Yalnızlığımıza eşlik etsin diye dinlediğimiz radyoda arka arkaya çalan reklam cingılından idiot gibi olmuşken bu zor günlerde mesafeli de olsa dostlarla olmak harika.
Esaretin Bedeli filmindeki Tim Robbins'in oynadığı karakterin, hücre cezası aldığı müddetçe aklının içinde bay Mozart olduğunu, hücredeyken onu dinlediğinden bu yüzden de gayet mutlu olduğunu söylediği sahneyi hatırlarsınız. Kimi zaman ben de çocukluğumdan çağırdığım anıları aynı şekilde kullanıp, görece sıkıntılı, yeknesak zamanları katlanılabilir hale getirebiliyorum. Bu bir bakıma oyun gibi benim için. Bu oyuna bir ad vermeliyim belki de.
*****
Bir eğitimci ve yazar olan kişiye özendiğinden, daha doğrusu bu işi ticarete dökebileceğini ön gördüğünden “Ben de kitap yazarım. Benim neyim eksik” deyip Çanakkale savaşlarıyla ilgili bulduğu tüm hamasi bilgileri içine tıkıştırdığı klişe kırmızı kapaklı kitabı ve her günkü ezik, samimiyetsiz, naylon tavrıyla bir esnaf...Aynı tavırların yani kader motiflerinin çocuklarına da geçmiş olduğunu ve çocuğunun otuz beşine gelmiş olduğu halde bu kalıcı izleri sorgulayamadığını görmek çok garip hatta korkutucu.
*****
Çanakkale'nin Aşağı Okçular köyünden olduğunu öğrendiğim bir kadından güzel köylü cinsi yerli domates ve mevsimlik taze ceviz alıp bisikletime yüklediğim gibi evimin yolunu tutuyorum. Borges’in dediği türden bir mutluluk kaplıyor içimi. Maskelerle dolaşılan mesafeli günlere rağmen bu şehirde yaşıyor olmanın güzelliğini, gönenç dolu yaşamdan ve edindiğim dostlardan dolayı şanslı olduğumu düşünüp huzur doluyorum.
****
Şimdilerde sanatsal etkinliklere gidemiyoruz. Sanat merkezleri köhne. Malum sebeplerden dolayı resim sergilerini gezmek de cazip değil. Bir süredir kimi sergi tekliflerini geri çevirmek durumunda kalıyorum. İki oldu resim yaptığım atölyem görevlilerce denetleniyor. Denetleyen ekibin hemen arkasından gelen çay ocağı sahibinin telaş içinde “ne istiyorlar, ne soruyorlar" deyişinden asıl denetlenmesi gereken yerlerin denetlenmediğini, verilen direktif doğrultusunda özellikle sanat faaliyeti yapılan yerlerin denetlendiğini anlıyorum. Üstelik öğrencinizin, personelinizin olmaması da sorun teşkil etmiyor. Her yerin denetlenmesi isteğim ve arzum. Sonuçta bu sağlığımız için. Ama bu durum “bendensin, değilsen karşımdasın” anlayışıyla sulandırılıp istismar edilir mi? Şunları yazarken hicap duyuyorum. İşini yapan memurları itham etmemek için kendilerine tek kelime etmedim. Durumun onların dışında gerçekleştiği çok belli.
****
Yazmak istediğim farklı konular olduğu için her bir konudan birer ikişer paragraf yazıp konu aralarını da yıldızlarla ayırdığım yazıma burada son verirken, istismar ve haksızlığın tahammülümün en az olduğu konular olduğunu bilip acaba kader motiflerimden mi kaynaklanıyor diye düşünmeden edemiyorum. Hoşça kalın.(Kader motifi tabiri psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu'na aittir.)
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Eylül 2020 - 10:30
Anda mutsuzsan anı çağır
Yalnızlığımıza eşlik etsin diye dinlediğimiz radyoda arka arkaya çalan reklam cingılından idiot gibi olmuşken bu zor günlerde mesafeli de olsa dostlarla olmak harika
YAZARLAR
26 Eylül 2020 - 10:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir