Dan Millman'ın "Hayatınızın Amacı" adlı kitabında yasa şu şekilde ifade ediliyor;
“Enerji düşünceyi izler; biz hayal edebildiğimiz şeye doğru ilerleriz, onun ötesine değil.
Varsaydığımız, beklediğimiz ya da inandığımız şey deneyimimizi yaratır ve renklendirir.
Beklentilerimizi değiştirerek, hayatın her alanındaki deneyimimizi değiştirebiliriz.
Deneyimlere dayanan inançlar yarattığımıza inanırız ancak beklentiler yasası bunun tersini beyan eder. İnandığımız ya da beklediğimiz şeyler, zaman içinde, en derin ya da bilinçaltı düzeylerde, dış realitemizi şekillendirir.” Söylemesi kolay yapması zor şeylerden birisidir bu yasayı uygulayabilmek. Çünkü deneyimlerimizden edindiğimiz bilgileri bilinçaltımıza nasıl kodlarla attığımızın çoğu zaman farkında olmayabiliriz. Eğer negatif/olumsuz bir kodlama yaptıysak hayatımız boyunca negatif deneyimler yaratmaya devam ederiz. Çünkü bilinçaltımızda ne olduğunu fark edemeyebiliriz. Negatif deneyimler çoğaldıkça da kendimizi şanssız ilan ederiz ve döngü böylelikle kendini tekrar ederek yaşamımızı da çıkmaza sokmaya devam ederiz… Ancak her zaman bir umut vardır! Farkındalık… Olanı fark ettiğimizde dönüştürebilme gücümüz vardır. Sadece düşüne düşüne ana soruna ve bilinçaltına gönderdiğimiz koda odaklanmalı ve onu çözmeliyiz… Somut bir örnekleme yaparsak eğer… Ben hayatım boyunca her istediğime sahip olabileceğime inandım. Kalbimin en derininde hayallerimin geçte olsa(!) gerçekleşeceğine inandım hep. Evet gerçekten de her şey gerçekleşiyor yavaş yavaş… Ama bir terslik var sanki dediğim zamanlar oluyor hep. Bu terslik “zaman” kavramıyla ilgili… Bilinçaltıma attığım kod “hayallerim gerçek olacak ama geç gerçek olacak”. Bunu yakın zamanlarda fark edebildim ancak. Aslında bunu da kendim yapmışım… Neden böyle bir şey kodladığımı bilmiyorum şu an. Belki hiç gerçekleşmemesindense geç gerçekleşsin en azından diye düşünmüş olabilirim. İşte bu düşünce benim hayallerimi geç yaşamama sebep olan kod! Peki bunu dönüştürebildim mi??? 2-3 sene önce bunu fark ettiğimde şöyle bir olumlama yaptım günlerce ve üzerine de fazlasıyla odaklandım. “İhtiyacım olan kişiler, koşullar ve maddi kaynaklar tam zamanında hızlı bir şekilde, kolayca ayağıma gelir”. Bunu günlerce söyledim bunun üstünde saatlerce düşündüm. Bilinçaltımdaki kodu değiştirdiğime inanıyorum artık. Aynen söylediğim gibi… İhtiyacım olan her şey tam zamanında hızlı ve kolay bir şekilde ayağıma gelir, karşıma çıkar ve ben bunu fark edebilirim… İnancımı beklentim doğrultusunda değiştirebildim ama bunu far edip dönüştürebilmem oldukça zamanımı aldı diyebilirim. Yaşamımızdaki her şeyin tasarımı bize ait. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak! Bu düşünceye itiraz edecek milyonlarca insan var ama ben bunun böyle olduğunu kendi deneyimlerimden gördüğüm kadarıyla biliyorum. 20li yaşlarımda düşündüklerimi 30lu yaşlarımda yaşıyorum (aynen düşündüğüm ve hissettiğim şekliyle!) Şu an düşündüklerimi de 40lı yaşlarımda yaşayacağımı bildiğimden beklentilerimi en olumlu, en faydalı ve bütünün hayrına olacak şekilde kurgulamaya çalışıyorum artık. Bu güce sahip olma düşüncesi bana iyi geldiği gibi kendimi hayata karşı daha güçlü ve özgüvenli hissediyorum. Eğer hayatımızın senaryosunu önce yazıp sonra yaşıyorsak neden harika bir senaryo yazmayalım ki?
Bilinçaltındaki negatif kodları silip yeni-olumlu-muhteşem kodlarla değiştirmek için güzel bir zaman… Tam da evimize, özümüze dönüp düşündüğümüz, hayatı ve kendimizi sorguladığımız son haftalarda… E öyleyse hayatımızı yeniden kodlayalım… 2020 sonrasında yeni bir dünyaya doğacağız ne de olsa ;) Emel Uğur Kırıcı
“Enerji düşünceyi izler; biz hayal edebildiğimiz şeye doğru ilerleriz, onun ötesine değil.
Varsaydığımız, beklediğimiz ya da inandığımız şey deneyimimizi yaratır ve renklendirir.
Beklentilerimizi değiştirerek, hayatın her alanındaki deneyimimizi değiştirebiliriz.
Deneyimlere dayanan inançlar yarattığımıza inanırız ancak beklentiler yasası bunun tersini beyan eder. İnandığımız ya da beklediğimiz şeyler, zaman içinde, en derin ya da bilinçaltı düzeylerde, dış realitemizi şekillendirir.” Söylemesi kolay yapması zor şeylerden birisidir bu yasayı uygulayabilmek. Çünkü deneyimlerimizden edindiğimiz bilgileri bilinçaltımıza nasıl kodlarla attığımızın çoğu zaman farkında olmayabiliriz. Eğer negatif/olumsuz bir kodlama yaptıysak hayatımız boyunca negatif deneyimler yaratmaya devam ederiz. Çünkü bilinçaltımızda ne olduğunu fark edemeyebiliriz. Negatif deneyimler çoğaldıkça da kendimizi şanssız ilan ederiz ve döngü böylelikle kendini tekrar ederek yaşamımızı da çıkmaza sokmaya devam ederiz… Ancak her zaman bir umut vardır! Farkındalık… Olanı fark ettiğimizde dönüştürebilme gücümüz vardır. Sadece düşüne düşüne ana soruna ve bilinçaltına gönderdiğimiz koda odaklanmalı ve onu çözmeliyiz… Somut bir örnekleme yaparsak eğer… Ben hayatım boyunca her istediğime sahip olabileceğime inandım. Kalbimin en derininde hayallerimin geçte olsa(!) gerçekleşeceğine inandım hep. Evet gerçekten de her şey gerçekleşiyor yavaş yavaş… Ama bir terslik var sanki dediğim zamanlar oluyor hep. Bu terslik “zaman” kavramıyla ilgili… Bilinçaltıma attığım kod “hayallerim gerçek olacak ama geç gerçek olacak”. Bunu yakın zamanlarda fark edebildim ancak. Aslında bunu da kendim yapmışım… Neden böyle bir şey kodladığımı bilmiyorum şu an. Belki hiç gerçekleşmemesindense geç gerçekleşsin en azından diye düşünmüş olabilirim. İşte bu düşünce benim hayallerimi geç yaşamama sebep olan kod! Peki bunu dönüştürebildim mi??? 2-3 sene önce bunu fark ettiğimde şöyle bir olumlama yaptım günlerce ve üzerine de fazlasıyla odaklandım. “İhtiyacım olan kişiler, koşullar ve maddi kaynaklar tam zamanında hızlı bir şekilde, kolayca ayağıma gelir”. Bunu günlerce söyledim bunun üstünde saatlerce düşündüm. Bilinçaltımdaki kodu değiştirdiğime inanıyorum artık. Aynen söylediğim gibi… İhtiyacım olan her şey tam zamanında hızlı ve kolay bir şekilde ayağıma gelir, karşıma çıkar ve ben bunu fark edebilirim… İnancımı beklentim doğrultusunda değiştirebildim ama bunu far edip dönüştürebilmem oldukça zamanımı aldı diyebilirim. Yaşamımızdaki her şeyin tasarımı bize ait. Bilinçli ya da bilinçsiz olarak! Bu düşünceye itiraz edecek milyonlarca insan var ama ben bunun böyle olduğunu kendi deneyimlerimden gördüğüm kadarıyla biliyorum. 20li yaşlarımda düşündüklerimi 30lu yaşlarımda yaşıyorum (aynen düşündüğüm ve hissettiğim şekliyle!) Şu an düşündüklerimi de 40lı yaşlarımda yaşayacağımı bildiğimden beklentilerimi en olumlu, en faydalı ve bütünün hayrına olacak şekilde kurgulamaya çalışıyorum artık. Bu güce sahip olma düşüncesi bana iyi geldiği gibi kendimi hayata karşı daha güçlü ve özgüvenli hissediyorum. Eğer hayatımızın senaryosunu önce yazıp sonra yaşıyorsak neden harika bir senaryo yazmayalım ki?
Bilinçaltındaki negatif kodları silip yeni-olumlu-muhteşem kodlarla değiştirmek için güzel bir zaman… Tam da evimize, özümüze dönüp düşündüğümüz, hayatı ve kendimizi sorguladığımız son haftalarda… E öyleyse hayatımızı yeniden kodlayalım… 2020 sonrasında yeni bir dünyaya doğacağız ne de olsa ;) Emel Uğur Kırıcı