Seçim süreci iyice hareketlenmeye başladı. Her köşe başında aday muhabbeti, her evde tencere kavgası... Vaat edilen sözler seçimden sonra lafta kalmasın. Siyasetçi odasına çekildikten sonra geriye vatandaş ve sofrasında ki yangın kalır. Eskiden söylediğimiz sözleri artık söyleyemiyoruz. Hangi sözlerdi bunlar?
- Depoyu fulleyelim.
- Üç kilo pirzola sarsana.
- Hesabı ben ödeyeceğim.
- Tatile gideceğim.
- Bu bayram ne kestiniz?
- Herkese benden çay.
- Tam altın taktım düğünde.
- Şekeri çuvalla aldım.
- Büyük olan karpuz olsun.
Evet, bir zamanlar günlük hayatımızda kullandığımız cümleler bunlar. Bugünkü alım gücümüz, maalesef bu cümleleri günlük yaşantımızdan çıkarttı.
Böyle devam ederse, ilerleyen zamanda, bir market alışverişi için yanımızda küçük bir valiz taşımamız gerekebilir. Bugün markette 200 ₺ ye alabileceğimiz şeylerin sayısı üçü geçmez. Eskiden patates ve soğanı poşetler dolusu alır, evden eksik etmezdik, şimdi taneyle alıyoruz. Türk Lirasının değeri düştükçe para basım maliyetleri artmaya devam ediyor. 5 kuruşa, 10 kuruşa ne alabiliyoruz? Kendi değerinden daha fazla bu madeni paraların basım değeri. Yeni 500 ₺ ve 1000 ₺ nın banknotlarının artık olması gerekiyor. Bunların kullanımı madeni paraların üretimini durdurur belki. Hurdacıya gittiğinde bu madeni paralar daha çok değer görüyor. Umarım sonumuz Venezuela gibi olmaz.
Bir diğer konu da emekli ve memur şehri dışında tarım kenti olan Çanakkale. Siyasilerin ziyaretlerinin arttığı bu seçim öncesi günlerde, kimisi açılışta, kimisi pazarda, kimisi kordonda, kimisi de otelde buluşma programında. Otel salonundan çiftçiyle empati kuruyoruz. Tarlaya ya da ahırlara yani gerçek üreticilere ulaşıyor mu sesiniz? Köyler de mücadele eden ve emeğini kazanca dönüştüremeyen çiftçi üretime devam edebiliyor mu? Köy evimizdeki bahçemizin önünü ekemiyoruz bu yıl, su sıkıntısından dolayı. Taze taze koparamayacağımız salatalığın hakkını köyde yaşayanlar da mı pazarda verecek? Ata tohumlarımız kaybolma riskini almayacak mı? Gıdaya erişimin zorlaşacağı her günün sorumlusu kim olacak?
Meclis çeşitliliği hepimiz için işte bu yüzden çok önemli. Çünkü ideolojiler demokrasi olan yerde tartışılır. Sert söylemlerin olduğu bir ortamda özgür düşünceden ne kadar söz edilebilir?
Son olarak Dostoyevski' nin sözünü paylaşmak istedim.
"Bir iple intihar da edebilirsin,
salıncak da kurabilirsin.
Hayatın ipleri senin elinde..."
İyi haftalar.
İyi bayramlar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 17 Nisan 2023 - 11:12
Bazı Anlamlar Ölü Ele Geçirilir Ve Yakınlarına Haber Verilmez
Seçim süreci iyice hareketlenmeye başladı
YAZARLAR
17 Nisan 2023 - 11:12
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir