Bir Oy

Araçlarımızı şehir merkezinde koyacak yer bulamıyoruz. Otoparklar yetersiz. Cennet otoparkı da yıkıldı ama yerine yenisi yapılamadı. İnşaat durdu. Müteahhit devam etmiyor. Nasıl sonlanacak belli değil. 2014 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Meydanı projesi hemen her adayın seçim vaadiydi, altı otopark olacak şekilde. O da yapılmadı ve yeni seçim geldi çattı. Yine aynı proje adayların seçim vaadleri arasında. Yani sorun belli çözüm belli ama kim uygulayacak belli değil. Bu kadar basit çözümü olan bir konuyu çözemeyenler şimdi kalkmış raylı sistem diyorlar. El insaf yahu…
Hele ki bir bağımsız aday var, raylı sistemi kordon boyu Güzelyalı’ya kadar götürmeyi hedefliyor. Yapılabilir, sürdürülebilir, çözüm olabilir bir proje değil. Kent planlaması adına tam bir facia. Nasıl bir deli cesareti, anlamak mümkün değil.
Kentimizin acil çözüm bekleyen konusu otopark. Bunu aşabilecek aday var mı? Ben göremiyorum. Bu sorun öylesine büyük ki; sadece kent halkı değil aynı zamanda esnaf da ve hatta gemiden aracı ile inen yolcu da mağdur durumda. Çanakkale’nin merkezinde duramadan, bir trafik akışı ile tabelalara bakarak kendilerini ya eski mezarlıkta ya da Troya Caddesinde buluyorlar. Kent ekonomisine katkıda bulunmadan, kenti tanıyamadan geçip gidiyorlar. Ne esnaf ekstra para girişini sağlayabiliyor, ne de ziyaretçiler Çanakkale’den bir şey anlayabiliyor. Bir koşuşturmacadır, geçip gidiyor.
Bir başka önemli konu da yeşil alan konusu. kent merkezinde iyi ki bir Halk Bahçemiz var. O da olmasa ya hani… Merkezde nefes alabileceğimiz yeşil alanlara ihtiyacımız var. İskele meydanında ki yapılar, o meydandan Çimenlik Kalesi’ne kadar olan yapılar acilen istimlak edilerek kentin merkezinde en azından kordon boyu rahatlatılmalı ve oluşacak boşlukta yaratılacak yeşil alanlardan kent halkı faydalanmalı. Tabi ki iskelenin yoğunluğu da bölgeden temizlenmeli. Acilen araç geçişi sağlanan deniz yolu ulaşımı yerleşim dışına çıkartılmalı ve mevcut iskele sadece Eceabat ve Kilitbahir arasında yolcu taşıması için kullanılmalı çünkü her iki yakada da ikamet edildiği halde diğer yakada iş hayatını sürdüren vatandaşlarımız mağdur edilmemeli.
Kent yönetim, kentin gelecek planlaması ciddi bir iştir. Elinizde ki dinamikleri kullanabilme yetisinde olmanız gerekir. Kentin dokusunu, halkın duygularını, geçmişini gelecek beklentilerini iyi bilmek, sorunlara vakıf olmak ve çözüm üretebilecek kapasiteye sahip olmayı gerektirir. Tüm bunları uygulayacağınız siyasi birikiminiz olmalı ki karşınıza çıkacak politik engelleri aşabilesiniz. Yani tepeden inme siyaset ile olacağınız başkanlık beklentilerden uzak bir çalışma içerisine sokar sizi ki bu durum halkın da mutsuz olmasını sağlar.
Yaşam boyu hep yönetenler ve yönetilenler olmakta zaman döngüsü içerisinde. Herkes bu ikisi arasında kendisine bir yer bulup yol almakta ölüm denilen bilinmez mutlaka giderken. İşte tam da burada ihtiyaç var tecrübe denilen hayat birikimine. Kimi zaman da etrafınız size tecrübeleri ile yol göstermeli ki siz de doğru tecrübeyi edinebilesiniz.
Yaklaşan yerel seçimlerde bir oy hakkımız var hepimizin, en inandığınız kişi için kullanacağınız bir kıymetli oy. Bence iyi düşünmeli ve o beş yılda bir ele geçirdiğimiz gücü doğru kullanmalıyız.