“Deprem nedeniyle iç pazarda daralma ve kayıp oldu”
Depremin sarsıcı etkisi iç piyasada ciddi bir daralmaya neden olurken, Anzak Günü ve Ramazan ayı tatilinin birleşmesiyle yoğunluk yaşanmasını bekleyen turizmciler umutlarını koruyor.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizmci Ahmet Çelik depremin sarsıcı etkisinin iç piyasa açısından değerlendirmesini yaparken, deprem nedeniyle 18 Mart Deniz Zaferi’nde Çanakkale’nin tarihin en sessiz dönemini yaşadıklarını belirtti. ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Turizmci Armağan Aydeğer ise, “Bayram için yeterli doluluk söz konusu değil, ama artan bir yoğunluk var” dedi. Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı İsmet Balkan da, Anzak Törenleri ve bayram dönemi ile ilgili İstanbul ağırlıklı rezervasyonlar almaya başladıklarını belirterek, yurt dışı rezervasyonların azlığına dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik, “Çanakkale turizmi 20 Nisan ile 27 Nisan tarihleri arasında iç ve dış pazardan yoğun bir katılım olacak. Dolayısıyla otel doluluk oranlarımız da yüzde yüze yaklaşacak diye düşünüyoruz. 19 Nisan Arife gününden itibaren 30 Nisan tarihi aralığında yoğun bir turizm hareketi yaşayacağımızı düşünüyoruz” dedi. “Çanakkale tarihinin en sessiz 18 Mart’ını geçirdik”
Maraş merkezli depremin turizm etkisini de değerlendiren Ahmet Çelik, “Türkiye’de 81 il var, 11 il etkilendi, bu yüzde 10’a tekabül ediyor. İç pazarda çok ciddi bir daralma ve ciddi kayıp oldu. Hem bölgemizden GAP turlarına olan talepler tamamen iptal oldu, sıfıra indi hem de o bölgeden Çanakkale’ye 18 Mart-18 Haziran tarihleri arasındaki talepleri tamamen kaybettik. Hatta bunun ilk yansımasını 18 Mart Haftasında gördük, belki de Çanakkale tarihinin en sessiz 18 Mart’ını geçirdik, ciddi anlamda kaybımız vardı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum, biz Çanakkaleli turizmciler olarak elimizden geldiği kadar depremzedelere destek olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
“Deprem ve seçimler nedeniyle durgunluk yaşıyoruz”
Turlarla ilgili de konuşan Ahmet Çelik, “Gelibolu Şehitlik turları ile ilgili çok ciddi bir sessizlik var, düşüş var. Pandemi’yi çıkarıyorum. En durgun dönemimizi yaşıyoruz, bunun birinci nedeni deprem, ikinci nedeni seçimler. Belediyelerin turları ziyaretleri tamamen iptal oldu, belediyeler kaynaklarını deprem bölgesine gönderdiler” ifadelerini kullandı.
“Dış pazardan umutluyuz”
“2023 yılı aslında beklentilerin çok üzerinde rezervasyonlarla başladı” diyen Çelik, “Bu yıl aslında Çanakkale 2018 yılı Troia Yılı’nın meyvelerini ciddi anlamda alacağı bir yıl olacaktı 2023, ama deprem buna iç pazarda ket vurdu. Ama dış pazardan umutluyuz, bunun startını da Anzak Törenleri ile vereceğiz ve göreceğiz daha fazla talep olduğunu. ÇTSO olarak da Balkanlara olan hedefimiz, Balkanlardaki turizmi Edirne gibi bölgemize çekmek. İkinci hedefimiz Çanakkale’de ciddi olarak gastronomi turizmi yaratmak istiyoruz. İç pazarda çekim noktası olması ve Çanakkale esnafına faydası olması dileğimiz. Bu alamda ciddi çalışmalarımız var. Gastronomi ve Balkan Pazarı Çanakkale’nin önündeki süreçte en önemli hedefleri olması gerekir. Son olarak da Kepez Limanına ve Bozcaada’ya gelecek kruvaziyer gemileri de Çanakkale için çok önemli bir turizm hareketidir, bunun için de elimizden gelen özeni göstermeliyiz” dedi.
