[spot]Alkol ürünlerine gelen zamlar satışları ve kafe-bar sektörünü olumsuz etkiledi. Öğrenci kenti olma yolunda Çanakkale’de mekanların Cuma, Cumartesi dışında boş kaldığını belirten esnaf ayakta kalmaya çalışıyor.[/spot] Alkol tüketiminin durumu, alkol alımında yaşanan değişiklikler ve alkollü mekanların doluluk oranları ile ilgili merak ettiklerimizi 6 yıldır tekelde çalışan ve sektörün içinde yer alan Baki Kan’a sorduk. Baki Kan 30 yaşında, merkezde Tekel Büfe & Kuruyemiş dükkanında çalışıyor. Son 6 yıldır işine devam eden Kan, saat 22.00 yasağını, alkole gelen zamların tüketiciyi nasıl etkilediğini, alkol piyasasına dair öngörülerini bizimle paylaştı.
Çanakkale’de alkol tüketimi geçtiğimiz yıllarla kıyasladığımızda nasıl bir değişiklik gösterdi?
İnsanların alım gücü 2021 yılına göre düştü, o nedenle kaçak alkol tüketimi veya yurtdışından bandrolsüz alkol getirme oranı arttı. İnsanlar artık tekelden satın almayı değil daha uygun alternatifleri arar oldu. 2021 yılında ve bu yıl da o kadar çok zam geldi ki bireyler etil ve metil alkol alarak kendi alkolünü yapmaya bu nedenle hayatını kaybetmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda bu kadar çok sahte alkol nedeniyle ölüm haberi duymazken şimdi ülkemizin her yerinden bu konuyla ilgili örnekler görmeye başlıyoruz, bunun en büyük sebebi ekonomi. Herkes kimyager oldu, kendi ürününü üretip tüketmeye başladı. Çanakkale için konuşursak özellikle öğrencilerin bu kadar yoğun olduğu bir şehirde ucuz alkol arayışı çok yüksek. Öğrencilerin kendi aralarında konuştuğu konulardan biri alkol zamları ve yapma alkol bulma yöntemleri oluyor. Son 1 yılda alkole gelen zamlar yapılan açıklamalarla örtüşüyor mu? Zamlar alkol kullanımını engelleyen bir faktör mü?
İlk etapta yüzde 40 zam yapıldı alkole, sonrasında tekrar yüzde 40 zamlandı, enflasyonu ve kuru göz önüne aldığımızda verilen rakamlar doğru değil, söylenenden çok daha fazlası etikete yansıyor. Zamlar alkol kullanımını engellemiyor, bandrollü ruhsatlı satılan alkol pahalı gelince kaçak yollara başvurmaya neden oluyor. Aslında zamların tetikleyici bir unsur olduğunu söylemek lazım. İçen yine içiyor, alan yine alıyor ama 600 liralık tekel ürününü değil 300 liralık sahte alkolü alabiliyor. Toplum için tehlikeli ve ölümcül bir durum yaratıyor sahte alkol. Alkole yapılan zamlar aslında hayat tarzına müdahale olarak kabul ediliyor ülkemizde. İçinde bulunduğumuz yılda eskisi gibi keyfi alkol ortamı yaratılabildiğini düşünmüyorum, eskiden kordonda ve marinada hem mekanlarda hem de deniz kenarında alkol tüketilirdi, şimdi sadece durumu iyi olan belli bir yaşın üstündeki kesim o düzeyde tüketebiliyor. Üniversiteli ve orta sınıf dediğimiz kesim haftada 1-2 kez dışarı çıkabilirse çıkıyor. Eskisi gibi deniz kenarında oturup alkol alma kültürü kalmadı, gençleri bile göremiyoruz. Peki bu durumun mekanlar ve tüketiciler açısından yansımaları neler?
B.K: Az önce de söylediğim gibi ekonomik faaliyetleri üniversite öğrencilerinden kaynaklanan bir şehirde öğrenciler bile sosyalleşme veya eğlence kültüründen mahrum kalıyorsa tüketim eskisinden daha az olarak yansıyorsa mekan sahiplerinin işi zor gözüküyor. Artık herkes en ucuz yemek en ucuz alkol neredeyse oraya yöneliyor, eskisi gibi daha üst segment olarak nitelendirebileceğimiz alkol çeşitleri satılmıyor. Ucuz alternatife yönelmek bir mecburiyet oldu. Cuma ve Cumartesi geceleri dışında mekanlarda yoğunluk olmuyor. Yurtlarda kalan veya sosyalleşmek için dışarı çıkmaya mecbur olan öğrenciler bile haftada 1-2 kez dışarı çıkabiliyor. Artık yemek yemek, alkol tüketmek ve satın almak en lüks tüketim yöntemlerinden birine dönüştü. Peki son olarak yılbaşından sonra fiyatların nasıl değişeceğini öngörüyorsunuz?
