Bazı insanlara sadece ismiyle hitap edemezsiniz. Bu yazılı olmayan bir kuraldır. İşte dedem, Bahtiyar Bey Amca da o adamlardan biriydi. Çocukları ‘baba’’, biz torunları ‘’dede’’ diyebiliyorduk elbette ama; aileden olmayan sair bir kişinin ‘’Bahtiyar Ağabey’’ dediğini bile duymuşluğum yoktur…
Dedem daima ütülü kumaş pantolonu ve beyaz gömleği, üzerinde yeleği, altında yumurta topuklu ayakkabıları, başında ise kasketi ile odasından çıkardı. Bu rahmetli babaannemin sağlığında da böyleydi, vefatından sonra da böyle olmaya devam etti. Daha çocukken bir gün babama sormuştum hatta ‘’Baba, dedem hiç pijama neyim giymez mi? Bu pantolon gömlekle mi yatar?’’ diye de ‘’Sana ne lan, sen karışma,’’ diye terslemişti beni.
Evimiz genişçe bir avludaydı, dedemin üç oğlu yani babam ve iki amcam bu geniş avluda, dedemin kendilerine münasip gördüğü evlerde, münasip gördüğü eşlerle yaşayıp giderlerdi. İki halam ise vilayette evlilerdi. Onlar bayramda yahut önemli günlerde ziyaretimize gelip giderlerdi. Kendileri istemediğinden değil de dedem çok sık gelip gidecek olurlarsa söylenirdi de halalarım ondan çekinirlerdi. Zira Bahtiyar Bey Amca’dan çekinmeyen pek yok gibiydi.
Varlıklı bir aileydik, dedem ise ailemiz üzerindeki yegâne otoriteydi. Büyük amcam tarla tapan işleriyle uğraşır, ekilecek dikilecek hep onun elinden geçerdi. Ortanca amcam dedemin aldığı dolmuş ile köyden ilçeye oradan da vilayete yolcu taşırdı. En küçükleri olan babam ise dedemin de başında durduğu benzin istasyonunun idaresine bakardı, tabi dedemden ne kadar sıra gelirse. Gerçi tüm işlerin başında dedem vardı, kasa ondaydı. Alınacak önemli kararlar kati suretle onun onayından geçmeliydi, aksi düşünülemezdi. Ama hayatından şikâyetçi olan yoktu, bir eksiğimiz de yoktu şimdi inkâr etsek günah olur. Herkes üzerine düşen görevi yapar, dedem yeni görev verirse onu üstlenir, vermezse kimse kimsenin işine karışmazdı.
Ahali gıpta ile bakardı bize, kimisi maşallah derdi, kimisi çekemezdi. Bizim bir eksiğimiz vardı yalnız, biz o avlunun içine kapanmış, belki de dedem tarafından kapatılmış bir aileydik. Babam ve amcalarım diğer erkekler gibi kahveye gitmez, annem ve yengelerim altın günüydü, akşam oturmasıydı bilmezdi. Biz yine de mutluyduk. Genişçe avlumuzda kurduğumuz küçük dünyamız bize yetip de artardı.
Bu avlunun içinde sınırlandırılmış dünya elbette dedem için geçerli değildi. Benzin istasyonumuzdaki yazıhanesine sık sık eşi dostu gelir, hoş sohbet ederler, memleket meselelerinden konuşurlardı. Bir seferinde de ziyaretine gelen dostlarından üçü beşi bir olup dedeme gelecek seçimde muhtar adayı olması için teklifte bulundular. Dedem ilkinde ‘’Bizim işimiz çok, öyle şeylere vakit ayıramayız,’’, ikincisinde ‘’Bir düşünelim hele,’’, Üçüncüsünde ise ‘’Şu defteri bir uzatın da kimleri aza yazacağız bir bakalım,’’ dedi.
Başta nazlanmış olsa da muhtarlık sevdasına çabuk kapıldı dedem. Karşısında rakip olarak sadece eski muhtar vardı, arkadaşları da işimiz kolay kazandık bil, demişlerdi. Ama yine de seçim işi şakaya gelecek bir iş değildi. Ve muazzam bir kampanya başlattı böylece dedem. Babamı ve amcalarımı toplayıp ‘’Harun, sen kimin tohum, gübre ihtiyacı varsa onu gör, kimseye de para pul sorma. Musa, seçim bitene kadar yol parası toplamak yok, icabında bedava gezsin köylümüz. İsa sen de parası olmayana veresiye mazot ver, acele etmeyin ödersiniz de. Seçime kadar da kimseyi sıkıştırma. Hadi bakalım aslanlarım,’’ dedi. Babam ve amcalarım şaşırmış olsalar da sorgulamadılar. Dedemin dediklerini harfiyen yerine getirdiler. Dedem ‘’Akşamları kahveye çıkın, insan içine karışın,’’ dedi, hep beraber kahveye çıktılar ama üçü bir masada oturup oturup eve döndüler. Günler dedemin verdiği başkaca talimatların da yerine getirilmesiyle geçip gitti. Nihayet seçim günü geldi. Bizim sülalenin erkekleri en büyüğünden en küçüğüne takım elbiselerini giydi, okulun önünde dizildi. Köylü sırayla oyunu verdi evine gitti. Bir biz gidemiyorduk, sandıklar açılacak, dedem muhtar olacak belki biz de biraz rahatlayacaktık. Ama öyle olmadı. Demiştim ya biz o avluya kapatılmış bir aileydik diye köylü de bu fikirde olacak ki eski muhtar galip geldi. Hem de 86 oy farkla… Dedem eski muhtarı tebrik etti, muhtar dedeme ne diyeceğini bilemediğinden olacak ‘’Ben de sizi tebrik ederim Bahtiyar Bey Amca,’’ diyebildi. Akşam evde kimsenin ağzını bıçak açmadı. Yemeğini yiyen evine çekildi. Olup biten babamın çok umurunda olmadığından ‘’Yorulmuşuz be,’’ deyip yatağına kıvrılıp derin bir uykuya daldı.
Sabah hanımlar erkenden kahvaltı sofrasını kurmuştu. Dedemin gelmesini bekledik. Yorgunluktan kalkamamıştır belki dedi biri, biraz daha bekledik. Gelen giden olmayınca ben odasına baktım, odası boştu. ‘’Dedem yok,’’ dedim. Babam ‘’İstasyona gitmiştir, biz doyuralım karnımızı,’’ dedi. Kahvaltımızı yaptık. Herkes vazifesini ifa etmek için sağa sola dağıldı. Babamın istasyona gidişiyle eve geri gelişi çok sürmedi ‘’Babam istasyona da gitmemiş,’’ dedi. Dağılan herkes geri toplaştı, başladı curcuna…
Harun amcam ‘’El alem Bahtiyar Bey Amca gururuna yediremedi kaçtı diyecek,’’ dedi, Musa Amcam ‘’Bırak hele el alemi, başına bir hal gelmiş olmasın,’’ dedi. Babam pek oralı olmadı. Halalarıma haber verildi, onlarda çıkıp geldi. Etrafa haber salındı, jandarmaya bildirildi ama nafile… Tam yirmi gün dedemden kimse haber alamadı. Yirmi birinci gün benzin istasyonunun telefonu çaldı, babam açtı. Telefonun diğer ucunda dedem vardı, babama ‘’İsa, size de haber vermeden çıkmış bulundum, vilayetteyim ben. Falanca partinin yönetimine kayıt oldum, neticede siyaset bu, ya büyük yapacaksın ya hiç yapmayacaksın. Harun ağabeyine de söyle işi gücü toparlasın, ben bir ara uğrayacağım köye,’’ deyip telefonu kapattı.
Babam elinde öylece kalan ahizeye ‘’Tamam, tamam baba,’’ diyebildi.
Bu haftayı da Mustafa Çiftçi ile noktalayalım kıymetli okur;
‘’ İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim.
O ses hiç susmazmış, öğrendim.
O ses kadar zalim,o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim. ‘’
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla…
YAZARLAR
Yayınlanma: 08 Aralık 2022 - 09:05
Bey amca olmak zordur
Bazı insanlara sadece ismiyle hitap edemezsiniz
YAZARLAR
08 Aralık 2022 - 09:05
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir