Gayrimenkul sektöründe bizim çok aşina olduğumuz bir ayakçı gerçeği vardır. Bu modeller kendilerini emlakçı olarak tanımlayamazlar ya da öyle bilinmek istemezler amma velakin kolay para diye gördükleri için emlakçıların parasına göz dikerler. Sanmayın öyle ipsiz sapsız tipler bunlar. Tamam arada ipsiz sapsızlar da var ama bu ayakçıların bir kısmı toplumda oldukça saygın görünen kişiler; avukatlar, memurlar, şirket sahipleri, mülk sahiplerinin çok güvendiği hali vakti yerinde tanıdıklar. Olayın kilit noktası aslında kolay para olarak gördükleri ve aynı zamanda hiç hak etmedikleri paraya ulaşma sevdası. Ve bunu yaparken de kendi dostlarını ve bu işin diğer tarafındaki emlakçıyı kazıklamayı ticaret olarak görüyor olmaları gerçekten toplumsal yozlaşmamızın da bir izdüşümü olarak hep aklımı kurcalamıştır.
Bu ayakçıların sektörden silinmesi kolay mı? Şahsi fikrim pek kolay olmadığı yönünde çünkü bu ayakçılara yol açan ne yazık ki kendi sektörümüzde faaliyet gösteren meslektaşlarımız. Yani bir yandan bir takım meslektaşlarımızın sektörün sıkıntılarından şikayet ederken aynı kişilerin bu ayakçılarla ortak iş yapmaya çalışması gerçekten çok ciddi bir çelişki. Bir gayrimenkul danışmanının kendisine portföy getiren birine ufak bir jest yapması kabul edilebilir belki ama kazancının yarısını veya büyük bir kısmını ve hatta kendi kazandığından daha fazlasını bu tip ayakçılarla paylaşmayı kabul etmesi başlı başına kendi sektörüne ihanettir. Yaptığı işe saygı göstermemektir, başkalarının saygı göstermemesine de sebep yaratmaktır. Tabi onlara sorduğunuz vakit vardır bir mazeretleri amma velakin sebebi ne olursa olsun bu mesleği seçmemiş birine sırf satılacak bir mülk getirdi diye kendi kazancının yarısını vermek kabul edilebilir bir davranış şekli değildir.
Bu tarz çalışmayı alışkanlık eden gayrimenkul danışmanların orta ve uzun vadede sektörden koptuğunu görmek ise benim açımdan çok normal bir sonuçtur. Çünkü para kazanmak için birilerine olmadık rakamları vermeyi kabul edebiliyor olmak aslında kendi başına ve kendi disiplini ile ayakta duramadığı mesajını vermektir. Yani özünde başarıyı yakalayamamış bir gayrimenkul danışmanının kendisini başarılı olarak hissettiği bir iş birliğidir girilen bu işbirliği. Oysaki gayrimenkul sektöründe birilerine el açarak, birilerinden medet umarak, birilerinin kendisine satılacak mülk getirmesini bekleyerek ayakta kalamazsınız. Olsa olsa günü kurtarırsınız, kendinizi kandırırsınız, mutlu hissedersiniz amma velakin günün birinde gerçeklerle de yüz yüze kalırsınız.
Bir taraftan da bakınca sebep sonuç ilişkisi rahatlıkla kurulabilirken diğer taraftan bakınca bu tarz bir yaklaşımı danışmanın kendisine yakıştırıyor oluşu inanılmaz derecede anlamsızdır. Yani siz kendi iş yaşamınızı riske edip, maaşlı bir işi seçip çalışmak yerine bu denli riskli bir sektörde çalışmayı tercih edeceksiniz, öbür yandan hiç risk almamış, etliye sütlüye dokunmadan sırf bir telefon numarası verdi diye birisine minnet edip sizden daha fazla kazanmasına göz yumacaksınız. Kusura bakmayın ama bundan hiç ama hiç rahatsızlık duymadan böyle bir metodu gayrimenkul danışmanlığı olarak benimsemek aymazlıktan öte bir şey değildir.
Velhasıl sonuç olarak gayrimenkul sektöründeki başıboşluk gayrimenkul sektöründe iş yapanların kendisini düzeltmediği sürece son bulmaz. Bu tarz ayakçılarla iş yaparak ayakçılar ortadan kalkmaz. Kendi işine sen saygı göstermediğin sürece kimseden saygı görmüyorum diye de şikayet edemezsin. Bulduğun mazeretler iş yapış şeklini meşru kılmadığı gibi ileride oluşabilecek yasal problemlerde sana lütufta bulunup seni sevdiği için iş getirdiğini düşündüğün ayakçı ortadan kaybolduğu vakit problemler kucağında kalınca o bulduğun mazeretler de seni kurtarmaz.
Bu işi layığıyla yapan, bununla birlikte daha önemlisi kendi yaptığı işe önce kendisi saygı gösteren gayrimenkul danışmanları ile çalışmanız dileğiyle…
YAZARLAR
Yayınlanma: 11 Temmuz 2023 - 09:00
AYAKÇILARLA ÇALIŞMAK
Gayrimenkul sektöründe bizim çok aşina olduğumuz bir ayakçı gerçeği vardır
YAZARLAR
11 Temmuz 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir