Okulda herkesle bir selamlaşmadan, hal hatır sormadan geçmem odama. Öğrencisinden, çalışanına öğretmeninden velisine bu yıllardır böyledir. Arada kimisine takılır kimisine ufak espriler yaparım. Geçen hafta koridorda yürürken bir öğrencimi bekleme salonunda son anda fark edip selam verdim. ‘’Hocam bana dargın mısınız yoksa?’’ dedi. ‘’Yok kardeş olur mu öyle şey,’’ dedim. Geç görüp geç selam verdim diye kendini sorgulamış. Acaba yanlış bir şey yaptım da hoca beni görmezden mi geldi yoksa demiş. Büyüklerden beklediğimiz bu performansı küçükler gösteriyor, vallahi helal olsun.
Nedense kuyruğu dik tutma sevdamız, burnumuzdaki kıllardan kopamayışımız toplumun geneline sirayet etmiş. Gerçi burnumuz yere düşse almaya da tenezzül etmiyoruz artık. Misal geçen hafta apartmanda kedi savaşları yaşadık. Nasıl mı oldu diyeceksiniz onu da anlatayım. Kışın sonlarına doğru binamızın çevresinde gezen bir kedinin yavrularını beklediği çok belliydi. Ona sessiz, korunaklı bir yer ayarlanarak rahat etmesi amaçlandı. Çok geçmeden de yavruları geldi. İlk günler gerçekten apartman sakinleri ellerinden gelen fedakârlığı yaparak kedilerin beslenmelerine, bakımlarına yardımcı oldular. Yavrular palazlanmaya, anneleri de ara ara dışarı çıkarak gezinmeye başladı. Tek başına kalan yavrular binaya giren çıkanlarla asansöre binmeye çabalıyor, aynı zamanda da kapıya sıkışma tehlikesi yaşıyorlardı.
Havaların ısınmasıyla koku sorunu da baş göstermişti. Kum kullanmaya henüz alışkın olmayan kediler apartmanın muhtelif yerlerinde ihtiyaçlarını gidermeye başladılar. Yavruların da büyümesiyle bu ihtiyaç giderme mevzusunun kokusu tüm apartmanı sardı. Hayvanları sevmeyen kimse yoktu yok olmasına ama kokudan apartmana girilmez oldu.
Yönetici kedi evinin artık bahçeye alınması gerektiğini kedilere bahçede herkesin istediği gibi bakabileceğini duyurdu. Kediler bahçede güvenli bir yere alındı, temizlik şirketine fazladan para ödendi bina temizlendi. Aradan iki gün geçti bir de baktık ki kedi evi yine merdivenlere alınmış. Yönetici tekrardan kedi evinin dışarı alınmasını rica eden bir mesaj iletti. Kimseden cevap yok. Artık kokudan evinde duramadığını hayvanları sevdiğini ama bu koku ve hijyen sorununun bir kul hakkı olduğunu ileten bir mesaj daha iletti yine cevap yok. Kedilere bahçede her türlü imkanın sağlanabileceğini ama ancak bahçede bakılamayacağını iletti, sessizlik… Son olarak güvenlik kameralarından kedi evini kimin ortak alana aldığını bulacağını söyleyince bir komşu sessizce kedi evini bahçeye almış.
Kedi referandumu yapmayı düşünsek de şimdilik orta olu bulduk gibi.
Kimse kameralara çıkmak istemiyor bu net.
Hem kokunun olmadığı hem de kedilerin içeride olduğu bir ihtimal var mı? Bunu araştıracağız.
Gerekirse şapkamızı önümüze alıp tüm senaryoları değerlendireceğiz.
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
YAZARLAR
Yayınlanma: 18 Mayıs 2023 - 08:00
Bir Garip Koku Hadisesi
Okulda herkesle bir selamlaşmadan, hal hatır sormadan geçmem odama
YAZARLAR
18 Mayıs 2023 - 08:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir