AGH ile Avrupa’ya gitmek ister misiniz? Anadolu Üniversitesi’nin bu ilanını duyduğumda,içimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim. AGH neymiş araştırmaya başladım. AGH’nin açılımı, Avrupa Gönüllülük Hizmeti olarak geçiyor. Tek şartı,18-30 yaş arasında olmak. Üstelik hali hazırda bir yabancı dil bilme şartı da aramıyorlar (yabancı dil öğrenmeye açık olma, görünmeyen bir koşul olsa da).Hiç vakit kaybetmeden başvuru formunu doldurup gönderdim ve sonucu beklemeye başladım. Beni arayıp kabul edildiğimi ve Ağustos ayında beni İtalya’ya göndereceklerini söylediler. Havalara uçtum tabii. Gezi planlarımı yapmaya başladım. Çok heyecanlıydım…
Aylar sonra üniversitenin projesinin Ulusal Ajans’tan kabul almadığını öğrendim. Hevesim kursağımda kalmıştı. Pes etmedim ve üniversitem yerine kendime gönderici başka bir dernek/kurum aramaya başladım. Kafama koymuştum bir kere,çok yaklaştığım bu fırsatı kaçırmayacaktım. Ne kadar zor olabilirdi ki? Karşıma bir dernek çıktı ve bana ellerinde proje olduğunu, eylül başladığında beni gönderebileceklerini söylediler. Yeniden hayaller kurmaya başladım. 3 yıldır çalışmakta olduğum iş yerimden ayrıldım.
Dernekten herhangi teknik bir yardım alamadığım için, her adımı kendim takip etmek durumunda kaldım. Vize başvurusu için, ilk adımı atmak için bir girişimde bulundum. İtalya konsoloslukları ile ortak çalışan aracı kurum olan VFS Global’e ait olduğunu düşündüğüm bir web sayfasındaki telefon numarasını aradım ve randevu aldım. Isparta’dan çıkıp Antalya’da 25 Temmuzda,akşam üstü akşamüstü saat dörtte konsolosluğa gittiğimde;izbe bir binanın üzerinde yazan “VICE CONSOLATO D’ITALIA ANTALYA” yazısını görene kadar,önünde durduğum binanın konsolosluk binası olduğuna inanmakta zorlandım. Apartman dairesi önünde şaşkın bir yüzle terk edilmiş, önünde çöplerin olduğu binanın kapısını açtım ve konsolosluğun olduğu bodrum kata indim. Her yer karanlıktı. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Umudumu kaybetmedim ve derin bir nefes alıp zile bastım. Kimse açmadı elbette kapıyı. Burada insan bile yaşamıyordu. VFS Global’e ait (ya da öyle sandığım) numarayı arıyordum fakat kimse telefonumu açmıyordu. Yeniden VFS Global’in sayfasını Google’dan aradım. Başka bir telefon numarası vardı,onu denedim. En sonunda birisi telefonumu açtı. Bana randevu alınmadığını söylediler. Antalya’daki İtalya Konsolosluğu’nun artık faaliyette olmadığını öğrendiğimde;artık çok geçti. Gözyaşlarım eşliğinde VFS Global’in yolunu tuttum. Gerçek acentelerini bulduğumda, numaraların kendilerine ait olmadığını söylediler. Aradığım bütün numaralar, dolandırıcılık için kullanılan numaralarmış. VFS Global çalışanları, adlarını kullanan sahte şirketten haberdar olacaklar ki özellikle bu konu ile ilgili hazırlanmış, savcılığa vermem için bir dilekçe örneği verdiler. Benim gibi kandırılan o kadar çok insan olmasına rağmen,bu VFS Global’e ait olduğunu öne süren web sitesiyle ilgili yasal bir işlem yapılmamış olması da ayrı bir konu.Bu sahte şirket, hala faaliyetlerine devam ediyor. Lütfen dikkat!
Ertesi gün tekrar ofislerine gidip evraklarımı teslim edip Isparta’ya dönmemden üç gün sonra VFS Global’den beni arayıp;benden eksik para aldıklarını ve tekrar gelip ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Anlaşılan, vize başvuru departmanı AGH hakkında en ufak bilgiye sahip değildi, vize görüşmemde bunun sıkıntısını çekmiştim. Üstüne eksik para da almışlardı. Artık sabrımın sonuna geldim diye düşündüm. Ertesi gün tekrar Antalya’nın yolunu tuttum mecburen. Ödememi yaptıktan sonra beni tekrar VFS Global’den aradılar. Konsolosluk,İtalyan Ulusal Ajansı’ndan yazı istiyordu bu kez. Dilekçe yazdım defalarca,yazıyı evraklarla tarafınıza ilettim diye. İtalya’daki Ulusal Ajans’a ise tekrar yazı göndermesini söylemek için de ulaşamıyordum üstelik. Israrla yazı istediklerini aksi halde vize veremeyeceklerini söylüyorlardı.Sanırım yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı artık.
Türkiye’deki gönderici derneği kendime yakın seçmiş olsaydım, bu kadar zorlanmazdım eminim. Adıyaman’da bulunduğu için, Isparta’da kendilerine ulaşmamın tek yöntemi telefondu (tabii ki e-posta çok yavaş bir yöntemdi). Bir macera gibi görünen AGH için hazırlık,artık bir eziyete dönüşmüştü benim için. Bütün kapılar birden yüzüme kapanıyordu, ayrıca artık işsizdim. Bir macera başlamadan bitmiş gibi görünüyordu.
2 ayın sonunda vizemi aldım ve bu süreçte öğrendiğim çok şey oldu… Sabretmek ve pes etmemek, altın kurallardı!Bir şeyleri feda etmeden,insan hayaline açılan o kapıyı hak edemiyormuş.Hayallerimize kavuşmak için harcadığımız emek, alacağımız hazla eş değermiş mesela. Şu hayatta belki de en önemli şeyi, değer bilmeyi öğrendim.Bu sebeple, hikayemi sizinle paylaşarak faydalı olacağımı ümit ediyorum ve Roma’ya uçağımın kalkışına dakikalar kala bu yazımı tamamlıyorum. Artık bitti denilen bir yolculuğun aslında yeni başladığını fark etmenin büyük heyecanıyla…
YAZARLAR
Yayınlanma: 12 Eylül 2018 - 12:48
AGH ile Avrupa'ya gitmek ister misiniz?
AGH ile Avrupa’ya gitmek ister misiniz? Anadolu Üniversitesi’nin bu ilanını duyduğumda,içimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim
YAZARLAR
12 Eylül 2018 - 12:48
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir