‘’Benim ofisim belediye başkanlığı makamından daha güzel’’
Seçimden birkaç hafta öncesinde Çanakkale İYİ Parti içerisinde bazı karışıklıklar yaşanmış ve 350 kişilik bir ekibin İYİ Parti’den Burak Kunt’u desteklememek için istifa ettikleri bildirilmiş, bu 350 kişi tarafından düzenlenen bir etkinlikte ise istifa edenler tarafından Cumhuriyet Halk Partisi adayı olan Muharrem Erkek’i destekleme kararı çıkmıştı. Bu konuda ise Burak Kunt, öncelikle basın mensuplarına kırgınlığını dile getirerek; ‘’ Bunun seçimi etkilediğini düşünmüyorum. Hatta bizi olumlu etkilemiş olabilir. Çünkü benim verdiğim mücadele zaten bu gibi insanlara karşı. İstifaları yanlış hatırlamıyorsam Mart'ın başıydı ya da Şubat'ın sonu gibiydi. Yani belediye meclis üyeliği listeleri açıklandıktan bir hafta sonraydı. Benim çıkış tarihim Kasım ayı. Dört ay boyunca yanımda beni destekleyen arkadaşlar; belediye meclis üyeliği listelerinde istedikleri yeri bulamayınca, istedikleri yeri alamayınca, koltuk sevdası için kendi bulundukları yere ihanet ederek istifa edip başka bir tarafa geçmeyi denediler. Burada kızdığım bir yerde basın mensupları, 350 kişilik bir istifadan bahsettiler. Bir kişi de bizi arayıp ‘’ya abi böyle bir iddia var seninle ilgili, bununla ilgili bir şey sormak istiyorum’’ demedi. Bize kimse sormadı. 2 haftalık süreçte bu basının 350 diye yazdığı toplam iki haftalık süreçte partiden istifa eden kişi sayısı 16. 350 kişilik iddia var, istifa eden 16 kişi. Bana sorsalar ben isimlerini gönderirdim. O gecede de iftar verildi. 600 kişilik iftar yemeği ayrıldı, masalara 118 kişilik tabak açıldı, 118 kişi yemek yemeğe geldi. Bakın bakalım kaç kişi İYİ Parti üyesi orada 25 kişiler zaten. Hani 350 kişi. Kadrajda 20 kişi var. Onun dışında karşı rakiplere de bir sitem etmemiz lazım. Aynı şey bana olsaydı, bana gelselerdi ve deselerdi ki ‘’biz CHP’den istifa ediyoruz’’ ki biliyorsunuz ki CHP’nin içinde kırgın olan birçok grup vardı. Hiçbir tanesi ile fotoğraf çekilmedim, hiçbir tanesiyle yemek vermedim. Çünkü benim mücadele ettiğim siyaset zaten bu. Ben, ‘Ya biz istediğimiz koltuğu bulamadık’ diyenleri yanımıza çekmek için uğraşmadık. Dezenformasyon siyaseti. Bunun haberini de ben kabul etmiyorum. Ben buna karşı mücadele ediyorum zaten. Benim ofisim belediye başkanlığı makamından daha güzel. Ben makam koltuğuna oturmak için yapmadım bu işi. Ben bu gibi insanlara karşı mücadele etmek istiyorum. Siyasilerin de bu gibi insanlara karşı topyekûn birlik olması gerekiyor. ‘Gelme buraya. Sen dört aydır neredesin? Niye belediye meclis üyeliği listesi açıklandığında bizim yanımıza geliyorsun, dört ay önce gelecektin’ diyerek rakiplerin de onları göndermesi gerektiğini düşünüyorum. Ama ne yazık ki siyasi ahlakı ve siyasi etiği unutalı çok olmuş. Ama işte mücadelemiz de bunun için.’’ ifadeleri ile yaşananların perde arkasını anlattı.
‘’Bir şey olmuyorsa daha iyisi olacağı için olmuyordur’’
Seçimde en büyük eksikliklerinin Çanakkaleli vatandaşlara kazanabileceklerini inandıramamaları olduklarını ifade eden Kunt, henüz bahsetmek istemediği genel siyaset kaynaklı durumların da kendisini etkilediğini söyledi. Kunt, bu seçimlerin bir başarı olduğunu ve Çanakkale’nin aslında diğer siyasetçilere de büyük bir mesaj verdiğini düşünüyor. Genel merkezden de olumlu tepkiler aldığını söyleyen Kunt; ‘’ Genel başkanımız da basın açıklamasında bizzat şahsıma tebriklerini iletti. Bunlar tabi ki güzel şeyler. Taçlandırmayı da isterdik. Kısmet diyeceğiz. Bir şey olmuyorsa daha iyisi olacağı için olmuyordur.’’ Dedi.
‘’Kendi parasını harcayan bir tek benim’’
Kunt ayrıca seçim bütçesinin kendisine yettiğini ve kampanya bütçesini maksimum düzeyde fayda sağlayacak şekilde efektif bir şekilde kullandıklarını anlatırken, iş adamı kimliğinden dolayı da herhangi bir şirketten para almadığını, hiçbir kurumun kampanyasına maddi destek vermediğini de vurguladı. Kunt bu konu hakkında; ‘’ Bu üç adayın içerisinde kendi parasını harcayan bir tek benim. Bunu vurgulamak lazım. Sanayici, iş insanı olan bir tek benim. Kendi paramı harcadım, bir tane şirkete gitmedim. Yani bir şirket bana desin ki Çanakkale'nin o şirketlerinden biri, Burak geldi bizden para aldı. Biz Burak’ın kampanyasına destek olduk diye bir kişi desin. Ama hepiniz de biliyorsunuz ben de çok iyi biliyorum ki diğer adayların hiçbiri kendi parasını harcamaz. Şimdi o yüzden ben kendi bütçemi kendi param olduğu için gönül rahatlığıyla harcadım. Bu büyük bir konfordur aslında’’ ifadelerine yer verdi.
‘’Biz Cevatpaşa ve Esenler'de kaybettik’’
Seçimi koordine etme amacıyla yoğunluk yaşanabilme ihtimaline karşın il binasında değil il binasına çok yakın bir yerden takip ettiğini söyleyen Kunt, seçimi birçok mahallede önde götürürken ve bazı okullarda sandıkların hepsine birinci olarak çıkarken; Cevatpaşa ve Esenler mahallelerindeki sandıklarda oy oranının düştüğünü de vurguladı.
‘’Çanakkale’yi düzeltemeden, ülkeyi düzeltemezsiniz’’
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile yakın temasta olduğu bilinen Kunt, Akşener’in istifa edeceği iddialarının olduğu bu dönemde Buğra Kavuncu’nun Genel Başkan olacağı bir senaryoda da ortamın izlenmesi gerektiğini fakat kendisinin Ankara odaklı bir planı olmadığını söyleyerek, ‘’Çünkü ben hep önce kapınızın önünü süpüreceksiniz düşüncesiyle baktım. Çanakkale’yi düzeltemeden, ülkeyi düzeltemezsiniz. O yüzden ben hep Çanakkale ile ilgili planlar yaptım ve Çanakkale’nin hizmet sorunu var. Ben hizmet sorunu diyorum çünkü Çanakkale’de hizmetin konuşulmadığı iki kutuplu siyasi hayatta hizmet değil ceket kazanıyor. Bu sefer öyle olmadı ama bu sefer insanlar dedi ki ‘bak bu sefer de oy veriyoruz ama bu sefer hizmet kazanacak yoksa!’ yani o yoksadan sonra artık bir ünlem var.’’ Söyleriyle geleceğe yönelik planlarının da şu an için yine Çanakkale odaklı olacağını vurguladı. Kunt ayrıca yakın zamandaki planının ise seçim nedeniyle ilgilenemediği oğlu Atlas ile ilgili olduğunu da ifade etti.
Kunt ayrıca kendisinin İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ile ilgili olarak aralarında bir husumet olduğu iddialarına da bunun bir algı çalışması olduğunu ve aralarında olumsuz bir gelişmenin olmadığını söyleyerek yanıt verdi.
‘’Demek ki iş koltuğa gelince, sahada yenemeyince onlar da kınadıklarından daha beter olabiliyorlar’’
Burak Kunt, kendisi hakkında çıkan birtakım iddialar hakkında da açıklama yaptı. Özellikle seçimin son dönemlerinde kendisine, AK Parti’ye geçeceğine dair çok fazla iddia yöneltildiğini bunların hiçbirinin doğrululuğunun olmadığını söyleyen Kunt, rakibi Muharrem Erkek’e de bir sitemde bulundu. Kendisinin lehine dahi olsa, rakibine zarar veren içerikler yayınlayan bir sosyal medya kullanıcısını kendi adını rakibi adına olumsuz bir durumun içinde kullandığından dolayı savcılığa verdiğini söyleyen Kunt; ‘’ ben hiç tanımadığım bir insanın bizim aslında lehimize haber yapmasına rağmen suç duyurusunda bulunabiliyorken, bugün yıllardan beri mağdur olduğunu iddia eden CHP adayı, en yakınındaki gazetecinin yaptığı bu dezenformasyon haberlerine gözlerini kapatıp hiçbir şey yapmadı. Ve her biri yalandı, makaslanmış videolardı. Bizim mücadelemiz bu zihniyete karşı. Bel altı çalışan, iftira siyaseti yapan, çamur atanlara karşı.’’ İfadeleri ile rakibine olan sitemini de aktardı.
Burak Kunt son olarak yeni nesil gençlerin siyasi hayatta da önünün açılmasının gerekliliğini vurgulayarak; ‘’ ‘Biz mücadeleyi verdik ve o mücadele bir karşılık buldu. Şimdi bundan sonraki mücadelelerimiz de onları da sahada görmek istiyorum yanımda. Artık Türkiye’nin sadece hizmeti ve sorunu konuştuğu bir siyasi anlayışın gelmesi lazım. Bu yeni nesil gençler ile birlikte bu iş tamamıyla artık bu noktaya gelecek diye düşünüyorum. Bundan önce hizmet etmeyenler de artık bizimle birlikte hizmet etmek zorunda kalacaklar.’’ İfadeleri ile sözlerini noktaladı.
‘’Ben Çanakkale'nin CHP'nin sarsılmaz bir kalesi olduğuna hiç inanmadım’’
Aday olma sürecinin Temmuz-Ağustos aylarında başladığını ve Çanakkale’deki iki kutuplu siyasetin Çanakkale’ye zarar verdiğini belirten Kunt, adaylık sürecinin de kayıkçı kavgası olarak gördüğü bu siyaset anlayışını bitirmek adına elini değil hatta gövdesini taşın altına koymak istediği noktada adaylık sürecinin resmi olarak başladığını ifade etti.
Seçimde öngörülemeyen yüksek bir oy alan Burak Kunt, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Çanakkale’de aslında alternatif bir siyasi anlayış olmadığından bugüne kadar rahat bir şekilde kazandığını ifade eden Kunt, bu konuda; ‘’ Ben Çanakkale'nin CHP'nin sarsılmaz bir kalesi olduğuna hiç inanmadım. Çanakkale'nin AK Parti'yi ve AK Parti'nin yöneticilerine olan tavrından dolayı Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verdiğini hep söyledim. Alternatif olduğu anda gerçekten Çanakkale'ye hizmet konuşan biri olduğu anda, Çanakkale'nin bir çocuğu ortaya çıktığı anda ben Çanakkale'nin CHP'ye değil, özgür kaldığında alternatife oy vereceklerini hep söyledim. Burada da aslında bu seçim sürecinde de aslında gördük ki AK Parti'nin olmadığı bir ortamda, partilerin olmadığı bir ortamda kesinlikle ve kesinlikle projeler hizmet kazanıyor.
O yüzden CHP'nin sarsılmaz kalesi değildir Çanakkale. Çanakkale aslında hizmeti çok özlemiş, bir alternatif bekliyormuş. ‘’ dedi.
‘’Demek ki insanlar aslında Türkiye'de de bunu bekliyorlarmış’’
Seçim sürecinde çok yoğun bir program ile çalıştıklarını anlatan Burak Kunt, kampanya süresinin aslında yeterli olduğunu, bu süreçte Çanakkale’de birçok farklı kesimden de oy aldıklarını ve sürenin biraz daha uzun olması durumunda tablonun farklı olup olmayacağı hakkında ise; ‘’Bir 15 20 günümüz daha olsaydı iş değişir miydi bilmiyorum. Bunları konuşmak da aslına baktığınızda bunları bugün değerlendirmek de çok kolay değil. Bence elimizden geldiğince ve Çanakkale'de bence son 20 senede kimsenin yapmadığı bir siyasi çalışmayı yaptık. Belki de Türkiye'de son yıllarda olmayan, kavganın gürültünün olmadığı ve sadece Çanakkale'nin konuşulduğu, hiçbir adayla ilgili yorum yapmadığımız, hiçbir partiyle ilgili yorum yapmadığımız, siyaset üstü baktığımız ve bunu bütün Çanakkale'deki bütün hemşerilerime de aslında baktığınızda inandığımız, çünkü bize Cumhuriyet Halk Partililer de oy verdi, Milliyetçi Hareket Partililer de oy verdi, AK Partililer de oy verdi. Bize baktığınız zaman bütün partilerden bir oy geldi. Demek ki insanlar aslında Türkiye'de de bunu bekliyorlarmış. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.’’ İfadelerine yer verdi.