[spot]Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılı asgari ücretinin yüzde 54,66 oranında zamlanarak 8 bin 500 TL olacağını açıklamıştı. Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) talepleri de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan müjde ile nihayete erdirildi. Bu gelişmelerin akabinde gözler, emekli aylığında yapılacak olan iyileştirmelere çevrildi. [/spot]
Bugün TÜİK tarafından açıklanacak olan resmi enflasyon oranı öncesi DİSK’e bağlı emekli sendikası Emekli-Sen, ülke genelinde basın açıklamasında bulundu. Geçtiğimiz gün Çanakkale’de de Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen açıklamayı DİSK Emekli-Sen Çanakkale Şube Başkanı İrfan Kütüklü okudu. “Emekli maaşları en az asgari ücret zammı oranında artırılmalıdır” talebini yineleyen Kütüklü, TÜİK’in açıklayacağı enflasyon rakamlarıyla beraber emeklilere uygulanacak zam oranlarının emeklileri ölüm sınırına itip itmeyeceğinin merak edildiğine vurgu yaptı.
Kütüklü’nün okuduğu açıklamanın tamamı ise şu şekilde oldu: “Bir kez daha sayılara takla attırılarak ve ülkenin gerçekliğinden tümüyle uzak bir enflasyon oranı açıklanarak işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin yaşam şartları göz ardı edilerek yeni zam oranları ‘müjdelenecektir’. Ülkede dört kişilik bir aile için açlık sınırının 8 bin liraya ve yoksulluk sınırının 28 bin liraya ulaştığı göz önüne alındığında hem geçtiğimiz günlerde açlık sınırı düzeyinde belirlenen 2023 yılı asgari ücreti hem de TÜİK’in açıklayacağı enflasyon rakamlarıyla beraber emeklilere uygulanacak zam oranlarının emeklileri ölüm sınırına iteceği açıktır.
TALEPLERİ SIRALADI
Biz emekliler, aşağıda sıraladığımız taleplerimiz karşılık bulmadığı müddetçe, yapılacak yüzdelik zamları kabul etmediğimizi; bu zamların emekliler için yok hükmünde olduğunu bildiriyoruz. 1: En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çekilmelidir. Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin; dolayısıyla açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Milyonlarca emekli, açıklanan yeni asgari ücret seviyesinin yarısından daha düşük maaşlarla geçinmek zorunda bırakılmaktadır. Bugün, maaşları 3 bin 500 liranın altında olan emeklilerin maaşları Hazine tarafından 3 bin 500 liraya tamamlanmaktadır. Bunun anlamı ülkede 3 bin 500 liranın altında maaşı olan milyonlarca emeklinin maaşlarının, yapılacak zam sonrası da yine 3 bin 500 lira ve dolaylarında belirlenecek olmasıdır. Şayet asgari ücret insanların kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli ve adil bir ücrete işaret ediyorsa; emeklilerin de kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamaya hakkı vardır. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük maaşlara mahkûm etmek, emeklilerin yurttaş olarak görülmediğinin ispatıdır. Bir kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir! 2: Emeklilik sisteminin en büyük sorunu olan intibak sorunu çözülmelidir.
Aynı koşullara sahip çalışanların farklı emeklilik koşullarına ve farklı maaşlara sahip olması, emekliler arasında devasa eşitsizlikler yaratmaktadır. Şu anki sistem bir yandan tüm emeklileri yoksullaştırırken diğer yandan emekliler arasındaki adaletsizliği de derinleştirmektedir. Taban maaşlar ile tavan maaşlar arasındaki makası kapatacak; bu adaletsizliği sona erdirecek bir intibak yasası çıkarılmadığı müddetçe tüm emeklilerin asgari yaşam standartlarına kavuşması mümkün değildir! 3: Emekli bayram ikramiyeleri güncellenmelidir. Hem asgari ücret hem de ‘gerçek’ enflasyon karşısında eriyen emekli bayram ikramiyelerinin açıklanan ‘resmi’ enflasyondan dahi ‘etkilenmeden’ 1.100 lira olarak ödenmeye devam edilmesi kabul edilemez. Elektrikten doğalgaza, ekmekten suya, iğneden ipliğe yapılan zamlar karşısında, zamdan ‘etkilenmeyen’ yalnızca emekli ikramiyeleri olmuştur. Bu ikramiye ‘bayram ikramiyesi’ değil ‘emekli ikramiyesi’ adı altında değiştirilmeli ve hiçbir biçimde asgari ücretin altına düşmeyecek şekilde yılda iki ikramiye olarak güncellenmelidir. 4: Emekli maaşları en az asgari ücret zammı oranında artırılmalıdır.
