklüyor aslında. Her ne kadar zamana yetişemesekte, bazı değişimleri tam algılayamasakta böyle bir dönemde yaşamak aynı zamanda güçlü ruhlar olduğumuzu göstererek bizi onurlandırıyor bir nevi. “Yaratım kaostan doğar!” Ne kadar güçlü ve derin bir cümle değil mi? Dünyaya baktığımızda durum aynen böyle… Her şey büyük bir kaos olarak görünüyor bizlere… Korkuyoruz, endişeleniyoruz, bir şeyleri öngörememek, anlayamamak bazen bizi çok tedirgin ediyor. Hayata güvenimiz neredeyse sıfırlandı, neden burada olduğumuzu, ne yapacağımızı bilemiyoruz artık! Her şeyden o kadar korkar hale geldik ki artık o sınırdan geçme noktasındayız. O sınır dediğim şey “bütün korkularımızı aşma noktası”. Çünkü korkmaktan yorulduk ve sıkıldık ölesiye. Şimdi korkularımızı aşıp gevşediğimiz ve yeni bir gerçekliğe doğacağımız noktadayız. Hayatın ve zamanın bizi bu kadar sıkıştırması hep bu basamağı aşabilmemiz için aslında. Korkusuzca ve cesurca yaşayarak yeni bir yaratıma açık olma hali yani! Bu noktaya gelene ne mutlu… Gelemeyenler içinse her daim bir fırsat olacak. Yeter ki insanoğlu dönüşmek istesin… İşte 11-11 kapısı dönüşebileceğimiz harika bir fırsat bizim için. Eski bilinçten sıyrılıp yeni bir gerçekliğe doğabiliriz bu güçlü enerjiler sayesinde. Bunu değerlendirelim, bu fırsatın farkına varalım inşallah! Dönüşümün sonunda da “bütünsel bilinç” evresine geçelim ve yeni dünyayı büyük bir farkındalıkla, bütünsellik ve birlik bilinciyle yaratalım… Yazımı bitirirken yine güçlü bir cümleyle ve umutla bitirmek istiyorum. Sevgili Ufuk Tarhan’ın (Türkiye’nin ilk fütüristi) sözü ilham versin bütün ruhlara… “Gelecek güzel gelecek!” Gülümseyin geleceğe... ;) Emel Uğur Kırıcı