Çanakkaleli Gazeteci, Yazar Muhammed Yavaş ülkedeki kadına karşı şiddet ile ilgili olarak, “Bu iş artık çığırından çıktı. Ülkede resmen kıyım var, bildiğiniz savaş var. Kadınlara kıyıyorlar, yakıyorlar, öldürüyorlar ve elimizden bir şey gelmiyor çaresizce seyrediyoruz” dedi.
Son kitabı Adı Zeynep’te Türkiye’deki kadına şiddeti ele alan Çanakkaleli Gazeteci ve Yazar Muhammed Yavaş, 5 Ocak 2020 yılında kaybolan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun aradan geçen 1 yıla rağmen hala bulunamamasını ve iktidarın kadın cinayetlerini müdahalede sıkıntılı bir süreç yaşadığını belirtti. GÜLİSTAN DOKU NEREDE?
Yazar Yavaş açıklamasında “Gülistan Doku nerede?’ diye sorarak yetkililere şöyle seslendi, “Eyy yetkililer bu ülkede sizce de kadın cinayetleri artık çözülmesi gereken bir sorun değil mi? Üniversite öğrencisi genç bir kadın tam 1 yıldır bulunamıyor. Ne ölüsü var ortada, ne dirisi. Ne oldu bu kadına? Yer yarıldı da içine mi girdi? Anlayamıyorum bulmak bu kadar zor mu? 365 gündür kayıp olan bir kadın var kimsenin umurunda değil mi, vicdanlarınız acımıyor mu? Bu iş artık çığırından çıktı. Ülkede resmen kıyım var, bildiğiniz savaş var. Kadınlara kıyıyorlar, yakıyorlar, öldürüyorlar ve elimizden bir şey gelmiyor çaresizce seyrediyoruz. Üstelik acı olan da şu bizim çok değerli bakanlarımız sadece sürecin takip edileceğini, yargının gereğini yapacağını vurguluyorlar ancak devamı gelmiyor. Çıkıyorlar kadına şiddet için geçen seneye göre azaldı diyorlar. Bu insan aklıyla dalga geçmektir resmen” ifadelerini kullandı. OLAYLARA MÜDAHALEDE SIKINTILI BİR SÜREÇ YAŞANIYOR
Yargının olaylara müdahalesinde de sıkıntılı bir süreç yaşandığını ifade ederek sözlerini sürdüren Yavaş, ‘’Diyorlar ki biz nasıl bu hale geldik? Bir kadını Aleyna Çakır’ı bayıltana kadar dövüp kadının o halinde canlı yayın yapan, Aleyna’nın ölümünün şüphelisi olmasına rağmen hala canlı yayınlar yapıp tehditler savurmaya devam eden fail Ümitcan Uygun serbest bırakılırsa, bir kadına İpek Er’e tecavüz edip intiharına yol açan Musa Orhan sırf TSK personeli diye suçunun üstü örtülürse, trafik kazası ile öldürülmüş bir kız çocuğunu Rabia Naz’ı öldürene değil de ölen kız çocuğunun babasına hapis cezası verilirse, milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan kadına rağmen vekil sorguya çekilmez ise, Fatma Şengül’ün katiline iyi hal indirimi verilirse ve en önemlisi 1 yıldır kayıp olan bir üniversite öğrencisi bulunamıyor ise neden bu hale geldik diye sormamak lazım bence. Ümitcan Uygun katil, Musa Orhan tecavüzcüdür buradan bilmeyenlere hatırlatmak istiyorum, Gülistan Doku Nerede diye bağıra bağıra soruyor ve Fatma Şengül için adalet diye haykırıyorum’’ dedi. Yazar Yavaş sözlerini ‘’İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’’ diyerek sonlandırdı.
Son kitabı Adı Zeynep’te Türkiye’deki kadına şiddeti ele alan Çanakkaleli Gazeteci ve Yazar Muhammed Yavaş, 5 Ocak 2020 yılında kaybolan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun aradan geçen 1 yıla rağmen hala bulunamamasını ve iktidarın kadın cinayetlerini müdahalede sıkıntılı bir süreç yaşadığını belirtti. GÜLİSTAN DOKU NEREDE?
Yazar Yavaş açıklamasında “Gülistan Doku nerede?’ diye sorarak yetkililere şöyle seslendi, “Eyy yetkililer bu ülkede sizce de kadın cinayetleri artık çözülmesi gereken bir sorun değil mi? Üniversite öğrencisi genç bir kadın tam 1 yıldır bulunamıyor. Ne ölüsü var ortada, ne dirisi. Ne oldu bu kadına? Yer yarıldı da içine mi girdi? Anlayamıyorum bulmak bu kadar zor mu? 365 gündür kayıp olan bir kadın var kimsenin umurunda değil mi, vicdanlarınız acımıyor mu? Bu iş artık çığırından çıktı. Ülkede resmen kıyım var, bildiğiniz savaş var. Kadınlara kıyıyorlar, yakıyorlar, öldürüyorlar ve elimizden bir şey gelmiyor çaresizce seyrediyoruz. Üstelik acı olan da şu bizim çok değerli bakanlarımız sadece sürecin takip edileceğini, yargının gereğini yapacağını vurguluyorlar ancak devamı gelmiyor. Çıkıyorlar kadına şiddet için geçen seneye göre azaldı diyorlar. Bu insan aklıyla dalga geçmektir resmen” ifadelerini kullandı. OLAYLARA MÜDAHALEDE SIKINTILI BİR SÜREÇ YAŞANIYOR
Yargının olaylara müdahalesinde de sıkıntılı bir süreç yaşandığını ifade ederek sözlerini sürdüren Yavaş, ‘’Diyorlar ki biz nasıl bu hale geldik? Bir kadını Aleyna Çakır’ı bayıltana kadar dövüp kadının o halinde canlı yayın yapan, Aleyna’nın ölümünün şüphelisi olmasına rağmen hala canlı yayınlar yapıp tehditler savurmaya devam eden fail Ümitcan Uygun serbest bırakılırsa, bir kadına İpek Er’e tecavüz edip intiharına yol açan Musa Orhan sırf TSK personeli diye suçunun üstü örtülürse, trafik kazası ile öldürülmüş bir kız çocuğunu Rabia Naz’ı öldürene değil de ölen kız çocuğunun babasına hapis cezası verilirse, milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan kadına rağmen vekil sorguya çekilmez ise, Fatma Şengül’ün katiline iyi hal indirimi verilirse ve en önemlisi 1 yıldır kayıp olan bir üniversite öğrencisi bulunamıyor ise neden bu hale geldik diye sormamak lazım bence. Ümitcan Uygun katil, Musa Orhan tecavüzcüdür buradan bilmeyenlere hatırlatmak istiyorum, Gülistan Doku Nerede diye bağıra bağıra soruyor ve Fatma Şengül için adalet diye haykırıyorum’’ dedi. Yazar Yavaş sözlerini ‘’İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’’ diyerek sonlandırdı.