6 Nisan 2018 günü bakın İl Genel Meclisi Salonunda neler yaşanıyor. Tırnak içinde yazıyorum “..çünkü şirket bazılarına telefon ediyor bazı partililer bazı arkadaşlara telefon ediyor..etki altında kalmamamız gerekiyor.” Aslında bugün yaşananlar dünden farklı değil.
RES’lerde fırtınalar kopuyor. Dedikodular deli gibi ortalık yerde saçılıyor. İl Genel Meclisi Üyelerinin üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığı konuşuluyor. İl Genel Meclisi Üyesi şunu unutmamalı; sizin oradaki göreviniz bu şehrin çıkarlarını korumak. Peki koruyor mu ? Onun kararını varın siz verin.
6 Nisan Cuma .. 2018 yılının güzel bir ilkbahar sabahı. Bugün, İl Genel Meclisi üyeleri çok önemli bir komisyon raporunu konuşacak ve oylayacaktı. Türlü türlü dedikodular dönüyordu. Bir beldenin ensesine sıkıştırılacak, oradan Troya Ulusal Parkına burnunu sokacak, zeytin ağaçlarını talan edecek Hasanoba Rüzgar Tribünlerinin kaderi oylanacaktı..
Akfen’e ait, Çanakaleli bir firmadan 13 Haziran 2017 tarihinde lisansı satın alınan Hasanoba Rüzgar Enerji Satraliher şeyin yolunda gideceğinden o kadar emin ki; inşaata başlama tarihini Mart 2018 olarak planlamış. Çok küçük bir örnek verelim; burada sadece yollar bile tek başına 147.000 m² alana yayılıyor. Bu resmiyette, gerçekleşme oranı daha yüksek.
Yukarıda verdiğimiz tarihte, yani 6 Nisan 2018 tarihinde komisyonun olumsuz raporu reddedilerek “İmar ve Bayındırlık Komisyonunun hazırladığı “İlimiz Merkez İlçe İntepe ve Çınarlı Köyü sınırları içinde bulunan taşınmazlar için hazırlanan “Enerji Üretim Alanı” amaçlı 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Dayalı Üretim Tesis Alanı (RES)” amaçlı 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı” kabul edilmiş oldu.
Bugün yeniden dedikoduların kıçına motor takılmış gibi son sürat aşağı mahalleden yukarı mahalleye ulaştığı bir anda Hasanoba Rüzgar Santrali Projesinin oylama tutanaklarını paylaşmak istedik. İddialar ciddi; meclis üyelerine telefonların geldiği söyleniyor. İşte bu söylentilerin gölgesinde iki yıl önce yapılan oylamayı hatırlayalım mı ?
Hicri NALBANT;
İmar Komisyonunda reddedilerek gelen bu konu hepimizin bildiği bir konu. Tekrar tekrar bu Meclisin gündemine gelen bir konu. Konuyla ilgili daha önce Meclisimizden tüm yenilenebilir enerji kaynaklarına gösterdiğimiz hassasiyet nedeniyle bugüne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı hemen hemen tamamında bu Meclis oy birliği ile karar verdi. Yani rüzgar santrali kurulacaksa tamam güneş panelleri kurulacaksa tamam hatta jeotermal kaynaklardan enerji üretilecekse ona da tamam demiştir. Yani bu konuda hiçbir arkadaşımızın tereddüdü yok. Ben bu vesile ile bu kararları alan bütün arkadaşlarıma bir kez daha burada teşekkür etmek istiyorum. Ancak bu şu anlama gelmiyor. Bütün yenilenebilir enerji kaynaklarına buradan oy birliği ile onay çıkacak anlamına gelmiyor. Yanlış yerlere kurulmamak kaydıyla tümüne onay verdik bugüne kadar. Bundan sonra da bu tür talepler gelirse onlara da aynı şekilde onay vereceğimizi herkes bilmeli. Bu konu daha önce gündeme geliyor biz de biraz önce belirttiğim düşüncelerle kabul diyoruz. Daha sonra İntepe halkının da büyük tepkisi ve itirazıyla konu tekrar buraya geliyor. O zaman da İntepe halkı haklıdır diyoruz. Bu projeye dahil altı direğin yeri değişsin diye karar veriyoruz. Daha sonra şirket bu kararı mahkemeye götürüyor. Mahkeme de bizim verdiğimiz kararın doğru olduğunu burada Ofrenion antik kentinin Hektor Tümülüsü’nün birisi birinci derecede sit birisi ikinci derecede sit bulunduğu bölgenin burayla ilişkisi olduğunu gelecekte önemli bir turizm merkezi olabilecek bir yerin üzerine rüzgar güllerinin kurulmasının doğru olmayacağına karar veriyor ve şirketin talebini reddediyor. Yani bizim altı direğin yeri değişsin kararımızı mahkeme de onaylıyor. Bunun üzerine şirkete birileri dahil oluyor. Yeni baştan bir işlem başlatıyorlar. Diyorlar ki iki direği kaldırdık projeyi değiştirdik. Tekrar Meclisin gündemine getiriyorlar. Bu özetle hukuku arkadan dolanmaktır. Hukuk bu konuda karar vermiştir. Bu konuda yapılacak başka bir işlem olmaması gerekir. Bunu yapan çantacı şirket diyorum ben ona. Ben onu Biga sahillerine Karabiga yöresine termik santraller kurulurken de moderatörlük yapmıştır bu şirket. Hatta dün aldığımız bir karar Ağan Santralinin Danıştay tarafından iptal edildiğini öğrendik. Karaburun Santralinin bir daha itiraz yolu olmamak kaydıyla Danıştay tarafından iptal edildiğini öğrendik. Yani bu santrallerin Kirazlıdere Santralinin de yapılmasında belli bir noktaya kadar bu şirketin görev aldığını ben biliyorum. Onun için çantacı diyorum. Bu konu biraz önce bahsettiğimiz gibi sadece hukuki bir konu değil. Konunun insani vicdani tarafları da var. İntepe halkı rahatsız. O direkler oraya kurulursa strese girecek sıkıntıya girecek bunu da zaten yaptıkları eylemlerle gösterdiler. Bu nedenle konu sadece hukuki değil insani ve vicdanidir. Ayrıca konunun bir de ahlaki tarafı var. Bu Mecliste oy birliği ile karar aldığımız bir konuda şimdi farklı bir yönde bir de mahkeme kararına rağmen o zaman mahkeme kararı yoktu. Mahkeme kararına rağmen karar değiştirmenin ahlaki boyutu da vardır. Bunu da burada hatırlatmak istiyorum. O nedenle bu karar önemli. Meclisimiz için bir sınav niteliğindedir. Alınacak sonuca göre konu tekrar yargıya taşınacaktır. Ya şirket taşıyacak ya Meclis taşıyacak ya ilgili köy muhtarlığı taşıyacak. Eğer öyle bir durum olursa bende davacı olurum. Bu nedenle bu Mecliste kullanılan oyların isim isim belirlenmesini istiyorum. Şu nedenle istiyorum. Eğer onay verilirse dava açma hakkını kazanmak için istiyorum bunu. Bir de herkes durumu görsün istiyorum. Bu Meclisin burada düzgün bir sınav vereceğine inanıyorum.
Çanakkale'nin rüzgar enerji potansiyelini gösteren bir harita.
Ali KOLTUK
Bu konuda Hicri Beyin ifadeleri sanki bizi tehditvari gibi bir hava estirdi kanaatini taşıyorum. Tabii ki köylü vatandaşımız hakkını savunacaktır şirket de savunacaktır. Bu konuda bazılarımızın bildiği bazılarımızın bilmediği mahkeme ile ilgili kararın kurumumuz avukatı tarafından ifade edilmesini gerçekten burada köyün menfaati mi kişilerin menfaati mi ön plana çıkıyor rahatsızlık hususu mu ön plana çıkıyor. Benim de bildiğim rüzgar gülü dikilip de köylerin dibinde bundan önce hep beraber olur verdiğimiz fakat köylünün hiçbir şekilde rahatını bozan o rüzgar güllerinin çıkarmış olduğu sesi rahatsızlığı düşünmeden köylerin dibine ruhsat verdiğimizi de biliyoruz. Bu açıdan avukatımız bu konuda kim kimi mahkemeye vermiş biz ne karar almışız ne gibi işlem yapmışız bu konuda net ve aydınlatıcı bilgi vermesini talep ediyorum.
Hasanoba Rüzgar Santrali izinleri.
Meraklısına:
Bunun üzerine İl Özel İdaresinden Hukuk Müşaviri İlknur ÜZENLİ konu ile ilgili açıklamalarda bulunuyor ve tartışma kaldığı yerden devam ediyor.
Nazmi KÜTÜKCÜLER
Ben aynı zamanda Komisyon Üyesiyim gitti Koruma Kurulunun da bu konudaki görüşlerini aldım. Mahkeme gerekçesinde o bölgenin arkeolojik sit alanı olduğunu ve Ofrenion kentinin Truva Assos gibi turizm merkezi olabileceği yönünde. 19’uncu yüzyılda burada İngiliz bir araştırmacı araştırma yapmış. Çıkan eserlerin sergilendiğini söylüyor. Mahkemenin atadığı bilirkişi gitmiş bölgede inceleme yapmış. Bunlar arasında arkeologlar da var. Kültür Varlıkları Koruma Kuruluna söylediğim şu. Mahkemenin böyle bir kararı var siz nasıl onay verdiniz. Dediler ki birincisi bu yeni bir dosya ikincisi iki direği iptal etmişler. Diğer direkler de yine aynı yerlerde olduğu için onay verdik dediler. Şöyle düşündüm ben de vicdani olarak evet rüzgar enerji santrallerini hepimiz seviyoruz. Hatta ben son güne kadar olsun diye uğraşıyordum olmasını istiyordum vicdanen. Fakat şöyle bir değerlendirme yapma ihtiyacı duydum. Direklerin yerleri değişebilir ama bir kentin yeri değişemez. Direklerin yerlerinin değiştirilmesinin daha uygun olacağını düşündüğüm için red diyorum.
Ahmet ÇİÇEK
İmar Müdürümüz konuyu çok iyi biliyor. O konuda bize bir bilgi versin. O bölge SİT’e girmiyor. Direklerin dikileceği yer sit alanına girmiyor. Bu konuyu şundan dolayı dile getirmek istedim. Köylü İntepe Köyünün genişleme alanına bu direkler engel oluyor diyor. Nazmi Beyin dediği gibiyse İntepe Köyünün genişleme alanı sit alanı olmuş oluyor. Böyle bir şey yok ondan bu konuya açıklık getirelim dedim.
Bülent KORKMAZ
Kurum görüşlerini incelediğinizde Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun yazısını okudum. O bölgede birinci veya ikinci derece sit alanı olmadığı yapılan incelemede tarihi bir eser ve kalıntı olmadığı söyleniyor. Bu iş yapılırsa inşaat esnasında tarihi biresere rastlanırsa hemen jandarmaya haber verilir rutin şeyler. Nazmi Beye sit alanı demişler ama kurumun resmi raporunda sit ile alakalı hiçbir şeyden bahsedilmiyor.
Ufuk ÜNVER
Bu konu Hicri Beyin Nazmi Beyin Ahmet Beyin Bülent Beyin Sevil Hanımın ve hukukçuların belirttiği gibi uzun süredir gündemimizde olan bir konu. Şimdi ben size birkaç madde halinde bunu söyleyeyim. Birincisi Nazmi Beyin ifadesi doğru. Hiçbir direğin koordinatlarının yeri değişmeden tekrar talepte bulunuluyor. Fakat altı tribünün iki adedi vatandaşın birinin mahkemeye vermesinden dolayı iki adet tribüne şu an Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu o bölgenin tamamına hiçbir görüş veremiyor. İki adet tribünün şu an olmama sebebi sadece bu. Diğer tribünlerin bütün koordinatları aynı şekilde. Çağman Beyin Koruma Kurulu Müdürünün ifadesi de aynı şekilde Nazmi Beyin dediği gibi. Biz sadece eski görüşe istinaden hiçbir koordinat değişmediği için aynı görüşü verdik bu birinci mesele. İkinci mesele şu an Doğtaş firmasının başvurduğu yerde kamulaştırma yapması lazım. Daha hiçbir kişiden kamulaştırma yapmadı. Kamulaştırma yapmadığı halde nasıl imar planına başvurdu bu ikinci mesele. Hiçbir orman alanını maliye alanını kiralayamadı daha. Burada bir kamulaştırma yok. Halbuki kamulaştırma olmadan imar planına başvurmaması gerekiyor. Diğer bir konu. Hicri Beyin dediği gibi hiçbir vatandaşımız ve bizler rüzgar tribününe rüzgar enerjisine karşı değiliz. Herkes bunu destekliyor ama rüzgar enerjisi ama güneş tribünü bunlar insanların yaşamı olması için gerekli. Eğer insan yaşamı yoksa ne rüzgar tribününün ne güneş tribününün bir anlamı yok. Dört adet tribünün başka yere dikilme imkanı çok müsait. Çünkü kiralanan alan çok geniş. Fakat İntepe halkını ve İntepe yerleşim yerini dört adet direk gibi bir yerden söküp bir yere taşıma halimiz yok imkanımız da yok. Çünkü köyler sabit yaşam alanında yer alırlar. Dört adet tribün çok rahatlıkla sökülüp başka yere taşınabilir. Rüzgarın her olduğu yerde tribün dönebilir. Fakat İntepe halkı rüzgara değil yaşam alanına bağlı olarak yaşamak zorundalar. Bir diğer konu dört adet tribünün Çanakkale Boğazının ve tarihe hakim olan bir yere kurulması çok manidar. Dediğim gibi az önce çok geniş bir yer var. Böyle bir yerleşim alanı ve turizm olması gerekirken yaşam olması gerekirken buraya dört adet tribün kurulmasını İntepe halkının haklı olarak itiraz etmesi doğrudur. Hukuki süreç devam ediyor avukat hanımın dediği gibi bir üst mahkemeye başvuruldu İzmir’e. Süreç devam ederken bu konunun buraya gelmesi şahsıma adına pek doğru değil. Son olarak şunu ifade edeceğim. Bir köyün yaşaması mı yoksa dört adet tribünün taşınabildiği halde evet diyerek İntepe halkının yaşamın insanlığın yok olmasını mı? Vicdani bir karar. İntepe halkına sahip çıkalım. Böyle güzel böyle tarihi başka bir yerimiz yok. Bu düşüncelerle herkesin görüşüne saygı duyuyoruz. Rüzgar tribünlerini canı gönülden şahsım ve İntepe halkı olarak destekliyoruz.
Halil KAYA
Bu konu uzun zamandan beri gündemde. Meclis Üyelerimiz kendi kanaatlarına varmıştır. Bir an önce oylamaya geçilmesinden yanayım.
Hilmi BAYDAR
Bu konu niye bu kadar tartışılıyor ben hayret ediyorum. 24.11.2014 tarihinde İl Genel Meclisimiz bu projeye evet oyu vermiş. Askı süresi içerisinde 07.01.2015 tarihinde muhtarlık buna itiraz ediyor. İtiraz üzerine biz 06.02.2015 tarihinde altı direğin yer değiştirmesi kararı veriyoruz. Bu karara itirazda bulunuyor şirket. Bu itiraz üzerine İl Genel Meclisimiz red kararı veriyor. İtirazı reddediyor. Şirket bununla yetinmiyor mahkemeye başvuruyor. Bu kararın iptali istemiyle Çanakkale İdare Mahkemesine başvuruyor. Çanakkale İdare Mahkemesi hiç tartışmasız bizi bağlayan yani bunun aksini düşünmemiz mümkün değil bir karar veriyor. Bu itirazı reddediyor. Şimdi bu şirket bu mahkeme kararını da arkadan dolanıp bizi de gafil avlamak amacıyla bizi hiç yerine koyarak aynı projeyi tekrar getiriyor ve sanki yeni bir projeymiş gibi getiriyor. Bu kadar tartışmasız bir konuda mahkemenin gerekçesi de elimde isterseniz okuyabilirim ama gerek yok. Mahkeme doğru yanlış bir karar vermiş ve mahkeme gerekçesi de bana göre çok doğru ve yerinde bir karar. Artık Meclisimizin tereddüt edeceği tartışacağı bir konu yok. Bu konu niye tartışılıyor çünkü şirket bazılarına telefon ediyor bazı partililer bazı arkadaşlara telefon ediyor onun için. Yani tartışılmayacak bir konuda etki altında kalmamamız gerekiyor. Komisyondaki red kararı doğrudur. Bütün arkadaşların red kararı vermesini talep ediyorum.
