Kitaplarla olan bilinçli farkındalığım ortaokul zamanlarıma dayanıyor. Okuduğumda kendimi iyi hissettiğim, sorular sorduğum, üzerine düşündüğüm, hayaller kurduğum, empati yaptığım, üzüldüğüm, heyecanlandığım anlar. Çoğu kez kitapta geçen karakterle yol aldığım bir tiyatro sahnesi belki de.
Çocuk kitapları ile bilinçli farkındalığım ise kızımın dünyaya gelişi ile oldu. Gerçi bizim zamanımızda özellikle okul öncesinde bu kadar nitelikli ve kaliteli çocuk kitapları da yoktu. Olsaydı belki tanışmamız daha da erken olabilirdi.
Bende iz bırakan,“hangi kitap beni çok etkiledi?” sorusuna verecek cevabım sanırım Sara Şahinkanat’ın “Annemin Çantası” kitabıdır. Birçoğunuz bu kitabı biliyordur elbette. O kitap benim için sadece bir çocuk kitabı değildir işte. Resimlerine bakarken içindeki o sıcacık geçişlermemleketten uzakta olduğumda yuvamı hatırlattı, şiirsel anlatımında konu geçen annenin çantası ve içindekiler, annemin her an her yerde nasıl çözümler bulduğunu hatırlattı, oyunlar oynayan o iki kardeş, annem ve kendi kardeşim ile oynadığımız oyunları hatırlattı. Benden, kendi içimden birçok tanıdık duygu bir arada bana bunları yaşatınca haliyle kitapta bende büyük izler bıraktı. Ve bu vesile ile çocuk kitapları dünyasına hızlı bir giriş yaptım. Aldığım, okuduğum, incelediğim birçok çocuk kitabında umut gördüm mesela. Kendimi üzgün, umutsuz hissettiğimde bana iyi gelen şey bugün kırk yaşıma merdiven dayasam da çocuk kitapları oluyor bu yüzden.
Arkadaş sohbetlerinde “ne tarz oyuncaklar alıyorsunuz?” Diye sorduklarında cevabım çocuk kitapları oluyor yine. Çünkü biz çocuk kitapları ile oynayarak büyüdük kızımla. İlk doğan çocuklar genellikle annelerin ve babaların birlikte büyüyerek geçirdikleri bir dönemdir. Bizde bu süreçte kitaplarla oyun oynayarak büyüdük. Bazen bir kitabın sayfalarında bulunan ormanda, saklanan sincabı bulduk, bazen ise denizaltına bir yolculuk yapıp oradaki hayvanları, bitkileri inceledik. Yetmedi, elimize fenerleri alıp evde ki akvaryumdakeşfe çıktık birlikte, bir çiçeğin yetişme hikayesini okurken, saksıda çiçek yetiştirmeye çalıştık beraberce. Oyun fikirlerimiz, sohbetlerimiz hep kitaplar oldu bu vesileyle.
Çocuk kitapları ile gezdik her yeri mesela. “Gittiğimiz her yerde, istediğimiz her zaman okunabilir” dedik ve hiç üşenmeden kitapları yanımızda taşıdık her yere. Bugün çantamızdan illa bir çocuk kitabı çıkıyorsa atılan bu tohumların filizlenmesi belki de.
Ezcümle ile, çocuk kitapları bizim en yakın dostumuz, eğlence kaynağımız, anlatamadıklarımızı gösterme yöntemimiz, resimlerine ve yazım diline hayran kalıp sanata ilgi duyduğumuz baş kahramanımız oldu. Bu yüzden ısrarla her yazımda sadece çocuklar değil biz yetişkinlerde çocuk kitapları okuyalım diyorum. Hayatın silsilesine kapılıp unuttuğumuz birçok değer yargısını, sevgiyi, neşeyi ya da hüznü yaşayabilmeyi çocuk kitapları ile hatırlayalım istiyorum.
“Her çocuk kitabı aynı etkiyi yaratır mı? Sanmıyorum, ama sizde iz bırakan çocuk kitaplarını bırakmayın” demek istiyorum. Yanınızdan ayırmayın ve umudunuzu her kaybettiğinizde açıp okuyun. Eminim bir yerlerde bazı yaralara merhem olacaktır.
Sevgili okurlar, tavsiye etmek istediğim çocuk kitapları bu hafta en sevdiklerimden gelsin o zaman: Sara Şahinkanat’ın “Annemin Çantası” gibi değerli olan bir başka kitabı “Babamın Battaniyesi”, kendin olmanın değerli olmasını dile getiren Jennifer Sattler’in “Meraklı Filamingo” kitabı ve kalbinde taşıdığın hiçbir şeyin kaybolmayacağını anlatan Tom Percival’in “Evini Arayan Ayıcık” kitabı.
Unutmayın, size iyi gelen en şey bazen sadece bir çocuk kitabı olabilir.
Sevgilerimle
Çocuk Kitabı Yazarı Işık Saraç
YAZARLAR
Yayınlanma: 03 Mart 2022 - 09:43
Bazı çocuk kitapları, sadece bir çocuk kitabı değildir
Kitaplarla olan bilinçli farkındalığım ortaokul zamanlarıma dayanıyor
YAZARLAR
03 Mart 2022 - 09:43
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir