Bir insanı tanımak...

Bir insanı tanımak çok zor gibi görünebilir ama öyle bir an gelir ve öyle bir soru sorarsınız ki her şey o an içinde çözülüverir sanki. Zaman zaman yaşadığım bir şey bu. Sadece doğru anı yakalamayı öğreniyorum. En derinlerde bir yerde herkes anlaşılmak ister aslında. Yalnız olmadığını, sıra dışı ve bazen çok uçuk şeyleri sadece kendinin düşünmediğini hissetmek ister. Birileri onu sadece bir bakışıyla, bir dokunuşuyla bir sözcükle anlayıversin ister. İNSANOĞLU işte… Ne kadar maddi görünse de aslında her zaman manevidir ve dokunamadığı şeylerle anlamını hisseder yaşamın ve kendisinin.

Yıllar önce kuzenimle sohbet ediyorduk. Benden sadece 2 yaş küçüktü ve birbirimizi aslında çok tanımıyorduk. Sohbet ederken aklıma bir şey geldi ve denemek istedim. Ona bir soru sordum. “Sence ben nasıl birisiyim?” … Düşündü biraz ve sonra verdiğim kağıda bir şeyler yazmaya başladı. 7-8 kelime sadece. Şu an ne yazdığını hatırlamıyorum ama hatırladığım şey aslında kendisinin %80 ini kağıda dökmüş olduğuydu. Kendi özelliklerini yazdı çünkü beni de kendisi gibi zannediyordu.

Kağıda yazdıklarını okudum, bazıları beni anlatır gibiydi ama bazılarının benimle alakası yoktu. Neye göre nasıl yazdığını anlayamadım. Sonra yazdıklarını ona çevirdim ve “bu yazdıklarının çoğu sensin” dedim. Önce şaşırdı tabi. Sonra bir kez daha düşünerek ve dikkatlice okudu ve dürüstçe “evet doğru söylüyorsun galiba” dedi. Kendinde olmayan bir özelliği bende göremiyordu aslında.

Hani derler ya “insan karşısındakini de kendisi gibi zanneder” diye. Gerçekten bu lafın derinliğini o an hissettim ve idrak ettim. Sonraki süreçlerde de yaşadığım o anı hiç unutmadım. İlişkilerime hep ışık tutan bir anı oldu. Bir insanı tanımak istiyorsanız ona kendiniz hakkında ya da herhangi biri hakkında ne düşündüğünü sorun ve bütün bakış açısını o 4-5 cümlede söylediğini göreceksiniz. Kişinin söylediği cümleler kendi içinde hissettiği şeylerle bağlantılıdır ve kendinde görmediği hiçbir şeyi karşı tarafta göremez!

Yaşam, insan, olaylar… Bazen çok karmaşık ama bazen de çok basit, sadece işaretleri görebilmek yeterli oluyor!

Emel Uğur Kırıcı