Asgari ücret geçen hafta itibari ile 8500 TL seviyesine yükseltildi. Gelin gayrimenkul sektörü açısından durumun olası etkilerine bir bakalım isterseniz. Öncelikle şunu ifade edeyim ki asgari ücretin bu denli arttırılıyor oluşu kötü ekonomik yönetimin bir sonucu olmasından ötürü asgari ücretle ayakta kalmaya çalışanlar açısından üzgünüm. Bu artışın iyi olarak adlandırılacak bir tarafı bence yok zira verilen artış ile enflasyonu kıyasladığımızda zaten durum ortada. Bu sebeple artış sebebiyle keyfi yerinde olanları şahsen anlamakta zorluk çekiyorum. Ama tabi “buna da şükür” kafasıyla yaşayanlara bir şey anlatabilmek pek de mümkün olmadığından o bölüme daha fazla yorum yapamıyorum.
Asgari ücretin artışını takiben kamu ve özel sektördekilere de artış haberleri gelecektir normal olarak. Tabi bu durum haliyle ticari işletmelere ciddi bir yük getireceği açıktır. Bu yük iki türlü ortadan kaldırılabilir diyebiliriz. İlki maliyet artışına bağlı olarak ürünlere gelecek zamlar ile bu yükün hafifletilmesi, diğeri de ürünlere zam yapmak istemeyenler için işten çıkarma opsiyonunun devreye alınacak olmasıdır. Şahsi fikrim yılbaşından sonra hemen hemen tüm ürünlerde %15-%20 civarında bir zam dalgası gelecektir. Pardon “ZAM” demiyorduk, tatlı su kurnazlarının buluşuyla bu zamlara fiyat ayarlaması diyorduk.
İlk opsiyonda maliyet artışları ile birlikte inşaat maliyetlerindeki artış doğal olarak gayrimenkul fiyatlarına yansımak zorunda kalacaktır. Bu da kendi içinde iki türlü sonuç doğuracaktır. İlki hali hazırda devam eden inşaatlardaki gayrimenkul fiyatları yükselecektir, diğeri ise inşaat üretim hızında bir düşüşün olma ihtimali ile birlikte fiyatlar yine yükselecektir. Hele buna bir de yeni yılda yapılması düşünülen kredi faiz oranlarındaki olası ve zarar etme pahasına yapılacak faiz düşüşü gayrimenkul fiyatlarını daha da yukarı taşıyacaktır. Yani fiyatların düşmesi için ortada hiçbir sebep yok gibi görünüyor buradan bakılınca. Bu arada istisnai ve zorunluluk sebebiyle satışlar için piyasanın altında satışlar öngörülebilir, ancak bu tarz satışlar çok büyük ihtimalle daha pazara çıkmadan gerçekleşeceğinden genel gidişata etkisi çok sınırlı olacaktır ve hatta bence pek de olmayacaktır. Tabi bu yolun sonu bir yerde stagflasyona ve hiper enflasyona çıkabileceğinden fiyatlar bir noktada sabitlenip kalabilme ihtimaline de sahiptir. Bu varyasyonlarda orta ve alt gelir grubunun gayrimenkul alabilme olasılığı ciddi anlamda ortadan kalkacaktır. Yani yine parası olan için güzel fırsatlar doğacak, olmayan için ise yapacak bir şey görünmemektedir. Bu arada elindeki para konuta yetmeyenler için tarla, arazi gibi yatırım araçları ön plana çıkacak gibi görünmekte, bu da tarla ve arazi fiyatlarını bir miktar yukarı taşıyacaktır. Gayrimenkul satışlarında kendi adıma tıkanma beklemediğimi de ekleyeyim, 20 yıldır hiç öyle satışlar durdu, yaprak kımıldamıyor durumuyla ben karşılaşmadım. Birileri satmaya, birileri de almaya devam edecektir.
İkinci durum olan işten çıkarılacaklar veya kendisi ayrılacaklar için gayrimenkul sektörü ciddi bir opsiyon halini alma potansiyeline sahip olacaktır. Sektörde yeni yüzler ve yeni isimler önümüzdeki dönemde görülebilir diye düşünüyorum. Tabi bu isimlerin çoğu sektörde tutunamayacak ve ayrılmak zorunda kalacaktır ancak içlerinden çok başarılı olanlar da çıkacaktır. Gayrimenkul danışmanlığı gibi ucu çok açık bir kariyer birçok kişi cezbedici görünse de yazılarımda bahsettiğim gibi bu sektör kolay bir sektör değildir. Disiplinli olmak durumundasınız, işi kuralına göre oynamak zorundasınız, kendinize ve işinize yatırım yapmalısınız, çalışmalısınız, koşturmalısınız ve tüm bu emeklerinizin karşılığını orta ve uzun vadede alacağınızı bilerek ona göre hareket etmelisiniz. Dayanma gücü olmayanlar ve kolay yönden köşeyi dönmek isteyenlere hayal kırıklıkları ile bir deneme olacak olan gayrimenkul sektörü bazıları için ise niye daha önceden girmedim diye hayıflanacakları çok farklı bir kapı açacaktır.
Gerçi “enflasyon önümüzdeki yıl %30lara düşecek, ev fiyatları %25-30 düşecek, dolar düşecek” falan diyenler de var, biz de “hadi inşallah” diyelim; ne zaman bunları duysak enflasyon daha da artıyor ama Allah’tan umut kesilmez. Öyle bir şey olursa da duruma bakarız. Böyle bir şey bekleyenlerin de hiç vakit kaybetmeden evlerini, altınlarını, dolarlarını satmalarını bekliyorum kendi adıma; zira ev fiyatları %25 düşecekse ev tutmanın, ev almanın pek bir mantığı yok; satın satın basın paralarıTürk Lirasına, bir daha mı geleceksiniz dünyaya. Madem inanıyorsunuz o zaman inandığınız gibi davranmanız en doğru davranış olacaktır da siz yine elde avuçtakini bir hayal uğruna satmadan işin uzmanlarından destek almaktan vaz geçmeyin.
YAZARLAR
Yayınlanma: 27 Aralık 2022 - 09:00
ASGARİ ÜCRETİN OLASI ETKİLERİ
Asgari ücret geçen hafta itibari ile 8500 TL seviyesine yükseltildi
YAZARLAR
27 Aralık 2022 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir