Bu şehir gözündeki perdeyi kaldırıyor..

Dikkat ediyorum da ne kadar çok etkinlik oluyor şehirde. Neredeyse her gün bir hareket var, her gün görsel bir sunum var..
Vallahi ne kadar övünsek azdır..
Katılsak da katılmasak da hareket psikolojimize iyi gelir. İyi ki bunlar yapılıyor, iyi ki birileri bizim için çalışıyor..
365 günün içine yayılmış günleri maşallah hepimiz dikkate alıyoruz, kaçırmamaya çalışıyoruz. Etkinlikten ve hareketten uzak bir şehirde olmadığımız için galiba sevinmeliyiz..
Çanakkale son yılların dikkat çeken, tercih edilen şehirleri arasında yer alıyor. Her gelen şehrin bu dokusunun bozulmamasını istiyor..
Rahat ediyor..
Kendini bu şehrin sokaklarında mutlu hissediyor..
Çok sıkılsam diyor; çıkıp kordonda bi hava alıyorum, yetiyor. Açılıyorum..
Ne güzel..
Bir yanımız Troia, bir yanımız şehitlikler, bir yanımız orman diğer yanımız deniz..
Maşallah daha ne olsun..
Kıymetini bilelim; kirletmeyelim, tüketmeyelim.
Ah bir de bu şehrin binalarındaki arabesk renkler olmasa; çapsız tipsiz projeler üretilmese ne güzel olurdu..
Biraz trafiğini adam ettik mi..
Biraz çöpümüzü sokağa atmadık mı..
Birazcık olsun birbirimize saygı duyduk mu yetip de artacak bile..
Saygı..
Sevgi..
Keşke bunlara da istediğimiz ölçülerde sahip olabilsek; eminim o zaman her şey daha güzel olacak..
Gerilimden uzak bir şehir özlemi olsa da zaman zaman yine de kendi mutluluğumuzdan mutsuzluk enjekte edenlere gülümseyebiliyoruz..
Bu bile başlı başına bu şehirde yaşamak için yeterli.
Her geçen gün şehir yaşam kalitesini artırıyor, iyi şeylerin üzerine gidiyor ve daha da olmasını istiyor. İstiyor çünkü sağlıklı hayatın hayatımızda ne kadar önemli olduğunu kavradık..
Armudun iyisi ile yetinmiyoruz; organik olmasını da istiyoruz.
Neden ?
Çünkü bu şehir senin hayat kaliteni yükselterek gözündeki perdeyi kaldırıyor, aklındaki zincirleri kırıyor..