“İç turizmde biraz yavaşlama var”
ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Turizmci Armağan Aydeğer ise, “Genel olarak depremin etkisi tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de hissedildi. Bölgede turizm hareketinde de ciddi bir kısıtlama, sınırlama ve yavaşlama gerçekleşti. Buna bağlı olarak da genel olarak da etkilerini hep birlikte gördük. Anzak Günü ve Bayram tatili birleşti bu da iç turizm etkisinin olduğu bayram tarafı biraz daha yavaş geçiyor. Yeterli hıza kavuşmuş değil, bayram için yeterli doluluk söz konusu değil, ama artan bir yoğunluk var. Umut ediyoruz ki bu ilerleyen günlerde artar, iç turizm son anda pazarını oluşturan, artış gösteren bir olay, dolayısıyla bununla ilgili süreç son bir hafta, on gün kala netleşecektir. Artan bir talep var, ama buna tam bir doluluk var diyemeyiz, beklenti bu yönde. Dolayısıyla Anzak ve bayram sürecinin birleşmesi bu süreci etkiler, iki az daha büyük bir çoğunluk yaratır. Anzak Günü 2015’ten sonra dramatik bir düşüşle neticelenmişti, 2016 ve sonrasındaki özellikle 16-17 Çanakkale Anzak Pazarını çok geride kaldı, neredeyse yok olduğu bir noktaya gitti. 2018’den sonra bu hareket olumlu yönde artışa geçti. 2019’da olumluydu, 2020’de durma noktasına geldi. 2021 bunun gölgesinde geçti maalesef, 2021’de azıcık kıpırdanmaya şahit olduk. 2023 için hep birlikte biraz daha olumlu konuşabiliriz, ama 2015’in çok gerisindeyiz, buna ulaşmak için daha detaylı bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Birincisi tabii ki yeni neslin bu tarihi ve kültürel değerler konusundaki ilgisinin azalması bunlardan bir tanesi, ikincisi seyahat kısıtlarından sonra deniz aşırı ülkeden ülkemize ve bölgemize seyahat daha çok sağlıklı bir noktada değil, ama 2023 bu anlamda olumlu gördüğümüz bir nokta. Deprem dünya genelinde de yankı uyandırdı, özellikle onun olduğu dönem diliminde birtakım iptaller gördük, bunun çok uzun vadeli olduğunu düşünmüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu sürecin biraz daha hafifleyeceğini düşünüyorum. Ama 2014- 2015 rakamlarına ulaşmamız daha stratejik bir şekilde bölgenin özellikle o bölgelerden gelen turistlere yapılacak tanıtım çalışmalarına ve ortak işbirlikleri ile daha kuvvetli hale gelecektir” dedi.
“Konaklama ücretleri arttı”
Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı İsmet Balkan da Kalem Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Anzak Törenleri ve bayram dönemi ile ilgili İstanbul ağırlıklı rezervasyonlar almaya başladıklarını belirterek, yurt dışı rezervasyonların azlığına dikkat çekti. Ekonominin konaklama fiyatları üzerindeki olumsuz etkisine de değinen Balkan, “Girdi maliyetleri her geçen gün artıyor, bu da konaklama ücretlerine yansıyor, bunun reel etkilerini ilk tatilde hep birlikte göreceğiz” dedi. Turlarla ilgili organizasyonların İstanbul merkezli acenteler tarafından yapıldığını da söyleyen Balkan, Çanakkale ruhunun daha iyi anlaşılmasının ve eksiksiz yansıtılmasının önemine vurgu yaptı.
Depremin sarsıcı etkisi iç piyasada ciddi bir daralmaya neden olurken, Anzak Günü ve Ramazan ayı tatilinin birleşmesiyle yoğunluk yaşanmasını bekleyen turizmciler umutlarını koruyor.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Turizmci Ahmet Çelik depremin sarsıcı etkisinin iç piyasa açısından değerlendirmesini yaparken, deprem nedeniyle 18 Mart Deniz Zaferi’nde Çanakkale’nin tarihin en sessiz dönemini yaşadıklarını belirtti. ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Turizmci Armağan Aydeğer ise, “Bayram için yeterli doluluk söz konusu değil, ama artan bir yoğunluk var” dedi. Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı İsmet Balkan da, Anzak Törenleri ve bayram dönemi ile ilgili İstanbul ağırlıklı rezervasyonlar almaya başladıklarını belirterek, yurt dışı rezervasyonların azlığına dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik, “Çanakkale turizmi 20 Nisan ile 27 Nisan tarihleri arasında iç ve dış pazardan yoğun bir katılım olacak. Dolayısıyla otel doluluk oranlarımız da yüzde yüze yaklaşacak diye düşünüyoruz. 19 Nisan Arife gününden itibaren 30 Nisan tarihi aralığında yoğun bir turizm hareketi yaşayacağımızı düşünüyoruz” dedi. “Çanakkale tarihinin en sessiz 18 Mart’ını geçirdik”
Maraş merkezli depremin turizm etkisini de değerlendiren Ahmet Çelik, “Türkiye’de 81 il var, 11 il etkilendi, bu yüzde 10’a tekabül ediyor. İç pazarda çok ciddi bir daralma ve ciddi kayıp oldu. Hem bölgemizden GAP turlarına olan talepler tamamen iptal oldu, sıfıra indi hem de o bölgeden Çanakkale’ye 18 Mart-18 Haziran tarihleri arasındaki talepleri tamamen kaybettik. Hatta bunun ilk yansımasını 18 Mart Haftasında gördük, belki de Çanakkale tarihinin en sessiz 18 Mart’ını geçirdik, ciddi anlamda kaybımız vardı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum, biz Çanakkaleli turizmciler olarak elimizden geldiği kadar depremzedelere destek olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
“Deprem ve seçimler nedeniyle durgunluk yaşıyoruz”
Turlarla ilgili de konuşan Ahmet Çelik, “Gelibolu Şehitlik turları ile ilgili çok ciddi bir sessizlik var, düşüş var. Pandemi’yi çıkarıyorum. En durgun dönemimizi yaşıyoruz, bunun birinci nedeni deprem, ikinci nedeni seçimler. Belediyelerin turları ziyaretleri tamamen iptal oldu, belediyeler kaynaklarını deprem bölgesine gönderdiler” ifadelerini kullandı.
“Dış pazardan umutluyuz”
“2023 yılı aslında beklentilerin çok üzerinde rezervasyonlarla başladı” diyen Çelik, “Bu yıl aslında Çanakkale 2018 yılı Troia Yılı’nın meyvelerini ciddi anlamda alacağı bir yıl olacaktı 2023, ama deprem buna iç pazarda ket vurdu. Ama dış pazardan umutluyuz, bunun startını da Anzak Törenleri ile vereceğiz ve göreceğiz daha fazla talep olduğunu. ÇTSO olarak da Balkanlara olan hedefimiz, Balkanlardaki turizmi Edirne gibi bölgemize çekmek. İkinci hedefimiz Çanakkale’de ciddi olarak gastronomi turizmi yaratmak istiyoruz. İç pazarda çekim noktası olması ve Çanakkale esnafına faydası olması dileğimiz. Bu alamda ciddi çalışmalarımız var. Gastronomi ve Balkan Pazarı Çanakkale’nin önündeki süreçte en önemli hedefleri olması gerekir. Son olarak da Kepez Limanına ve Bozcaada’ya gelecek kruvaziyer gemileri de Çanakkale için çok önemli bir turizm hareketidir, bunun için de elimizden gelen özeni göstermeliyiz” dedi.
“İç turizmde biraz yavaşlama var”
ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Turizmci Armağan Aydeğer ise, “Genel olarak depremin etkisi tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de hissedildi. Bölgede turizm hareketinde de ciddi bir kısıtlama, sınırlama ve yavaşlama gerçekleşti. Buna bağlı olarak da genel olarak da etkilerini hep birlikte gördük. Anzak Günü ve Bayram tatili birleşti bu da iç turizm etkisinin olduğu bayram tarafı biraz daha yavaş geçiyor. Yeterli hıza kavuşmuş değil, bayram için yeterli doluluk söz konusu değil, ama artan bir yoğunluk var. Umut ediyoruz ki bu ilerleyen günlerde artar, iç turizm son anda pazarını oluşturan, artış gösteren bir olay, dolayısıyla bununla ilgili süreç son bir hafta, on gün kala netleşecektir. Artan bir talep var, ama buna tam bir doluluk var diyemeyiz, beklenti bu yönde. Dolayısıyla Anzak ve bayram sürecinin birleşmesi bu süreci etkiler, iki az daha büyük bir çoğunluk yaratır. Anzak Günü 2015’ten sonra dramatik bir düşüşle neticelenmişti, 2016 ve sonrasındaki özellikle 16-17 Çanakkale Anzak Pazarını çok geride kaldı, neredeyse yok olduğu bir noktaya gitti. 2018’den sonra bu hareket olumlu yönde artışa geçti. 2019’da olumluydu, 2020’de durma noktasına geldi. 2021 bunun gölgesinde geçti maalesef, 2021’de azıcık kıpırdanmaya şahit olduk. 2023 için hep birlikte biraz daha olumlu konuşabiliriz, ama 2015’in çok gerisindeyiz, buna ulaşmak için daha detaylı bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Birincisi tabii ki yeni neslin bu tarihi ve kültürel değerler konusundaki ilgisinin azalması bunlardan bir tanesi, ikincisi seyahat kısıtlarından sonra deniz aşırı ülkeden ülkemize ve bölgemize seyahat daha çok sağlıklı bir noktada değil, ama 2023 bu anlamda olumlu gördüğümüz bir nokta. Deprem dünya genelinde de yankı uyandırdı, özellikle onun olduğu dönem diliminde birtakım iptaller gördük, bunun çok uzun vadeli olduğunu düşünmüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu sürecin biraz daha hafifleyeceğini düşünüyorum. Ama 2014- 2015 rakamlarına ulaşmamız daha stratejik bir şekilde bölgenin özellikle o bölgelerden gelen turistlere yapılacak tanıtım çalışmalarına ve ortak işbirlikleri ile daha kuvvetli hale gelecektir” dedi.
“Konaklama ücretleri arttı”
Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı İsmet Balkan da Kalem Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Anzak Törenleri ve bayram dönemi ile ilgili İstanbul ağırlıklı rezervasyonlar almaya başladıklarını belirterek, yurt dışı rezervasyonların azlığına dikkat çekti. Ekonominin konaklama fiyatları üzerindeki olumsuz etkisine de değinen Balkan, “Girdi maliyetleri her geçen gün artıyor, bu da konaklama ücretlerine yansıyor, bunun reel etkilerini ilk tatilde hep birlikte göreceğiz” dedi. Turlarla ilgili organizasyonların İstanbul merkezli acenteler tarafından yapıldığını da söyleyen Balkan, Çanakkale ruhunun daha iyi anlaşılmasının ve eksiksiz yansıtılmasının önemine vurgu yaptı.