Emekliler de diğer tüm kesimler gibi enflasyondan, hayat pahalılığından, bütün bir ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli maaşlarına asgari ücret zammı oranında zam uygulanmasıdır. Taleplerimiz açıktır. Taleplerimiz hakkımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz.
İlan ediyoruz; biz hem işçilere yapılan zulmün hem de bize reva görülecek olan bu insanlık dışı zamların karşısında yılgınlığa kapılmayacağız. Meşru ve demokratik zeminde; hakkımız olanı alıncaya kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz!” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-02-at-13.57.34.mp4"][/video]
Biz emekliler, aşağıda sıraladığımız taleplerimiz karşılık bulmadığı müddetçe, yapılacak yüzdelik zamları kabul etmediğimizi; bu zamların emekliler için yok hükmünde olduğunu bildiriyoruz. 1: En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çekilmelidir. Bugün emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin; dolayısıyla açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Milyonlarca emekli, açıklanan yeni asgari ücret seviyesinin yarısından daha düşük maaşlarla geçinmek zorunda bırakılmaktadır. Bugün, maaşları 3 bin 500 liranın altında olan emeklilerin maaşları Hazine tarafından 3 bin 500 liraya tamamlanmaktadır. Bunun anlamı ülkede 3 bin 500 liranın altında maaşı olan milyonlarca emeklinin maaşlarının, yapılacak zam sonrası da yine 3 bin 500 lira ve dolaylarında belirlenecek olmasıdır. Şayet asgari ücret insanların kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli ve adil bir ücrete işaret ediyorsa; emeklilerin de kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamaya hakkı vardır. Emeklileri bir ülkede belirlenen en düşük ücret tutarından daha düşük maaşlara mahkûm etmek, emeklilerin yurttaş olarak görülmediğinin ispatıdır. Bir kez daha söylüyoruz: En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir! 2: Emeklilik sisteminin en büyük sorunu olan intibak sorunu çözülmelidir.
Aynı koşullara sahip çalışanların farklı emeklilik koşullarına ve farklı maaşlara sahip olması, emekliler arasında devasa eşitsizlikler yaratmaktadır. Şu anki sistem bir yandan tüm emeklileri yoksullaştırırken diğer yandan emekliler arasındaki adaletsizliği de derinleştirmektedir. Taban maaşlar ile tavan maaşlar arasındaki makası kapatacak; bu adaletsizliği sona erdirecek bir intibak yasası çıkarılmadığı müddetçe tüm emeklilerin asgari yaşam standartlarına kavuşması mümkün değildir! 3: Emekli bayram ikramiyeleri güncellenmelidir. Hem asgari ücret hem de ‘gerçek’ enflasyon karşısında eriyen emekli bayram ikramiyelerinin açıklanan ‘resmi’ enflasyondan dahi ‘etkilenmeden’ 1.100 lira olarak ödenmeye devam edilmesi kabul edilemez. Elektrikten doğalgaza, ekmekten suya, iğneden ipliğe yapılan zamlar karşısında, zamdan ‘etkilenmeyen’ yalnızca emekli ikramiyeleri olmuştur. Bu ikramiye ‘bayram ikramiyesi’ değil ‘emekli ikramiyesi’ adı altında değiştirilmeli ve hiçbir biçimde asgari ücretin altına düşmeyecek şekilde yılda iki ikramiye olarak güncellenmelidir. 4: Emekli maaşları en az asgari ücret zammı oranında artırılmalıdır.
Emekliler de diğer tüm kesimler gibi enflasyondan, hayat pahalılığından, bütün bir ekonomik krizden etkilenmektedir. Emeklilere resmi enflasyon oranında yapılan yüzdelik zamlar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Yapılması gereken en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmak üzere tüm emekli maaşlarına asgari ücret zammı oranında zam uygulanmasıdır. Taleplerimiz açıktır. Taleplerimiz hakkımızdır. Hakkımız olanı istiyoruz.
İlan ediyoruz; biz hem işçilere yapılan zulmün hem de bize reva görülecek olan bu insanlık dışı zamların karşısında yılgınlığa kapılmayacağız. Meşru ve demokratik zeminde; hakkımız olanı alıncaya kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz!” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-02-at-13.57.34.mp4"][/video]