Çanakkale Belediye Başkan Vekili Süleyman Canpolat köylüler tarafından maden çıkarılmasını istediklerine yönelik dilekçe ile ilgili olarak, “Çanakkale Belediyesi DSİ ile yapılan protokol ve yasal sorumluluğu gereği sağlıklı ve temiz su temininden sorumludur. Bu nedenle belediyemiz kent ve bölge halkının sağlığını, tarımsal üretimini riske edecek metalik madencilik faaliyetlerine karşı konunun hukuki ve fiili tarafıdır” dedi.
Çanakkale Belediye Başkan Vekili Emekli General Süleyman Canpolat 25 Eylül Çarşamba günü Kirazlık Köyü Muhtarı Erkan Can ve beraberindeki köylüler ile birlikte Çanakkale Belediyesine gelip dilekçe vermesi hakkında dün basın toplantısı düzenledi. Belediye meclis salonunda yapılan toplantıya CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ile basın mensupları katıldı. Toplantı öncesinde metalik maden arama sonucunda Fransa’da meydana gelenler ile ilgili izletilen kısa bir videonun ardından Canpolat açıklamalarda bulundu. Canpolat açıklamasında şunları söyledi, “Dünyanın dört bir tarafında madencilik yapılıyor. Metalik madencilik ile ilgili Alamos şirketinin dünya üzerindeki çalışmalarının videolarını izlediğim zaman korkuya kapıldım. Bunun için bölgemizdeki madencilikten dolayı da şahsim olarak tedirginim. Kirazlı Muhtarı Erkan Can tarafından belediye binamızın önünde bir basın açıklaması yapılmış ve belediyemize şikâyet anlamında bir dilekçe bırakılmıştır. Sayın Erkan Can seçilmiş bir kişi olarak Kirazlı Köyü halkını temsil ettiği için bizler demokratik tercihlere olan saygımız nedeni ile kendisine cevap vermeyi uygun bulduk. Dilekçede aşımıza, işimize karışmayın. Şirketin bize sağladığı imkânlarla bunlar bozmayın. Bölgeye gelen aktivistlerin hareketlerinden şikâyetimiz var hakkında bir takım konuları ele almış. Ülkemizin son yıllarda yaşadığı derin ekonomik kriz, en başta tarım sektörünü dolayısıyla kırsalda yaşayan nüfusu olumsuz yönde etkilemiştir. Köylerde daha derinden hissedile geçim sıkıntısı ve işsizlik bölgede birkaç muhtarımızın maden şirketine servis ve hizmet sağlamak veya köylülerin bir kısmını madenlerde değişik bölgelerde görev yapması gibi bölgenin bazı imkânlarını arttıran çalışmaları nedeni bu açıklamayı samimiyete gündeme getirdiğini anlamaktayız. Muhtarımız dilekçesinde konuyu anlatırken daha önce de bürokrasiden de duyduğumuz bazı bilgileri bizlere aktarmakta yalnız konuyu hafif yönleri ile geçiştirmeye çalışmaktadır”
ÇANAKKALE BELEDİYESİ TEMİZ SU TEMİNİNDEN SORUMLUDUR
“Maden sahasında yüz binlerce ağacın eksilmesine asırlardır yaşadıkları şehit kanları ile sulanan dedelerinin topraklarının yabancı maden şirketi tarafından insan derisi gibi yüzülmesine, yüreklerinin sızlamadığını düşünmek bile istemiyoruz. Zira kendisi hemen köyün arkasındaki Balaban doğu eteklerinin tamamen yok olduğundan ve derin çukurların açıldığından bahsetmemektedir. Çanakkale’nin tek içme suyu olan ve binlerce dönüm tarım arazisinin sulanmasında yararlanılan Atikhisar Barajı kentimiz ve yöremiz için hayati öneme sahiptir. Çanakkale Belediyesi DSİ ile yapılan protokol ve yasal sorumluluğu gereği sağlıklı ve temiz su temininden sorumludur. Bu nedenle belediyemiz kent ve bölge halkının sağlığını, tarımsal üretimini riske edecek metalik madencilik faaliyetlerine karşı konunun hukuki ve fiili tarafıdır. Dilekçe Başkan Ülgür Gökhan’ın yanlış bilgilendirildiği anlatılmaktadır. Kendisinin şu ana kadar Çanakkale halkına sunduğu bilgileri genellikle resmi dokümanlardan, ÇED raporlarından, DSİ ile yapılmış protokolden ayrıca bilim insanları ve uzmanlarının makalelerinden raporlardan temelini almıştır tüm konuşmaları. Belediyemiz verdiği mücadele ile asıl olarak; suyumuza, toprağımıza, tarımsal değerlerimize, aşımıza, işimize ve geleceğimize sahip çıkmaktadır”
DİLEKÇENİN BAŞKA YERLERE GİTMESİ GEREKİYORDU
Canpolat açıklamalarını şöyle sonlandırdı, “İş,aş yol, işimize engel olmayın dedikleri zaman bunların bölgede olmadığını anladım. Ve bu dilekçenin değil kamuya verilmedi gerektiğini düşündüm. Ama biz köylülerimizi ve muhtarlarımızı ailemizin bir ferdi olarak gördüğümüz için beraber bir araya geleceğiz. Bunu yapacak olan devlettir. Biz belediye olarak mevzuatımız gereği onların dağ yollarını yapamayız. Bu dilekçenin asıl olarak başka yerlere gitmesi gerekiyor”
