Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin geçtiğimiz gün Kordon Boyu’nda ve İskele Meydanı’nda hamam böceklerinin görülmesi ile ilgili durumu değerlendirdi.
Kalem Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Baytekin, “Hamam böceği bu yıl olduğu gibi yüksek sıcaklık ve nem koşullarında en hızlı nüfus artışına ulaşır. Sert geçen kışlar ve geç gelen baharlarda nüfusu genelde düşük seyreder. Ancak bu sene hava koşulları hamam böceği için ideal ortalamalarda gidiyor. Dolayısıyla hamam böceği nüfusunda adeta patlama yaşanıyor” dedi.
Baytekin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Son günlerde hamam böceği şikayetleri artmaya başladı. Ilıman geçen, hatta gelmeyen kış nedeniyle hamam böcekleri daha çok çoğaldı ve bu yaz adeta hemen her tarafta görülmeye başladı. Aslında mücadelesi çok zor olmamakla birlikte, herkesi tedirgin eden hareketleri, aniden oradan buradan çıkışları nedeniyle insanoğlunun en fazla rahatsız olduğu böceklerden biri bu hamam böceği. Milyonlarca yıldır kendini sürdürebilen hamam böceği kentsel böceklerden sayılıyor. Yine dünyanın kutupları ve dağ zirveleri dışında hemen her yerine yayılmış binlerce türü bulunuyor. Yerleşim alanları dışında pek görünmez. Doğal mera ve ormanlarda görmek mümkün değildir. Nadir de olsa mesire alanlarında, çöp kutuları etrafında görülebilir. İnsan gibi hem etçil hem otçul olduğu için besin ağı son derece geniştir. Her türlü besini yeme ve tüketebilme yeteneği vardır. Bir dişi hamam böceği yılda 5 ila 7 defada toplam 500 yumurta bırakabilmektedir. Yumurtalarını genellikle duvar çatlaklarına, ahşap malzeme aralarına, mutfaklarda dolap aralarına ve altlarına torbalar halinde bırakır. Hemen her torbada 40 ila 80 arasında yumurta bulunur. Bu yumurtaların yarıdan fazlası ergin hamam böceği yaşına gelir. Yumurtadan çıkan nimf 15 günde bir üç defa gölek değiştirerek ergin hale gelir ve aynı yıl yeni nesiller verebilir. Hamam böceği bu yıl olduğu gibi yüksek sıcaklık ve nem koşullarında en hızlı nüfus artışına ulaşır. Sert geçen kışlar ve geç gelen baharlarda nüfusu genelde düşük seyreder. Ancak bu sene hava koşulları hamam böceği için ideal ortalamalarda gidiyor. Dolayısıyla hamam böceği nüfusunda adeta patlama yaşanıyor. Hamam böceği ile mücadele etmek zor değil. Yumurta bırakacağı yerleri, çatlakları, dolap monte edilen yerleri kapatmak, açıkta yemek bırakmamak gibi teknik tedbirler oldukça fazla. Yine çevrede bulunan depoların, çöp kutularının temiz tutulması da önem arz ediyor. En yaygın olan mücadele yöntemi ise soğan ve karbonatla yapılan kürü kullanmak.
Soğan-karbonat kürü genelde 1 litre suya orta boy soğan doğramak ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek demlemek yeterli geliyor. Bu kürü sabahları yapıp, hamam böceğinin beslenmeye çıktığı gece saatlerinde dolaşabileceği yerlere koymak yeterlidir. Doğrudan soğanı blenderde püre haline getirip, bir çay kaşığı karbonatla karıştırarak yem de yapılabilir. Hamam böceği tarafından yenen bu püre tokluk hissi verdiği için, hamam böceğinin açlıktan ölmesine neden olur. Hamam böcekleriyle mücadelede sentetik ilaçlar da oldukça fazla. Ancak mutfaklarda kullanımları tehlikeli olduğu için organik ve teknik mücadele yöntemleri daha basit, pratik ve güvenli sayılıyor” dedi.
Kalem Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Baytekin, “Hamam böceği bu yıl olduğu gibi yüksek sıcaklık ve nem koşullarında en hızlı nüfus artışına ulaşır. Sert geçen kışlar ve geç gelen baharlarda nüfusu genelde düşük seyreder. Ancak bu sene hava koşulları hamam böceği için ideal ortalamalarda gidiyor. Dolayısıyla hamam böceği nüfusunda adeta patlama yaşanıyor” dedi.
Baytekin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Son günlerde hamam böceği şikayetleri artmaya başladı. Ilıman geçen, hatta gelmeyen kış nedeniyle hamam böcekleri daha çok çoğaldı ve bu yaz adeta hemen her tarafta görülmeye başladı. Aslında mücadelesi çok zor olmamakla birlikte, herkesi tedirgin eden hareketleri, aniden oradan buradan çıkışları nedeniyle insanoğlunun en fazla rahatsız olduğu böceklerden biri bu hamam böceği. Milyonlarca yıldır kendini sürdürebilen hamam böceği kentsel böceklerden sayılıyor. Yine dünyanın kutupları ve dağ zirveleri dışında hemen her yerine yayılmış binlerce türü bulunuyor. Yerleşim alanları dışında pek görünmez. Doğal mera ve ormanlarda görmek mümkün değildir. Nadir de olsa mesire alanlarında, çöp kutuları etrafında görülebilir. İnsan gibi hem etçil hem otçul olduğu için besin ağı son derece geniştir. Her türlü besini yeme ve tüketebilme yeteneği vardır. Bir dişi hamam böceği yılda 5 ila 7 defada toplam 500 yumurta bırakabilmektedir. Yumurtalarını genellikle duvar çatlaklarına, ahşap malzeme aralarına, mutfaklarda dolap aralarına ve altlarına torbalar halinde bırakır. Hemen her torbada 40 ila 80 arasında yumurta bulunur. Bu yumurtaların yarıdan fazlası ergin hamam böceği yaşına gelir. Yumurtadan çıkan nimf 15 günde bir üç defa gölek değiştirerek ergin hale gelir ve aynı yıl yeni nesiller verebilir. Hamam böceği bu yıl olduğu gibi yüksek sıcaklık ve nem koşullarında en hızlı nüfus artışına ulaşır. Sert geçen kışlar ve geç gelen baharlarda nüfusu genelde düşük seyreder. Ancak bu sene hava koşulları hamam böceği için ideal ortalamalarda gidiyor. Dolayısıyla hamam böceği nüfusunda adeta patlama yaşanıyor. Hamam böceği ile mücadele etmek zor değil. Yumurta bırakacağı yerleri, çatlakları, dolap monte edilen yerleri kapatmak, açıkta yemek bırakmamak gibi teknik tedbirler oldukça fazla. Yine çevrede bulunan depoların, çöp kutularının temiz tutulması da önem arz ediyor. En yaygın olan mücadele yöntemi ise soğan ve karbonatla yapılan kürü kullanmak.Soğan-karbonat kürü genelde 1 litre suya orta boy soğan doğramak ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek demlemek yeterli geliyor. Bu kürü sabahları yapıp, hamam böceğinin beslenmeye çıktığı gece saatlerinde dolaşabileceği yerlere koymak yeterlidir. Doğrudan soğanı blenderde püre haline getirip, bir çay kaşığı karbonatla karıştırarak yem de yapılabilir. Hamam böceği tarafından yenen bu püre tokluk hissi verdiği için, hamam böceğinin açlıktan ölmesine neden olur. Hamam böcekleriyle mücadelede sentetik ilaçlar da oldukça fazla. Ancak mutfaklarda kullanımları tehlikeli olduğu için organik ve teknik mücadele yöntemleri daha basit, pratik ve güvenli sayılıyor” dedi.
