Çanakkale’den bağımsız Belediye Başkan adayı olan İlyas Terzi’nin foyası meydana çıktı. Peki, kim bu İlyas Terzi? Neden Çanakkale’yi seçti? Amerika’ya nasıl gitti, ne yaptı? Kargo gemisinden atlayıp nasıl bir hayat sürdü? Amerika’da ne yapıyordu? Kazı kazandan kaç dolar kazandı?
İlyas Terzi, 30 yıl önce tayfası olduğu kargo gemisi Baltimour Limanına yanaştığında kafasındaki planı gerçekleştirecekti. Fırsat kolladı ve kaçtı. Maryland’a yerleşmeye karar verdi. Kargo gemisi limandan ayrıldığında içinde artık İlyas Terzi yoktu.
Maryland sokaklarında işsiz ve kimsesiz bir Türk vardı. Filmi biraz başa saralım. İlyas Terzi’nin Rizeli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Biliyoruz bilmesine de Çanakkale ile bağlantısı ne onu zaman zaman anlamakta güçlük çeksek de sonunda kaçak binası patlayınca Çanakkale’ye ilgisinin mülkleri olduğunu anladık. Terzi, İstanbul’da halk otobüslerinde bilet satmış. Babasının restoranında çalışmış ama o bunu istemiyordu. İlyas Terzi küçük yaştan itibaren gemici cüzdanı çıkartıp bir gün mutlaka hayallerinin peşine düşüp Amerikan rüyasını gerçekleştirmek istiyordu.
Henüz çocuk yaşta gemici cüzdanı çıkarttı. Ardından gemilerde çalışmaya başladı. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi 19 yaşında; askerlik kapıya dayanmışken Amerika’nın Baltimour Limanına demirleyecek kargo gemisine bir daha dönmeyecekti.
Aslında bu kararı gemici cüzdanı çıkartmak istediğinde vermişti. Giderdi Amerika’ya, nasılsa orada akrabaları da vardı. Bir süre akrabalarında kalırdı; hatta onlar iş bile bulabilirdi kendisine. Ne iş olsa yapardı. Bütün mesele kapağı Amerika’ya atabilmekti. Eh Amerika’daydı işte. Akraba da vardı. Restoranda iyi kötü iş de vardı. Daha ne olsundu. İlyas Terzi, geri dönmeyi düşünmedi. Hedefinde ilk iş olarak mutluluğu ve Amerikan vatandaşlığını yakalayabileceği biriyle evlenmekti ama henüz onun sırası vardı.
Sonra araba tamircisinde çalıştı. Bu işi biraz çözdükten sonra ufaktan araba alıp satmaya başladı. Bu işlerden çuvalla olmasa da iyi kötü para yapmıştı ve akrabasıyla ortak doğal taş ve mermer işine girdi. Bir süre çalışan iki ortak ayrılmaya karar verir ve ayrılırlar. Terzi, bu ayrılıktan sonra karısı Alesia (ne zaman evlendiklerini bilmiyoruz) ile bir doğal taş ve montaj işi kurar. İşler yolunda gider ve kısa sürede İlyas Terzi artarda dükkânlar açar. Artık para kazanıyordur. Yaş da ilerlemiştir. Çocuklar olmuştur. Ufak ufak da Türkiye’de mülkler almaya başlamıştır.
Yıl 2017’yi gösterirken bir gün çalışanlarından biri markete gitmek için çıkacakken, İlyas Terzi cebinden 20 dolar çıkarır ve “bana iki adet kazı kazan al” der. Arkadaşı marketten rasgele iki kart seçer ve Terzi’ye verir. Akşam evde kartı kazıyan İlyas Terzi birde ne görsün. 1000x50 para çıkmıştır. Kazı kazandan 50 bin dolar kazanan Terzi bölgesinde yayın yapan bir haber sitesi bu durumu haber yapıyor. Terzi Amerikan rüyasının bir kısmını da bu siteye anlatıyor.
Velhasıl İlyas Terzi’nin Çanakkale’de neden bağımsız aday olduğunu (kazanamayacağını bile bile), ne yapmak istediğini, beyin yakan paylaşımlarını neden yaptığını gerçekten bilmiyoruz. Bilmiyoruz bilmesine ama takibe devam edeceğiz. Bakalım bağımsız adaylığın altından ne çıkacak?
Maryland sokaklarında işsiz ve kimsesiz bir Türk vardı. Filmi biraz başa saralım. İlyas Terzi’nin Rizeli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Biliyoruz bilmesine de Çanakkale ile bağlantısı ne onu zaman zaman anlamakta güçlük çeksek de sonunda kaçak binası patlayınca Çanakkale’ye ilgisinin mülkleri olduğunu anladık. Terzi, İstanbul’da halk otobüslerinde bilet satmış. Babasının restoranında çalışmış ama o bunu istemiyordu. İlyas Terzi küçük yaştan itibaren gemici cüzdanı çıkartıp bir gün mutlaka hayallerinin peşine düşüp Amerikan rüyasını gerçekleştirmek istiyordu.
Henüz çocuk yaşta gemici cüzdanı çıkarttı. Ardından gemilerde çalışmaya başladı. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi 19 yaşında; askerlik kapıya dayanmışken Amerika’nın Baltimour Limanına demirleyecek kargo gemisine bir daha dönmeyecekti.
Aslında bu kararı gemici cüzdanı çıkartmak istediğinde vermişti. Giderdi Amerika’ya, nasılsa orada akrabaları da vardı. Bir süre akrabalarında kalırdı; hatta onlar iş bile bulabilirdi kendisine. Ne iş olsa yapardı. Bütün mesele kapağı Amerika’ya atabilmekti. Eh Amerika’daydı işte. Akraba da vardı. Restoranda iyi kötü iş de vardı. Daha ne olsundu. İlyas Terzi, geri dönmeyi düşünmedi. Hedefinde ilk iş olarak mutluluğu ve Amerikan vatandaşlığını yakalayabileceği biriyle evlenmekti ama henüz onun sırası vardı.
Sonra araba tamircisinde çalıştı. Bu işi biraz çözdükten sonra ufaktan araba alıp satmaya başladı. Bu işlerden çuvalla olmasa da iyi kötü para yapmıştı ve akrabasıyla ortak doğal taş ve mermer işine girdi. Bir süre çalışan iki ortak ayrılmaya karar verir ve ayrılırlar. Terzi, bu ayrılıktan sonra karısı Alesia (ne zaman evlendiklerini bilmiyoruz) ile bir doğal taş ve montaj işi kurar. İşler yolunda gider ve kısa sürede İlyas Terzi artarda dükkânlar açar. Artık para kazanıyordur. Yaş da ilerlemiştir. Çocuklar olmuştur. Ufak ufak da Türkiye’de mülkler almaya başlamıştır.
Yıl 2017’yi gösterirken bir gün çalışanlarından biri markete gitmek için çıkacakken, İlyas Terzi cebinden 20 dolar çıkarır ve “bana iki adet kazı kazan al” der. Arkadaşı marketten rasgele iki kart seçer ve Terzi’ye verir. Akşam evde kartı kazıyan İlyas Terzi birde ne görsün. 1000x50 para çıkmıştır. Kazı kazandan 50 bin dolar kazanan Terzi bölgesinde yayın yapan bir haber sitesi bu durumu haber yapıyor. Terzi Amerikan rüyasının bir kısmını da bu siteye anlatıyor.
Velhasıl İlyas Terzi’nin Çanakkale’de neden bağımsız aday olduğunu (kazanamayacağını bile bile), ne yapmak istediğini, beyin yakan paylaşımlarını neden yaptığını gerçekten bilmiyoruz. Bilmiyoruz bilmesine ama takibe devam edeceğiz. Bakalım bağımsız adaylığın altından ne çıkacak?