Dünyaya yeni gelmiş bir hayvan hemen yürümeye ya da yüzmeye başlayabilir. Fakat yeni doğmuş bir bebeğin hayatta kalmak ve yeni şeyler öğrenmek için başka birine ihtiyacı vardır. Anne karnına düşüşümüzle başlayan bu süreç yaşam sonuna kadar devam eder. Bu da onu başkalarına bağımlı kılar. Bağımlı olunan ilk kişi ise genelde annedir. Yaşam boyu süren bir süreç olarak tanımlarız bağlanma sürecini.
Anneyle kurulan ilişkinin boyutunun ve şeklinin ilerleyen yıllarda diğer insanlarla kurulacak ilişkilerde büyük bir etkisi vardır. Yani yetişkin bir bireyin ikili ilişkilerinde, ilişki içindeyken, ayrıldıktan sonra ya da daha ilişki hiç başlamamışken partnerine karşı takındığı tavrı anlamak için bağlanma kavramını anlamakta fayda vardır.
Bağlanma, sadece çocuklukla sınırlı kalmaz, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. İlerleyen yıllarda kurulan ilişkileri ele alırken ilk başta anne ile kurulan ilişki bir örnek niteliğindedir. Anne çocuk arasındaki bağlanma türü 3 tanedir. Bunlar güvenli, kaygılı-ikircikli ve kaçıngan bağlanmadır.
Güvenli bağlanma örüntüsü olan çocuklar, annelerini bir güven kaynağı olarak görürler ve tutarlı davranışlarına tanık olmuşlardır. Bu yüzden ondan ayrı kaldıklarında tepki gösterseler bile etraflarını keşfetmekte kendilerini özgür hissederler ve anne odaya döndüğünde de sakinleşmekte zorluk çekmezler.
Kaygılı-ikircikli bağlanma örüntüsünde ise çocuklar, annelerinin tutarsız tepkilerine tanık oldukları ve daha önce kontrol altında tutulmak için terk edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldıkları için annenin odadan ayrılmasına büyük tepkiler verirler. Anne geri döndüğünde ise kolay kolay yatışmazlar.
Son olarak kaçıngan bağlantı örüntüsünde çocuklar, bağlandıkları figüre yani annelerine güven besleyemeyen çocuklardır. Bu yüzden annenin odadan ayrılması onlar için bir şey ifade etmez; tepkisiz kalırlar. Anne odaya döndüğünde ise anneyle bir bağ kurma eğiliminde olmazlar.
GÜVENLİ BAĞLANMA biçiminde birey aynı çocukluğunda annesini gördüğü gibi partnerini bir güven kaynağı olarak görür. Fakat kendisinin de partnerinin de özgürce hareket etmesinde bir sıkıntı görmez. SAPLANTILI BAĞLANMA biçiminde olan kişi ise hep duygusal bir açlık içindedir çünkü kendisini sevilmeye layık görmez. Tıpkı annesinden ayrılan ve annesi dönmeden sakinleşmeyen bir çocuk gibi kendisini eksik hissettiği zamanlarda eksik olanı tamamlaması için gözleri hep partnerini arar. KAYITSIZ BAĞLANMA biçiminde ise kişi kendini çok değerli gördüğü için yakın ilişkiler kurmaktan kaçınır. Son olarak KORKULU BAĞLANMA biçiminde ise kişi ihtiyaçlarının karşılanmasını ister fakat yakın ilişki kurmaktan kaçınır. Çünkü karşısındaki kişinin onu inciteceğini düşünür.
Anneyle kurulan ilk bağın ilerleyen yıllarda kurulan ilişkiler üzerinde belirleyici bir etkisi olduğu ortada olmakla beraber bu bağın size yapışıp kalması da kaderiniz değildir. Sizin, çocuğunuzun ya da partnerinizin bağlanma konusunda sorunları olduğunuzu düşünüyorsanız bunun üstesinden nasıl geleceğinizi araştırabilirsiniz. Eğer bu konuda destek almanız gerektiğinizi düşünüyorsanız da bir profesyonelle görüşebilirsiniz. Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası NLP ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Bilinçaltı Terapisti
Çocuk Oyun Terapisti ve Resim Analizi Uzmanı
Anneyle kurulan ilişkinin boyutunun ve şeklinin ilerleyen yıllarda diğer insanlarla kurulacak ilişkilerde büyük bir etkisi vardır. Yani yetişkin bir bireyin ikili ilişkilerinde, ilişki içindeyken, ayrıldıktan sonra ya da daha ilişki hiç başlamamışken partnerine karşı takındığı tavrı anlamak için bağlanma kavramını anlamakta fayda vardır.
Bağlanma, sadece çocuklukla sınırlı kalmaz, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. İlerleyen yıllarda kurulan ilişkileri ele alırken ilk başta anne ile kurulan ilişki bir örnek niteliğindedir. Anne çocuk arasındaki bağlanma türü 3 tanedir. Bunlar güvenli, kaygılı-ikircikli ve kaçıngan bağlanmadır.
Güvenli bağlanma örüntüsü olan çocuklar, annelerini bir güven kaynağı olarak görürler ve tutarlı davranışlarına tanık olmuşlardır. Bu yüzden ondan ayrı kaldıklarında tepki gösterseler bile etraflarını keşfetmekte kendilerini özgür hissederler ve anne odaya döndüğünde de sakinleşmekte zorluk çekmezler.
Kaygılı-ikircikli bağlanma örüntüsünde ise çocuklar, annelerinin tutarsız tepkilerine tanık oldukları ve daha önce kontrol altında tutulmak için terk edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldıkları için annenin odadan ayrılmasına büyük tepkiler verirler. Anne geri döndüğünde ise kolay kolay yatışmazlar.
Son olarak kaçıngan bağlantı örüntüsünde çocuklar, bağlandıkları figüre yani annelerine güven besleyemeyen çocuklardır. Bu yüzden annenin odadan ayrılması onlar için bir şey ifade etmez; tepkisiz kalırlar. Anne odaya döndüğünde ise anneyle bir bağ kurma eğiliminde olmazlar.
GÜVENLİ BAĞLANMA biçiminde birey aynı çocukluğunda annesini gördüğü gibi partnerini bir güven kaynağı olarak görür. Fakat kendisinin de partnerinin de özgürce hareket etmesinde bir sıkıntı görmez. SAPLANTILI BAĞLANMA biçiminde olan kişi ise hep duygusal bir açlık içindedir çünkü kendisini sevilmeye layık görmez. Tıpkı annesinden ayrılan ve annesi dönmeden sakinleşmeyen bir çocuk gibi kendisini eksik hissettiği zamanlarda eksik olanı tamamlaması için gözleri hep partnerini arar. KAYITSIZ BAĞLANMA biçiminde ise kişi kendini çok değerli gördüğü için yakın ilişkiler kurmaktan kaçınır. Son olarak KORKULU BAĞLANMA biçiminde ise kişi ihtiyaçlarının karşılanmasını ister fakat yakın ilişki kurmaktan kaçınır. Çünkü karşısındaki kişinin onu inciteceğini düşünür.
Anneyle kurulan ilk bağın ilerleyen yıllarda kurulan ilişkiler üzerinde belirleyici bir etkisi olduğu ortada olmakla beraber bu bağın size yapışıp kalması da kaderiniz değildir. Sizin, çocuğunuzun ya da partnerinizin bağlanma konusunda sorunları olduğunuzu düşünüyorsanız bunun üstesinden nasıl geleceğinizi araştırabilirsiniz. Eğer bu konuda destek almanız gerektiğinizi düşünüyorsanız da bir profesyonelle görüşebilirsiniz. Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası NLP ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı ve Bilinçaltı Terapisti
Çocuk Oyun Terapisti ve Resim Analizi Uzmanı