Çanakkale Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ve İrfan Mutluay, haftasonu Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen ‘’Ya Zehirli Su Ya da Sağlıklı Yaşam - Suyuna Sahip Çık’’ panelinde, Çanakkale gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmek istenen madencilik faaliyetleri ve olası etkileri konusunda değerlendirmelerde bulundular.
Konuşmasına Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu anlatmakla başlayan Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar; “Bu bölge normal iklim koşullarında da kurak bir bölge, büyük iklim değişikliği yaşanmadan da kurak bir bölge. Ben size somut bir örnek verebilirim 2014 yılına giderken belediye başkanlık seçimleri döneminde, bizim barajımızın toplam kapasitesi 52 milyon ton bu sene bizim suyumuz 12 milyon ton metreküpe düştü. Bizim havzamıza etki eden bütün olayların dışında bile su kokmaya başladı hatırlarsanız ve biz ne yapmak zorunda kaldık? Eskiden halka su vermek için alttan alta sistemi üsten aktif haline getirdik. Çünkü yıllar içinde alttan yukarıya doğru bir kapasitesi var. Kapasite zaten azalmış. Biz normal koşullarda bile üstten alta kullanmak zorundayız bizim bu şirkete verecek bir damla suyumuz yoktur’’ dedi. Ünüvar konuşmasının devamında; ‘’Bizim milletvekilimiz Özgür Ceylan, enerji ve tabi kaynaklar bakanlığına yazılı önerge verdi. 30 tane gümüş altın maden işletmesi ve bunun demir ve diğerlerini sayarsak 40 tane ruhsat aşamasını almış gibi. Bunların toplam alanı nedir diye sorduk. Milletvekiline verilen cevap 44 bin 586 hektar bunun anlamı burası Kazdağları değil diyorlar. Biga yarımadası Kazdağı ekosistemidir. Biga yarımadasına 44 bin hektarlık alanında Kirazlı’nın başına gelenler gelecektir anlamına geliyor ki bunun da ben doğru bir veri olduğuna inanmıyorum. Şöyle örnek vereyim sadece Ağı Dağı’yla Kirazlı Dağı ruhsat alanı 15 bin hektara yakın yani Biga yarımadasında 80 bin hektarlık alanda bizim bu kadar güzel mitolojik değeri olan bir yapıyı yok etmek demektir.’’ dedi.
Mutluay: “1 milyar doların üzerinde tarımsal gelirimiz var”
Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay ise Çanakkale’nin tarımsal yönünden söz ederek Kirazlı işletmesinin faaliyete geçmesiyle ilgili sayısal değerler hakkında bilgi verdi. Mutluay; “Çanakkale bir kültür kenti,tarih kenti,turizm kenti ama Çanakkale tarım potansiyeli yüksek ve bir tarım kenti. Kentin ekonomik şartları tarım sektöründen elde edilen gelirle doyuyor ve nüfusun yüzde 34’ü belde ve köylerde yaşıyor. İlçelerde yaşayan insanların önemli bir bölümün de geliri tarıma dayalı bu nedenle tarım bizim vazgeçilmez unsurlarımızdan birisi. Çanakkale ili tarımsal üretim açısından 9 kültür bitkisinde birinci sırada yer almakta. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre ürün üretim değeri, yıllık 5 milyar 900 milyon. 6 milyar diğer bir ifadeyle 1 milyar doların üzerinde tarımsal gelirimiz var. Maden firmasından alınan değerlere göre eğer Kirazlı işletmesi faaliyete geçerse altı yıl sonunda bize verecekleri devlet hakkının 40 milyon dolar olduğunu söylüyor. Diğer dolaylı katkılarla birlikte altı yıl sonunda 116 milyon dolarlık katkı yapacaklarını söylüyorlar. 6 ya böldüğümüzde yıllık 20 milyon dolar bile etmiyor. ÇED raporlarında bunların sıfır zarar verecekleri düşünün, bunu doğru kabul edelim. Pazarlamada psikolojik etki diye bir şey var. Siz, havzasında siyanür atık havuzu bulunan bir suyla, su alan bir gölü alıp sofranıza koyar mısınız? Koymayız değil mi? Satılan ürünün pazar değeri fiyatını düşürür mü düşürmez mi? en az yüzde 20 düşürse ben daha fazla düşeceğini tahmin ediyorum. Yüzde 20 değer kaybetse yıllık Çanakkale 200 milyon dolar kaybeder. Kirazlı bizim Kazdağları yöresinde yer alan yerleşim alanlarından biridir. Karşı iddialarda bulunan insanlarında dikkatle takip etmesini istiyorum çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dil kurumunun Türk Patent Enstitüsü belgesinde Kirazlı köyünün Kazdağları yöresinde oldu olarak tanımlanmıştır.’’
Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay ise Çanakkale’nin tarımsal yönünden söz ederek Kirazlı işletmesinin faaliyete geçmesiyle ilgili sayısal değerler hakkında bilgi verdi. Mutluay; “Çanakkale bir kültür kenti,tarih kenti,turizm kenti ama Çanakkale tarım potansiyeli yüksek ve bir tarım kenti. Kentin ekonomik şartları tarım sektöründen elde edilen gelirle doyuyor ve nüfusun yüzde 34’ü belde ve köylerde yaşıyor. İlçelerde yaşayan insanların önemli bir bölümün de geliri tarıma dayalı bu nedenle tarım bizim vazgeçilmez unsurlarımızdan birisi. Çanakkale ili tarımsal üretim açısından 9 kültür bitkisinde birinci sırada yer almakta. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre ürün üretim değeri, yıllık 5 milyar 900 milyon. 6 milyar diğer bir ifadeyle 1 milyar doların üzerinde tarımsal gelirimiz var. Maden firmasından alınan değerlere göre eğer Kirazlı işletmesi faaliyete geçerse altı yıl sonunda bize verecekleri devlet hakkının 40 milyon dolar olduğunu söylüyor. Diğer dolaylı katkılarla birlikte altı yıl sonunda 116 milyon dolarlık katkı yapacaklarını söylüyorlar. 6 ya böldüğümüzde yıllık 20 milyon dolar bile etmiyor. ÇED raporlarında bunların sıfır zarar verecekleri düşünün, bunu doğru kabul edelim. Pazarlamada psikolojik etki diye bir şey var. Siz, havzasında siyanür atık havuzu bulunan bir suyla, su alan bir gölü alıp sofranıza koyar mısınız? Koymayız değil mi? Satılan ürünün pazar değeri fiyatını düşürür mü düşürmez mi? en az yüzde 20 düşürse ben daha fazla düşeceğini tahmin ediyorum. Yüzde 20 değer kaybetse yıllık Çanakkale 200 milyon dolar kaybeder. Kirazlı bizim Kazdağları yöresinde yer alan yerleşim alanlarından biridir. Karşı iddialarda bulunan insanlarında dikkatle takip etmesini istiyorum çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dil kurumunun Türk Patent Enstitüsü belgesinde Kirazlı köyünün Kazdağları yöresinde oldu olarak tanımlanmıştır.’’