Ünsal ÖNTÜRK
Bu dosyanın gelişimini arkadaşlar anlattılar. Yalnız gözden kaçan bir nokta var. Şimdi bu dosyaya biz evet verdikten sonra İntepe halkımızın bir itirazı vardı. İtirazı neydi burası bizim gelişim alanımız. Ben baştan İntepe halkımızın yanında oldum. Bizim zen pozitif ayrımcılık yaptığımız konular var. Rüzgar enerjisi güneş enerjisi ve halkın karşı gelmesi. Bizim için bunlar kırmızı çizgilerimiz olmazsa olmazlarımız. İki olmazsa olmaz çarpışınca daha ayrıntılı inceleme fırsatı buldum. Gelişim alanı dedikleri yer İntepe’nin nüfusu azaldığı için belediyeyi kaybetmiş. 2013 yılında 1554 nüfusu varmış. 2017 de 1476’ya düşmüş. Yani nüfusu azalan bir yer. Nasıl gelişim alanı? İkinci bir husus gelişim alanı dedikleri yer mahkeme kararında da görülüyor ki birinci sınıf sit alanı. Burayı imara açamazlar ki. Bunlar benim kafamı kurcalıyor. Mahkeme kararı var. Mahkeme kararı da beni etkiliyor. Ama hukuk büromuzda sorun yok diyor. İmar Müdürü sorun yok diyor. Görüşler olumlu. Bunların da göz önünde bulundurulmasını istiyorum.
Ferhat ÖZGER
Bu dosya karar vermesi zor bir dosya. Burada en önemlisi bizim vermiş olduğumuz bir karar var. Mahkeme bu karara doğrudur demiş. Bu dosyaya biz itiraz etmiyoruz. Biz bu dosyaya hayır demiyoruz. Aslında işin özü bu. Biz bu dosyaya olmasın demiyoruz. İki tane iptal ettikleri direkleri de onları da işin içine koyup altı direğin yerini değiştirsinler. 15 direk olacağına yine 17 yapsınlar mümkünse 20 tane yapsınlar. Ama bölgenin başka yerlerine yerleştirsinler. O şekilde herkesin sorunu çözülmüş olsun.
Hicri NALBANT
Ali Bey tehdit falan dedi de asla benim üslubumda tehdit falan yok. Sadece her şeyin açık olarak yazılmasını istedim.
Başkan
Komisyon Raporu red şeklinde olduğu için kabul oyu verirseniz konu geçmemiş olacak. Red oyu verirseniz konu kabul edilmiş olacak.
Başkan;
Komisyon Raporunu işaretle oylamaya sundu ve rapor Halil KAYA, Hicri NALBANT, Hilmi BAYDAR, Nazmi KÜTÜKCÜLER, Halil Behçet ERDAL, Hasan GÜRBÜZ, Ünsal DİRLİK, Hasan ENGİN, Mehmet Emin SARAN, Ahmet ÇİÇEK, Halil İbrahim DEMİR, İbrahim EREN, Bahri UYSAL, Ufuk ÜNVER, Turan TUMAY ve Ferhat ÖZGER’in kabul oyu ve oy çokluğu ile reddedildi.
Başkan; İmar Planı kabul edilmiştir.
Bugüne gelirsek..çok yakında İl Genel Meclisi Üyeleri çok büyük bir sınav verecek. 5 yıllığına seçilmiş, devletin imkanlarıyla huzur hakkı alan, yaşadığı şehrin çıkarlarını korumakla yükümlü İl Genel Meclisi Üyeleri Çanakkale Merkez İlçe Bodurlar, Haliloğlu, Akçalı, Dedeler, Alanköy ve Kocalar Köyleri; Çan Kadılar, Kumarlar, Üvezdere ve Dondurma Köylerini kapsayacak Saroz Rüzgar Enerjisi Üretim Tesis Alanı 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı’na vicdanlarıyla oy vermesini beklemek hepimizin hakkı.
Yukarıdaki tartışmada da gördük ki; bundan sonra İl Genel Meclisini daha yakından izleyeceğiz. Bakalım ilk toplantıda durumdan kim vazife çıkaracak.
GÜNDEM
Yayınlanma: 02 Şubat 2020 - 19:00
Açgözlü RES projelerine PES değil, REST diyelim...
6 Nisan 2018 günü bakın İl Genel Meclisi Salonunda neler yaşanıyor
GÜNDEM
02 Şubat 2020 - 19:00