“Zeytin ağacı düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.”
Mart ayının başında Resmi Gazete’de yayımlanan kararla zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açıldı. Elektrik ihtiyacının karşılanması gerekçesiyle alınan kararla zeytinlikler talan edilecek. Olağanüstü durumlarda enerji olmadan yaşayabilir insanoğlu ama gıda olmazsa kısa sürede hayata veda eder. Karar sonrası sosyal medya ve birçok sivil toplum kuruluşlarından tepkiler çığ gibi büyüyor. Son verilere göre Türkiye genelinde 190 milyon civarı zeytin ağacı var. Çanakkale’deki zeytinliklerde ise 5 milyonun üzerindezeytin ağacı bulunuyor. Zeytin ağacı kutsal bir ağaçtır ve mitoloji de bile efsaneler ile anlatılır.
Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir. Bunun için bir yarışma düzenler. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus’a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını. Yarışma çetindir. Çünkü ikisi de Zeus’a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel hediyedir. Ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir. Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere tüm tanrılar, tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında donakalmışlardır. Tüm hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul eder.Bunun üzerine Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon’a verir ve böylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden sonra Athena’nın ismi Atina kentine verilir.Düşmana zeytin dalı uzatmak deyimi de neredeyse tüm dillere tam da bu mitten gelmiştir. Çünkü zeytin ağacı, düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır.
Bir başka efsaneye göre Hz. Adem 930 yaşındayken öleceğini hissettiğinde oğlu Şit’i Cennete göndererek Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemesi ister. Şit cennete geldiğinde cennet bekçisi ona üç tohum verir. Bu tohumları babası öldükten sonra babasının ağzına koymasını ve ağzından çıkarmadan gömmesini söyler. Hz Adem ölünce Şit cennet bekçisinin dediklerini yapar. Üç tohumu babasının ağzına koyarak Tabor Dağına babasını gömer. Bir süre sonra mezardan günümüzde Akdeniz’in simgesi olan zeytin, sedir ve selvi yeşerir.
Büyük tufanda Hz Nuh’un gemisindeki canlılardan başka bütün canlılar suların altında kalarak yok olur. Tufan durduğunda Hz Nuh, yaşamın normale dönüp dönmediğini anlamak için geminin penceresinden dışarıya bir güvercin salar. Sular çekilip hayat normale dönmediği için güvercin tekneye döner. Yedi gün sonra güvercin tekrar pencereden salındığında güvercin ağzında yeni koparılmış bir zeytin dalıyla geri döner. O zaman yeryüzünde suların çekildiği ve hayatın normale döndüğü anlaşılır. O günden sonra ağzında zeytin dalı tutan güvercin, ümidin ve barışın bütün dünyayı ve canlıları yok etmesine karşın teknedekilerden başka hayatta kalmayı başarabilen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün simgesi olur.
Yazımı, internette araştırma yaparken rastladığım zeytin manifestosu ile bitireceğim.
Zeytin zahmetlidir: Dalından ağzınıza ulaşana kadar mücadele etmeniz gerekir.
Zeytin Lezzetlidir : Yemektir, mezedir, salatadır, tatlıdır, sostur.
Zeytin Dayanıklıdır : İki bin yıla kadar yaşar.
Zeytin Gururludur : İhmal ederseniz küser. Ölmez ama meyvesiz bırakır.
Zeytin Doyurur: Yağı, kendisi, turşusu, her şeyi besleyicidir.
Zeytin Direnişçidir: Siz yakaladım derken çatalınızdan kaçıverir.
Zeytin İletişim Uzmanıdır: Mitolojilere konu, barışa sembol olmuştur.
Zeytin Romantiktir: Ağacı her sene başka bir heykeldir.
Zeytin Kullanışlıdır: Kendisi yenir, yağı kullanılır, posası yakılır.
Büyük tufanda Hz Nuh’un gemisindeki canlılardan başka bütün canlılar suların altında kalarak yok olur. Tufan durduğunda Hz Nuh, yaşamın normale dönüp dönmediğini anlamak için geminin penceresinden dışarıya bir güvercin salar. Sular çekilip hayat normale dönmediği için güvercin tekneye döner. Yedi gün sonra güvercin tekrar pencereden salındığında güvercin ağzında yeni koparılmış bir zeytin dalıyla geri döner. O zaman yeryüzünde suların çekildiği ve hayatın normale döndüğü anlaşılır. O günden sonra ağzında zeytin dalı tutan güvercin, ümidin ve barışın bütün dünyayı ve canlıları yok etmesine karşın teknedekilerden başka hayatta kalmayı başarabilen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün simgesi olur.
Yazımı, internette araştırma yaparken rastladığım zeytin manifestosu ile bitireceğim.
Zeytin zahmetlidir: Dalından ağzınıza ulaşana kadar mücadele etmeniz gerekir.
Zeytin Lezzetlidir : Yemektir, mezedir, salatadır, tatlıdır, sostur.
Zeytin Dayanıklıdır : İki bin yıla kadar yaşar.
Zeytin Gururludur : İhmal ederseniz küser. Ölmez ama meyvesiz bırakır.
Zeytin Doyurur: Yağı, kendisi, turşusu, her şeyi besleyicidir.
Zeytin Direnişçidir: Siz yakaladım derken çatalınızdan kaçıverir.
Zeytin İletişim Uzmanıdır: Mitolojilere konu, barışa sembol olmuştur.
Zeytin Romantiktir: Ağacı her sene başka bir heykeldir.
Zeytin Kullanışlıdır: Kendisi yenir, yağı kullanılır, posası yakılır.