Sahi, ağaçlar ne güzel şeyler değil mi. Geçenlerde köye gittiğimde ilk işim çocukluğumun çağla ağaçlarına tırmanmak oldu. Sanırım bademin en güzel hali çağla. Kızlarına isim koyanlar bile var. Badem ağacı deyince aklıma Aziz Nesin’in şiiri geldi. Ağacın, ilk güneşe hemencecik kanarak çiçeklerini açtığı için, “ben insanların aptalı, sen de ağaçların” der şair.
Eşimle ilk günlerimizde altlarına yatıp seyrettiğimiz, gökyüzüne doğru tepeleri birleşen, devasa, güzelim çam ağaçlarını hep hatırlarız. Kapımızın önünde bir akasya var tüm mahalleyi burcu burcu kokusuyla sarar. Sabah saatlerinde market tedarikçilerinin gürültüsü, otoparkın pejmürdeliği, geçen arabaların heyulasının yanında çok tatlı bir ödül. Tabi aracınızı altına park etmezseniz. Her gittiğim yerde ağaçları izlerim. Bazılarının cinsini adını bilmesem de kendimce adlandırırım onları. Geçenlerde bir arkadaşım adada özlediği yaşlı bir arkadaşından söz edince baştan anlayamamıştım. Yüz elli yaşında deyince anladım büyük bir çınardan bahsettiğini. İnsanlar onları tam da böyle tanımlamalı işte. Uzunca bir süre, bir daha uzayıp da iş çıkarmasın diye tek bir dalını bırakmadan budamak ne kadar nezaket dışı bir hareket. Dün akşam saatlerinde karşı yarım adadan geliyorduk. Akşam güneşi arkada kızarırken önünde siyah bir kalem gibi yükselen çam ağaçları yatay bir kartpostal gibiydi. Halen aklımda.
Babaannemin devsiz, şatafatsız, masalları olmadığı gibi bir de ulu ağaç olurdu anlattıklarında. Kurtuluş savaşı sıralarında kimi direnişçiler kolculardan kaçmak, saklanmak için devasa, sık, servi ağaçlarının içini oyup içlerine saklanırlarmış. Üstelik de bu ağaçlar mezarlıkta olurmuş. Ağaçlara tutkum ta o zamanlara dayanır. Her tür meyveyi çok sevmem de bundan sanırım. Varsın annem beni boğazıma, meyveye düşkün sansın. Çocuklarınıza içinde ağaç geçen masallar anlatmayı unutmayın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 21 Mayıs 2022 - 17:10
AĞAÇ GİBİ...
Sahi, ağaçlar ne güzel şeyler değil mi
YAZARLAR
21 Mayıs 2022 - 17:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir