Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni asgari ücret konusunda iki kez toplantı gerçekleştirmişti. Son toplantı AKP Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlığında gerçekleşti. Gerçekleşen toplantının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücretin 17 bin 2 TL olarak belirlendiğini duyurdu.
Asgari ücret açıklandıktan sonra gözler geçim sıkıntısı çeken vatandaşlara çevrildi. Vatandaşlar yeni açıklanan asgari ücretin yapılacak olan zamlar nedeniyle bütçelerinde herhangi rahatlama yaratmayacağını belirttiler.
Osman Çakır; "17 bin lira asla yeterli değil. Kıymanın kilosu olmuş 600 lira, ev kirası olmuş 12-13 bin lira. Her şey ateş pahası, 17 bin ne ki? Neye yetecek, insanlar ne yiyip, ne içecek? Belki 20-25 bin lira olsaydı, kirayı verdikten sonra kişinin eline bir miktar para kalırdı" dedi.
İsmet Balkan; "Askeri ücretin 17.002 TL ye yükseltilmesi maalesef tek başına bir şey ifade etmiyor. Önemli olan çalışan bir kişinin aldığı maaş ile geçinip geçinemediği. Türkiye'de temel sorun yaşam için zaruri ihtiyaçların aşırı yüksek olması. Bunun ana sebebi fiyatlandırma da istikrarsızlık ve denetimsizlik. Türkiye'de verilen asgari ücret ile Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Moldovya gibi ülkelerde yaşayabilirsiniz. Çünkü orada ki kira, mutfak ve ulaşım giderleri Türkiye’den çok daha ucuz ve fiyatlar sabit. Türkiye'de ise fiyatlar sürekli artıyor. Nispeten rahat yaşanılan ülke olarak Almanya'yı ele alsak, kişi başı ortalama gelir 2000 Euro (64.000 TL), oysa 50- Euro veya 1.600- TL ile marketten Türkiye'de aldığınızdan çok daha fazlasını alabiliyorsunuz. Örnek olarak 1 Kg Kıyma 6. Euro 186 TL. Sonuç olarak fiyat artışları durdurulmadığı sürece yeni asgari ücretin, asgari ücretliyi rahatlanması mümkün görülmüyor" dedi.
Erdinç Uslan; "Asgari ücrete yapılan yüzde 49’luk zammı tabii ki de yeterli bulmak imkansız, alım gücünün düşük olduğu ülkemiz şartlarında, kira artışları, tüketim mallarındaki artışlar, günlük yaşamımızda zorunlu harcama olarak görülen tüm kalemler asgari ücrete yapılan artış kadar arttırıldıkça, yüzde 49’luk artış, geçmişteki artışlar gibi kısa sürede eriyip gidecektir. Ücret dağılımındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması şarttır. Ayrıca işçi maaşlarına vergi dilimi düzenlemesi gereklidir" ifadelerini kullandı.
Özge Ergin; "Bu saatten sonra değil 17 bin 30 binde yapsa açız. En az ev kirası Çanakkale'de 1+1 10 bin TL elektrik su ve diğer faturalar 2 bin TL. Mutfak masrafını söylemeye gerek bile yok. Bir süt 25 TL, kıyma 400 TL çay, şeker, un vs. gerisini siz hesap edin. Çocuğunuz varsa eğer her gün cebine en az 50 TL koymak zorundasınız. Onunla da sadece tost yer ayran alamaz. Demem o ki bir yıla sabitledikleri 17 bin 2 TL zaten cebimize girmeden çıkıyor ki üzerine de kart borçları ile nefes aldığımıza şükrediyoruz" dedi.
Adnan Meçu; "Zam yapmak evet doğru ama zam yanında yaşam kaynaklarının hepsine zam geliyor büyük fabrikaları için bir şey diyemem ama küçük esnaf giderleri büyüdüğü için Eleman azaltmaya yönelik tedbirler alıyor bu da işsizlik oranı artıyor o yüzden gelir ve giderleri dengelemek lazım yani haksız kazanç elde edenlere karşı gerekli yaptırım kararı alınmalıdır"dedi.
Memnune Kardaş; "Ülkemiz, ekonomisinden siyasetine, sosyal yaşamından kültürüne kadar toplumsal yaşamın her alanında adı konulmamış derin bir kriz yaşamaktadır. Ekonomik sorunları yapılan oransal zamlarla aşmak mümkün değildir.
Asgari ücrete yapılan zam oransal bir zam artışıdır. Bugün asgari ücrete %49 zam yapılır daha çalışanın cebine girmeden herseye %50 zam yapılır. Bu asgari ücretle çalışanı rahatlatmaz aksine daha büyük bir yükün altına sokar. Biz emekli meclisleri sendikası olarak sadece şunu diyoruz. Yıllık milli gelir kişiler arasında adil bir şekilde dağıtılsın vergiler adil bir şekilde alınsın. Ancak milli gelir adil bir şekilde dağıtılırsa yaşam kalitesi artar. Yoksa bu şekilde yapılan zamlarla zengin servetine servet katar. Emeği ile geçinenlerin alım gücü her geçen gün biraz daha azalır. Bu önerimiz belki uzun vadeli bir öneridir diyebiliriz . Kısa vadede yapılacak zam oranı ise yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır ki rahat bir yaşam sürdürülebilsin...Bilindiği gibi yoksulluk sınırı şu anda 44 bin573 liradır. Artışlar bu rakamın üzerinde olmalı ve her ay tekrar düzenlenmelidir’’ İfadelerini kullandılar.
