Sizlere Üveys Veysel Karane zikrini yapmaya başladıktan sonra yaşatılan bir tecelliden bahsetmek istiyorum. Tecelli; anlık görüntü demektir. Allah, kendisini zikreden kullarına türlü türlü hediyeler verir. Rüyalar gösterir, anlık görüntüler yaşatır. İşte bu hediyelerden bir tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum Rabbimizin izniyle.
İşim gereği Gelibolu yarımadasında bulunan arazilerde dolaşıyoruz. Biz üveysler abdestsiz yere basmayız. Arazilerin olduğu yerler Çanakkale Savaşı’nın yapıldığı alan içerisinde. Dilimde salavatlarla geziyorum. Hem işimi yapıp hem de şehitlerimize olan özlemimi, hayranlığımı gözyaşlarımla ifade ediyorum. “Rabbim ben de şehitlerimizle beraber olmak istiyorum, onlarla beraber savaşmak istiyorum, vatanımız için, Müslümanlık için, ümmet için Rabbim, ben de ben de istiyorum” diye dua ettirildi. O ruhu yaşamak istiyorsunuz. Aklınızdan geçirdikleriniz, dualarınız sizin sohbetiniz oluyor. Rabbimizle ve şehitlerimizle sohbet eder hale bürünüyorsunuz. Bir taraftan işimi yaparken,bir taraftan da aklım, ruhum, kalbim şehitlerimizle beraber. Toprağa dokundukça bu coşkunuz artıyor. Öğle yemeği için ara verdik ve Gelibolu Merkez’de bulunan Gazi Süleyman Paşa Cami’sinde öğle namazı kılmaya niyet ettim. Camiden içeri girer girmez buram buram gelen mis gibi güzel kokularla karşılandım. Yanımdakilere soruyorum ne kadar güzel kokuyor ne kokusu bu diye ancak kimse bu kokuyu almıyor. İçeride 3-5 kişiyiz. Cami bomboş. Bu kokuları duyuran Allah’a hamdolsun dedikten sonra namazımı eda etmeye başladım. Kafamı secdeden kaldırdığım anda tüm şehitlerimiz namaz kılar vaziyette caminin içindeler. Benimle beraber secdeye gidip son oturuşa geçtiler. Üniformalarında kanlar var. Silahlarını yan tarafa bırakmışlar ve namaz kılıyorlar. Onlarla beraberim. Gözyaşlarım sel gibi aktı. Durduramıyorum kendimi. DUYURUN HERKESE! ŞEHİTLER ÖLMEZ! sesleri caminin içinde yankılanıyor. Küçücük yaşta, güzel mi güzel, nur yüzlü evlatlarımızın, namaz kılışını, edeplerini, hallerini bir görseydiniz. Bir görseydiniz! Tüylerim yazarken bile dikendiken oluyor. O günü unutamam! Unutturmasın Allah! Utandım halimden. Başımı kaldıramadım yerden. 15 yaşında Hakkın şehadetine eren şehitlerimiz ölmediler, onlar diri halde bizimle birlikteler hamdolsun. Duyurmakla yükümlüyüz.
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar (Al-i İmran Suresi, 169. ayet).”diyor yüce kitabımızda. Bizlere sadece 18 Martta şehitlerimizi anmak yakışmaz ki. Sadece özel günlerde onları ziyaret etmek olmaz ki! Onlar her daim bizimle beraber ise biz kimlerle beraberiz? İyi düşünmek lazım! Bu yazdıklarım gerçeğin ta kendisi. Sadece ben değil, Üveys Veysel Karane zikrini yapan herkes yaşıyor bu halleri. Duyurun demeleri işte bu yüzden. Üveys zikrini duymayan kalmasın! Aklınızın sınırlarını kaldırın. Daha yazamadıklarımız, anlatamadıklarımız var. Keramet aklın sınırlarını kaldırmaktır. Gelin zikredin Allah’ı! Kerametin kapısı tam da burası!
Üveys Veysel Karane zikri nasıl yapılır ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com sitesini inceleyebilirsiniz.
YAZARLAR
Yayınlanma: 14 Ocak 2022 - 09:50
Aklın sınırlarını kaldırın!
Sizlere Üveys Veysel Karane zikrini yapmaya başladıktan sonra yaşatılan bir tecelliden bahsetmek istiyorum
YAZARLAR
14 Ocak 2022 - 09:50
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir