Çanakkale Barosu Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili yazılı açıklama yayınladı.
Çanakkale Barosu Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı, “Uzun zamandır beklenen “Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 09.07.2021 tarihinde TBMM’de kabul edilmiştir. Ancak meclis komisyonunda kabul edilen yasa teklifinin yürürlüğe girmesi halinde mevcut sorunların katlanarak devam edeceği ve birçok problemi beraberinde getireceği aşikârdır. Bu kanunun mecliste kabul edilmesi bir adımdır, fakat eksik bir adımdır. Öncelikle hayvanların yaşayan hissedebilen varlıklar olarak yasada tanımlanması gerekmekte ve diğer tüm düzenlemeler bu madde ışığında yapılmalıdır. Kabul edilen yasa teklifinde hayvanları mal statüsünden çıkartıp can olarak kabul edildiği söylenmekte fakat bu kanunda açıkça yazmamaktadır. Aksine petshoplarda katalogdan hayvan satışına devam edilerek hayvanların mal olarak kabul edildiği izlenimi devam etmektedir.
“GÖREVİNİ YAPMAYAN BELEDİYELERE YAPTIRIM YOK”
Yapılan açıklamanın devamında, “Kabul edilen yasa teklifinin en büyük sorunlarından bir diğeri hayvanlara eziyet ya da işkence edenleri yargı makamına şikâyet etme yetkisinin sadece tarım il/ilçe müdürlüklerine verilmiş olmasıdır. Suçüstü hali olsun olmasın hayvanlara karşı işlenen suçlarda savcılığın re’sen soruşturma açabilme yetkisi olmalı ve herkes suç duyurusunda bulunabilmelidir. Aksi halde Türkiye’nin her yerinde hemen her gün olan ihlallere tarım il/ilçe personelin yetişebilmesi mümkün değildir. 5199 Sayılı Kanun’daki en büyük eksikliklerden biri, yerel yönetimlere görev ve yetki verilmiş olmakla birlikte görevini yerine getirmeyen veya bizzat hayvan hakkı ihlali yapan belediye çalışanları ve yetkilileri ile ilgili herhangi bir yaptırım ve denetim öngörülmemiş olmasıdır. Kabul edilen kanun teklifinde bunla ilgili bir düzenleme getirilmediği gibi “sokak hayvanların çoğunun daha önce sahiplenip sonra sokağa bırakılan hayvanlardan oluştuğu bilinmektedir” diyerek hayvan sahiplerine sorumluluk yüklenmiş kısırlaştırma yapmayan ve görevini yerine getirmeyen belediyelere cezai ve idari yaptırım getirilmemiştir. Büyükşehir Belediyeleri, İl Belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyelere ise 31 Aralık 2024’e kadar Hayvan bakımevlerini kurma süresi verilmiştir”
Yapılan açıklamanın devamında, “Kabul edilen yasa teklifinin en büyük sorunlarından bir diğeri hayvanlara eziyet ya da işkence edenleri yargı makamına şikâyet etme yetkisinin sadece tarım il/ilçe müdürlüklerine verilmiş olmasıdır. Suçüstü hali olsun olmasın hayvanlara karşı işlenen suçlarda savcılığın re’sen soruşturma açabilme yetkisi olmalı ve herkes suç duyurusunda bulunabilmelidir. Aksi halde Türkiye’nin her yerinde hemen her gün olan ihlallere tarım il/ilçe personelin yetişebilmesi mümkün değildir. 5199 Sayılı Kanun’daki en büyük eksikliklerden biri, yerel yönetimlere görev ve yetki verilmiş olmakla birlikte görevini yerine getirmeyen veya bizzat hayvan hakkı ihlali yapan belediye çalışanları ve yetkilileri ile ilgili herhangi bir yaptırım ve denetim öngörülmemiş olmasıdır. Kabul edilen kanun teklifinde bunla ilgili bir düzenleme getirilmediği gibi “sokak hayvanların çoğunun daha önce sahiplenip sonra sokağa bırakılan hayvanlardan oluştuğu bilinmektedir” diyerek hayvan sahiplerine sorumluluk yüklenmiş kısırlaştırma yapmayan ve görevini yerine getirmeyen belediyelere cezai ve idari yaptırım getirilmemiştir. Büyükşehir Belediyeleri, İl Belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyelere ise 31 Aralık 2024’e kadar Hayvan bakımevlerini kurma süresi verilmiştir”