GİZEM AY
Osman Çakır; "17 bin lira asla yeterli değil. Kıymanın kilosu olmuş 600 lira, ev kirası olmuş 12-13 bin lira. Her şey ateş pahası, 17 bin ne ki? Neye yetecek, insanlar ne yiyip, ne içecek? Belki 20-25 bin lira olsaydı, kirayı verdikten sonra kişinin eline bir miktar para kalırdı" dedi.
İsmet Balkan; "Askeri ücretin 17.002 TL ye yükseltilmesi maalesef tek başına bir şey ifade etmiyor. Önemli olan çalışan bir kişinin aldığı maaş ile geçinip geçinemediği. Türkiye'de temel sorun yaşam için zaruri ihtiyaçların aşırı yüksek olması. Bunun ana sebebi fiyatlandırma da istikrarsızlık ve denetimsizlik. Türkiye'de verilen asgari ücret ile Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Moldovya gibi ülkelerde yaşayabilirsiniz. Çünkü orada ki kira, mutfak ve ulaşım giderleri Türkiye’den çok daha ucuz ve fiyatlar sabit. Türkiye'de ise fiyatlar sürekli artıyor. Nispeten rahat yaşanılan ülke olarak Almanya'yı ele alsak, kişi başı ortalama gelir 2000 Euro (64.000 TL), oysa 50- Euro veya 1.600- TL ile marketten Türkiye'de aldığınızdan çok daha fazlasını alabiliyorsunuz. Örnek olarak 1 Kg Kıyma 6. Euro 186 TL. Sonuç olarak fiyat artışları durdurulmadığı sürece yeni asgari ücretin, asgari ücretliyi rahatlanması mümkün görülmüyor" dedi.
Erdinç Uslan; "Asgari ücrete yapılan yüzde 49’luk zammı tabii ki de yeterli bulmak imkansız, alım gücünün düşük olduğu ülkemiz şartlarında, kira artışları, tüketim mallarındaki artışlar, günlük yaşamımızda zorunlu harcama olarak görülen tüm kalemler asgari ücrete yapılan artış kadar arttırıldıkça, yüzde 49’luk artış, geçmişteki artışlar gibi kısa sürede eriyip gidecektir. Ücret dağılımındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması şarttır. Ayrıca işçi maaşlarına vergi dilimi düzenlemesi gereklidir" ifadelerini kullandı.
Özge Ergin; "Bu saatten sonra değil 17 bin 30 binde yapsa açız. En az ev kirası Çanakkale'de 1+1 10 bin TL elektrik su ve diğer faturalar 2 bin TL. Mutfak masrafını söylemeye gerek bile yok. Bir süt 25 TL, kıyma 400 TL çay, şeker, un vs. gerisini siz hesap edin. Çocuğunuz varsa eğer her gün cebine en az 50 TL koymak zorundasınız. Onunla da sadece tost yer ayran alamaz. Demem o ki bir yıla sabitledikleri 17 bin 2 TL zaten cebimize girmeden çıkıyor ki üzerine de kart borçları ile nefes aldığımıza şükrediyoruz" dedi.
Adnan Meçu; "Zam yapmak evet doğru ama zam yanında yaşam kaynaklarının hepsine zam geliyor büyük fabrikaları için bir şey diyemem ama küçük esnaf giderleri büyüdüğü için Eleman azaltmaya yönelik tedbirler alıyor bu da işsizlik oranı artıyor o yüzden gelir ve giderleri dengelemek lazım yani haksız kazanç elde edenlere karşı gerekli yaptırım kararı alınmalıdır"dedi.
Memnune Kardaş; "Ülkemiz, ekonomisinden siyasetine, sosyal yaşamından kültürüne kadar toplumsal yaşamın her alanında adı konulmamış derin bir kriz yaşamaktadır. Ekonomik sorunları yapılan oransal zamlarla aşmak mümkün değildir.
Asgari ücrete yapılan zam oransal bir zam artışıdır. Bugün asgari ücrete %49 zam yapılır daha çalışanın cebine girmeden herseye %50 zam yapılır. Bu asgari ücretle çalışanı rahatlatmaz aksine daha büyük bir yükün altına sokar. Biz emekli meclisleri sendikası olarak sadece şunu diyoruz. Yıllık milli gelir kişiler arasında adil bir şekilde dağıtılsın vergiler adil bir şekilde alınsın. Ancak milli gelir adil bir şekilde dağıtılırsa yaşam kalitesi artar. Yoksa bu şekilde yapılan zamlarla zengin servetine servet katar. Emeği ile geçinenlerin alım gücü her geçen gün biraz daha azalır. Bu önerimiz belki uzun vadeli bir öneridir diyebiliriz . Kısa vadede yapılacak zam oranı ise yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır ki rahat bir yaşam sürdürülebilsin...Bilindiği gibi yoksulluk sınırı şu anda 44 bin573 liradır. Artışlar bu rakamın üzerinde olmalı ve her ay tekrar düzenlenmelidir’’ İfadelerini kullandılar.
GİZEM AY
