Bayramiç özgürlüğüne düşkün ve atarlıdır..

Bayramiç Milli Zafer Okulu öğretmenleri Duygu Atabey ve Halil Akgün görevlerine dönüyormuş..
Sevindirici bir haber..
10 Kasım’da Yıldırım Akbulut Meydanında yapılan törende erken çalan siren sesi bu iki öğretmeni alıp götürmüştü..
Şimdi filmi biraz geriye sarayım..
Gürlerden 28 Ekim Pazartesi..
Yer yine Yıldırım Akbulut Meydanı..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için çelenk sunumu yapılır ve merasimin hemen ardından oyun havası çalmaya başlar..
Şaşırtıcı..
Ne oluyor demeye kalmadan kesilir ama bir kere dokuz sekizlik araya girmiştir..
Bu bir..
İkincisi 10 Kasım için resim yarışması düzenlenir
ve bunun duyurusu resmi yazıda Bayram olarak anılır.
Kopyala yapıştır hatası olabilir mi ?
Olabilir, bunu söyleyenler oldu ama yazıda Bayram kelimesi italik ve bold yapılarak belirginleştirilmiş. Bu kadarı gözden kaçar mı orasını sen düşün..
Sonra 10 Kasım sabahı tam olarak 08:58’de siren sesi duyulmaya başlar..
Bu sese döneceğiz ama o sesin öncesine gidelim..
10 Kasım sabahı saygı duruşu işaretini Milli Zafer Okulu Beden Eğitimi Öğretmeni Duygu Atabey verecektir..
İki öğretmen de çok çalışmıştır..
10 kasım sabahı saat 08:00’dan itibaren 3 kez prova yapmışlardır. Hataya yer kalmayacak şekilde her şey tamamdır..
Duygu hoca ile Halil hoca üzerlerine verilen bu görevi kusursuz yapmak istiyorlardır. Bunun için çalışmışlar ve her şeyi yerli yerine koymuşlardır.
O sabah herkes oradadır..
Kaymakam, Belediye Başkanı, Askerlik Şubesi Başkanı, Milli Eğitim Müdürü, daire amirleri ve vatandaşlar..
Saatler tam olarak 08:58’i gösterdiğinde beklenmedik bir siren sesi duyulur..
Oysa saygı duruşuna henüz 7 dakika vardı..
Herkes şaşkınlık içinde; sesin geldiği yöne döner..
Ses Jandarmanın aracından geliyordur..
(iddia bu ama kimse bu konuda bir şey demedi)
Duygu hoca defalarca ben asla işaret vermedim dese de anlatamaz..hem Duygu hoca hem Halil hoca açığa alınır..
7 dakika erken çalan siren sesi 09:05’de tekrarlanır ama Bayramiç adı ve Milli Eğitimi ülkenin gündemine oturur..
Kasıt var mı yok mu sorgusu yapılır..
Her şey yeni baştan konuşulmaya ve tartışılmaya başlar ki;Bayramiç’liler ilçelerinin bu şekilde anılıyor olmasından çok rahatsız olur..
Bayramiç bu bağlamda geçmişte de adıyla hep ülke gündemine oturmuş bir ilçedir..
İzmir işgal edildiğinde, ülkede ilk tepkiyi veren ve bu günkü Yıldırım Akbulut Meydanında özgürlük mitingi yapan Bayramiç’tir..
Sonra bir çingene olayı yaşanmıştır..
Keçiye tecavüz olayları çok başka yerlere gitti...
Ardından kız meselesi derken şimdi de erken çalan siren sesi ilçenin çok canını sıktı..
Bayramiç, nam-ı diğer Yeşil Bayramiç; aslında 12 Eylül öncesinde de Küçük Moskova diye bilinen ilçe çok kısa sürede organize olabilen, Bayramiçlilik damarını diri tutabilen acayip bir yerdir..
Bayramiç beyazıyla, elmasıyla, kazdağlarıyla, Çarşamba günleri kurulan organik köy pazarıyla, zengin yaşam alanlarıyla aslında pek çok ünlümüzün de dikkatini çekmiştir..
Geçmişte büyükçe bir Rum Köyü olan Bayramiç geleceğe; diriliğini, zenginliğini taşımak ve hayatın tadını içinde hissetmek için çok farklı reaksiyonlar gösterebilir..
Tıpkı geçmişte olduğu gibi..
Özgürlüğüne ve memleketine düşkün olan Bayramiç; her çeşit yaşamı kaldırabilecek kadar düşünce zenginliğine sahiptir..
Bu detay önemli..
Edep ve adap kaçınılmazdır..
Ne zaman ki; ilçenin sakin, özgür ruhlu insanları atarlanır ve koruma refleksi harekete geçerse işte o zaman kork..
İzmir işgalinde olduğu gibi meydana çıkar..