Görüştüğümüz toptancıların genellikle söylediği ortak şey şu; yılbaşından sonra fiyatların %30-40 civarında artacağı şuan 30 liraya satılan bir alkolün tekelde 40-45 bandını, mekanda ise 60 bandını göreceği yönünde. Asgari ücretin artışıyla beraber fiyatların artacağını öngörüyoruz. Tek tavsiyem ölümle sonuçlanacak yöntemlere başvurmasınlar, ucuza tüketmek isterken canından olmasın kimse. (Not: Alkol sağlığa zararlıdır)

İnsanların alım gücü 2021 yılına göre düştü, o nedenle kaçak alkol tüketimi veya yurtdışından bandrolsüz alkol getirme oranı arttı. İnsanlar artık tekelden satın almayı değil daha uygun alternatifleri arar oldu. 2021 yılında ve bu yıl da o kadar çok zam geldi ki bireyler etil ve metil alkol alarak kendi alkolünü yapmaya bu nedenle hayatını kaybetmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda bu kadar çok sahte alkol nedeniyle ölüm haberi duymazken şimdi ülkemizin her yerinden bu konuyla ilgili örnekler görmeye başlıyoruz, bunun en büyük sebebi ekonomi. Herkes kimyager oldu, kendi ürününü üretip tüketmeye başladı. Çanakkale için konuşursak özellikle öğrencilerin bu kadar yoğun olduğu bir şehirde ucuz alkol arayışı çok yüksek. Öğrencilerin kendi aralarında konuştuğu konulardan biri alkol zamları ve yapma alkol bulma yöntemleri oluyor. Son 1 yılda alkole gelen zamlar yapılan açıklamalarla örtüşüyor mu? Zamlar alkol kullanımını engelleyen bir faktör mü?
İlk etapta yüzde 40 zam yapıldı alkole, sonrasında tekrar yüzde 40 zamlandı, enflasyonu ve kuru göz önüne aldığımızda verilen rakamlar doğru değil, söylenenden çok daha fazlası etikete yansıyor. Zamlar alkol kullanımını engellemiyor, bandrollü ruhsatlı satılan alkol pahalı gelince kaçak yollara başvurmaya neden oluyor. Aslında zamların tetikleyici bir unsur olduğunu söylemek lazım. İçen yine içiyor, alan yine alıyor ama 600 liralık tekel ürününü değil 300 liralık sahte alkolü alabiliyor. Toplum için tehlikeli ve ölümcül bir durum yaratıyor sahte alkol. Alkole yapılan zamlar aslında hayat tarzına müdahale olarak kabul ediliyor ülkemizde. İçinde bulunduğumuz yılda eskisi gibi keyfi alkol ortamı yaratılabildiğini düşünmüyorum, eskiden kordonda ve marinada hem mekanlarda hem de deniz kenarında alkol tüketilirdi, şimdi sadece durumu iyi olan belli bir yaşın üstündeki kesim o düzeyde tüketebiliyor. Üniversiteli ve orta sınıf dediğimiz kesim haftada 1-2 kez dışarı çıkabilirse çıkıyor. Eskisi gibi deniz kenarında oturup alkol alma kültürü kalmadı, gençleri bile göremiyoruz. Peki bu durumun mekanlar ve tüketiciler açısından yansımaları neler?
B.K: Az önce de söylediğim gibi ekonomik faaliyetleri üniversite öğrencilerinden kaynaklanan bir şehirde öğrenciler bile sosyalleşme veya eğlence kültüründen mahrum kalıyorsa tüketim eskisinden daha az olarak yansıyorsa mekan sahiplerinin işi zor gözüküyor. Artık herkes en ucuz yemek en ucuz alkol neredeyse oraya yöneliyor, eskisi gibi daha üst segment olarak nitelendirebileceğimiz alkol çeşitleri satılmıyor. Ucuz alternatife yönelmek bir mecburiyet oldu. Cuma ve Cumartesi geceleri dışında mekanlarda yoğunluk olmuyor. Yurtlarda kalan veya sosyalleşmek için dışarı çıkmaya mecbur olan öğrenciler bile haftada 1-2 kez dışarı çıkabiliyor. Artık yemek yemek, alkol tüketmek ve satın almak en lüks tüketim yöntemlerinden birine dönüştü. Peki son olarak yılbaşından sonra fiyatların nasıl değişeceğini öngörüyorsunuz?
Görüştüğümüz toptancıların genellikle söylediği ortak şey şu; yılbaşından sonra fiyatların %30-40 civarında artacağı şuan 30 liraya satılan bir alkolün tekelde 40-45 bandını, mekanda ise 60 bandını göreceği yönünde. Asgari ücretin artışıyla beraber fiyatların artacağını öngörüyoruz. Tek tavsiyem ölümle sonuçlanacak yöntemlere başvurmasınlar, ucuza tüketmek isterken canından olmasın kimse. (Not: Alkol sağlığa zararlıdır)