Galiba öyle; ne zaman olacak diye içimi tutuyordum, korkuyordum bu sabah şak 3 araç birbirine girmiş..
Peki ne olmuş ?
[video width="640" height="304" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2019/09/WhatsApp-Video-2019-09-06-at-14.18.41.mp4"][/video]
07 plakalı bir araç Atatürk Caddesi üzerinde (Bölge Trafik civarı) yayaya yol vermek istemiş ve sol şeritte ilerlerken durmuş. Yine sol şeritte arkasından gelen 16 plakalı araç anlaşılan yaya işaretlerine dikkat etmemiş olacak ki öndeki araca arkadan vurmuş. Sonra 80 plakalı araç durur mu, o da önünden giden araca çarpmış. Anlayacağınız bir yaya yüzünden (!) üç araç birbirine girmiş, trafik polisi bekliyordu. Önce ambulans geldi; bölge trafik iki adım olmasına rağmen araçlar yolun ortasında en az yarım saat trafik bekledi.
Refüjde sakin sakin oturan kazazedeler sabah trafiğini olumsuz etkiledi. Allahtan yayanın başına bir iş gelmemiş. Araçların yaya geçidine birkaç metre geride durması bir yayanın hayatını kurtarmış. Arkadan gelen aracın çarpması sonucu yayalara saygı göstererek yol veren aracı yaya çizgisine kadar getirse de ölen yok. Ben de ne zaman yaya geçidinde bir yayaya yol versem hep arkadan gelen aracın bana çarpma ihtimalini; onun ötesinde yanımdan hızla geçip giderken bir yayanın hayatını söndürebileceğini düşündüm onun için de çok temkinli yol veriyorum.
Şimdi demem o ki; ne olursa olsun önündeki aracı takip ederken mesafeni koruyacaksın. Korumazsan işte böyle başına istemediğin kazalar gelebilir. Sen sen ol, önündeki aracı yakından takip etme; hatta arkanda ve önünde giden araçların her an hata yapabileceğini aklından çıkarma. Bu ne demek ? Aracını her zaman kendin için değil, diğer insanlar, araçlar için de kullan. Yol benim deyip fırlama. Yol senin falan değil, hepimizin.
Bu durum çok tehlikeli. Bu kazanın oluş şekli bir yayanın hayatına sebep olabilirdi. Çoğunlukla yaptığımız ön koltuğa annesinin kucağına çocukları oturtuyoruz. Canım şehir içinde ne olacak, zaten hızlı gitmiyoruz diye kendimizi avutuyoruz.. Bak gördün mü... Kazanın şehir içi şehir dışı olmaz. Ne zaman nerede başına ne geleceğini bilemezsin onun için kemerini tak, küçük çocukları kucakta değil; hele hele ön koltukta hiç değil..çocuk koltuğunda otursunlar. Uzun lafın kısası alışmadık şeyde don durmuyor demekle bu türden kazaları kapatamayız. O don öyle ya da böyle şeyimizde duracak.
Çanakkale yaya öncelikli bir şehir olmak için çaba sarfediyor. Buna saygı gösterelim ve yayalara mutlaka yol verelim.
Yoksa başına allah korusun öyle bir kaza gelir ki; başını taşlara vursan da geri gelmez. Neymiş.. Yayalara yol vereceğiz.. Çocukları ön koltuğa değil, arka koltukta çocuk koltuğuna oturtacağız.. İster önde ol ister arkada mutlaka kemer takacağız.. Takip mesafemizi koruyacağız.. Bunlara dikkat edersek; trafik kurallarına riayet edersek pek çok kötülükten, istemediğimiz şeylerden kendimizi sıyırmış oluruz.
Bir de unutmayalım.. Aracımızı yalnızca kendimiz için değil, herkes için kullanalım.
Refüjde sakin sakin oturan kazazedeler sabah trafiğini olumsuz etkiledi. Allahtan yayanın başına bir iş gelmemiş. Araçların yaya geçidine birkaç metre geride durması bir yayanın hayatını kurtarmış. Arkadan gelen aracın çarpması sonucu yayalara saygı göstererek yol veren aracı yaya çizgisine kadar getirse de ölen yok. Ben de ne zaman yaya geçidinde bir yayaya yol versem hep arkadan gelen aracın bana çarpma ihtimalini; onun ötesinde yanımdan hızla geçip giderken bir yayanın hayatını söndürebileceğini düşündüm onun için de çok temkinli yol veriyorum.
Şimdi demem o ki; ne olursa olsun önündeki aracı takip ederken mesafeni koruyacaksın. Korumazsan işte böyle başına istemediğin kazalar gelebilir. Sen sen ol, önündeki aracı yakından takip etme; hatta arkanda ve önünde giden araçların her an hata yapabileceğini aklından çıkarma. Bu ne demek ? Aracını her zaman kendin için değil, diğer insanlar, araçlar için de kullan. Yol benim deyip fırlama. Yol senin falan değil, hepimizin.
Bu durum çok tehlikeli. Bu kazanın oluş şekli bir yayanın hayatına sebep olabilirdi. Çoğunlukla yaptığımız ön koltuğa annesinin kucağına çocukları oturtuyoruz. Canım şehir içinde ne olacak, zaten hızlı gitmiyoruz diye kendimizi avutuyoruz.. Bak gördün mü... Kazanın şehir içi şehir dışı olmaz. Ne zaman nerede başına ne geleceğini bilemezsin onun için kemerini tak, küçük çocukları kucakta değil; hele hele ön koltukta hiç değil..çocuk koltuğunda otursunlar. Uzun lafın kısası alışmadık şeyde don durmuyor demekle bu türden kazaları kapatamayız. O don öyle ya da böyle şeyimizde duracak.
Çanakkale yaya öncelikli bir şehir olmak için çaba sarfediyor. Buna saygı gösterelim ve yayalara mutlaka yol verelim.
Yoksa başına allah korusun öyle bir kaza gelir ki; başını taşlara vursan da geri gelmez. Neymiş.. Yayalara yol vereceğiz.. Çocukları ön koltuğa değil, arka koltukta çocuk koltuğuna oturtacağız.. İster önde ol ister arkada mutlaka kemer takacağız.. Takip mesafemizi koruyacağız.. Bunlara dikkat edersek; trafik kurallarına riayet edersek pek çok kötülükten, istemediğimiz şeylerden kendimizi sıyırmış oluruz.
Bir de unutmayalım.. Aracımızı yalnızca kendimiz için değil, herkes için kullanalım.