Necla Teyze (Ülker Güleryüz) ’nin ölümünden önce Altındağ Belediyesi’ne ait toplama araçlarının sokağına gelerek baktığı köpekleri barınağa götürmek istedi,Necla Teyze ise buna karşı direndi. Olayın hemen ardından sosyal medyada GÜSODER (Güvenli Şehirler Derneği) ile ilişkilendirilen bazı hesaplar üzerinden Necla Teyze ve hayvan hakları savunucularına yönelik tehdit içeren paylaşımlar yapıldı. Hedef gösteren paylaşımlar ile aynı gün Necla Teyze evinde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti.
Çanakkale Morpati Derneği üyeleri ve sivil hayvan gönüllüleri, Truva Atı önünde bir anma etkinliği düzenleyerek Necla Teyze’yi andı. Etkinlikte saygı duruşunda bulunulurken, katılımcılar yakalarına Necla Teyze’nin fotoğrafını asarak ona olan desteklerini gösterdi.
Saygı duruşunun ardından basın açıklamasını sivil hayvan gönüllüsü Cansel Güven ve Çanakkale Morpati Derneği Başkanı Emine Akın okudu.
Yapılan açıklamada, yangının şüpheli olduğu ve Necla Teyze'nin kasten öldürüldüğü ifade edildi. Necla Teyze'nin ölüm nedeninin sokak hayvanlarının ötenazi ile öldürülmesini de içeren yasadan kaynaklandığını ve bunun her geçen gün şiddet aracına dönüştüğü ifade edildi.
Yasa ve yönetmeliğin sokak hayvanlarının ölümüne kapı açtığını belirten hayvan hakları savunucuları; “Yasa çıkmadan önce de söyledik, yasa ve yönetmeliği çıktıktan sonra da söyledik: Barınaklar ve toplama aygıtları ölüm makinesi olarak çalışıyor. Bu, öyle bir mekanizma ki sokakta yaşayan hayvanlara bakmakla ve iyileştirmekle yükümlü insanları da cellada dönüştürüyor. Sıradan insanlardan katil yaratıyor” dedi.
Yapılan açıklamada GÜSODER’in (Güvenli Şehirler Derneği) etiketlendiği bazı hesaplardan yapılan paylaşımlarda Necla Teyze ve onun gibi hayvan haklarını savunan kişilere yönelik şiddet içerikli söylemlerin yer aldığı öne sürüldü. “Kafasına iki tane indirip bayıltacak bir Allah’ın kulu yok mu?”, “Şunların kafasına sıkacaksın” gibi tehdit mesajlarının paylaşıldığı aktarıldı.
Hayvan hakları savunucuları, yangının ardından yapılan incelemelerin yetersiz olduğunu ve olayın hızlı bir şekilde kapatılmaya çalışıldığını dile getirdi. Açıklamada; “Maalesef olaya ilişkin soruşturma süreci de bizi şüpheye düşürecek şekilde ilerledi. Olay yeri inceleme, gece kör karanlıkta inceleme yaptı. Rapor yazıldı. Yanmayan, bacası olmayan soba suçlu gösterildi. Sonra apar topar otopsi çıkartıldı ve perşembe günü Necla Teyze’yi toprağa verdik. Hiçbir yerde göremediğimiz bu hız, bizi “acaba bu olay örtbas edilmeye mi çalışılıyor?” diye sormaya itiyor.
Yıllardır adalet beklediğimiz cinayetlere, şüpheli ölümlere bir yenisi daha eklensin istemiyoruz. Antalya’da mermer ocaklarına kaşı çıkan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, İzmir’de sokağındaki köpekleri besleyen Yahya Köşek, Meryem Köşek ve kızı Funda Güçlü ve daha nice cinayete kurban gidenler daha adil daha dengeli bir dünya istedikleri ve yaşam hakkını savundukları için öldürüldü. Bu karanlığın dağılması, adaletin sağlanması için daha kaç cinayet işlenmesi gerekiyor” denildi.
Anmaya katılan aktivistler, Necla Teyze’nin ölümünün aydınlatılmasını talep ederken, GÜSODER gibi kuruluşların sosyal medya üzerinden yürüttüğü nefret kampanyalarına karşı harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hayvan hakları yasası kapsamında getirilen düzenlemelerin sokak hayvanları için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, yeni yasanın belediyelere sokak hayvanlarını toplama ve barınaklara kapatma yetkisi verdiği, bu barınakların ise hayvanlar için ölüm kamplarına dönüştüğü savunuldu. Hayvan hakları savunucuları, barınaklarda hayvanların “agresif” olarak yaftalanarak öldürülmesine yol açan mekanizmanın durdurulmasını istedi.
Etkinlikte, GÜSODER’in kapatılması ve sosyal medya üzerinden hayvan hakları savunucularına karşı yürütülen nefret kampanyalarının sorumlularının cezalandırılması talep edildi.
Ayrıca, aktivistler hayvan hakları mücadelesinin devam edeceğini vurguladı ve şu çağrıyı yaptı:
1. Mahallelerimizde örgütlenelim!
2. Eylemlere katılalım, meydanları terk etmeyelim!
3. Sosyal medyada etiket çalışmalarına destek olalım!
4. Gerçekleri her yerde anlatalım!
5. GÜSODER’e karşı her alanda tepki koyalım!
6. AYM önünde toplanalım!
7. Sokakta yaşayan hayvanları yalnız bırakmayalım!
8. Yerel yönetimler ve milletvekillerinden hesap soralım!
9. Dayanışma ağları kuralım!
Son olarak, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) seslenen hayvan hakları savunucuları, hayvanların toplanarak öldürülmesine neden olacak yasaların iptal edilmesi gerektiğini belirtti.
"Necla Teyze’nin Sesini Susturamayacaksınız!"
Katılımcılar, etkinliği şu sözlerle sonlandırdı: "Necla Teyze’nin hikayesi, hepimiz için bir çağrıdır. Adalet için, yaşam hakkı için, hayvanlar için harekete geçme zamanı! Necla Teyze’nin sesi olalım, hayvan dostlarımızın sesi olalım! Her birimize, bu mücadelenin ihtiyacı olduğu gibi her birimizin de bu mücadeleye verebileceği katkı var. Hep birlikte, daha güçlü bir dayanışmayla mücadeleye devam edeceğiz. Sakın unutmayın, biz milyonlarız! Ve de bu haklı mücadelemizde ya kazanacağız ya da kazanacağız!”
SEDANUR ARIGÜN
Çanakkale Morpati Derneği üyeleri ve sivil hayvan gönüllüleri, Truva Atı önünde bir anma etkinliği düzenleyerek Necla Teyze’yi andı. Etkinlikte saygı duruşunda bulunulurken, katılımcılar yakalarına Necla Teyze’nin fotoğrafını asarak ona olan desteklerini gösterdi.
Saygı duruşunun ardından basın açıklamasını sivil hayvan gönüllüsü Cansel Güven ve Çanakkale Morpati Derneği Başkanı Emine Akın okudu.
Yapılan açıklamada, yangının şüpheli olduğu ve Necla Teyze'nin kasten öldürüldüğü ifade edildi. Necla Teyze'nin ölüm nedeninin sokak hayvanlarının ötenazi ile öldürülmesini de içeren yasadan kaynaklandığını ve bunun her geçen gün şiddet aracına dönüştüğü ifade edildi.
Yasa ve yönetmeliğin sokak hayvanlarının ölümüne kapı açtığını belirten hayvan hakları savunucuları; “Yasa çıkmadan önce de söyledik, yasa ve yönetmeliği çıktıktan sonra da söyledik: Barınaklar ve toplama aygıtları ölüm makinesi olarak çalışıyor. Bu, öyle bir mekanizma ki sokakta yaşayan hayvanlara bakmakla ve iyileştirmekle yükümlü insanları da cellada dönüştürüyor. Sıradan insanlardan katil yaratıyor” dedi.
Yapılan açıklamada GÜSODER’in (Güvenli Şehirler Derneği) etiketlendiği bazı hesaplardan yapılan paylaşımlarda Necla Teyze ve onun gibi hayvan haklarını savunan kişilere yönelik şiddet içerikli söylemlerin yer aldığı öne sürüldü. “Kafasına iki tane indirip bayıltacak bir Allah’ın kulu yok mu?”, “Şunların kafasına sıkacaksın” gibi tehdit mesajlarının paylaşıldığı aktarıldı.
Hayvan hakları savunucuları, yangının ardından yapılan incelemelerin yetersiz olduğunu ve olayın hızlı bir şekilde kapatılmaya çalışıldığını dile getirdi. Açıklamada; “Maalesef olaya ilişkin soruşturma süreci de bizi şüpheye düşürecek şekilde ilerledi. Olay yeri inceleme, gece kör karanlıkta inceleme yaptı. Rapor yazıldı. Yanmayan, bacası olmayan soba suçlu gösterildi. Sonra apar topar otopsi çıkartıldı ve perşembe günü Necla Teyze’yi toprağa verdik. Hiçbir yerde göremediğimiz bu hız, bizi “acaba bu olay örtbas edilmeye mi çalışılıyor?” diye sormaya itiyor.
Yıllardır adalet beklediğimiz cinayetlere, şüpheli ölümlere bir yenisi daha eklensin istemiyoruz. Antalya’da mermer ocaklarına kaşı çıkan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu, İzmir’de sokağındaki köpekleri besleyen Yahya Köşek, Meryem Köşek ve kızı Funda Güçlü ve daha nice cinayete kurban gidenler daha adil daha dengeli bir dünya istedikleri ve yaşam hakkını savundukları için öldürüldü. Bu karanlığın dağılması, adaletin sağlanması için daha kaç cinayet işlenmesi gerekiyor” denildi.
Anmaya katılan aktivistler, Necla Teyze’nin ölümünün aydınlatılmasını talep ederken, GÜSODER gibi kuruluşların sosyal medya üzerinden yürüttüğü nefret kampanyalarına karşı harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hayvan hakları yasası kapsamında getirilen düzenlemelerin sokak hayvanları için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, yeni yasanın belediyelere sokak hayvanlarını toplama ve barınaklara kapatma yetkisi verdiği, bu barınakların ise hayvanlar için ölüm kamplarına dönüştüğü savunuldu. Hayvan hakları savunucuları, barınaklarda hayvanların “agresif” olarak yaftalanarak öldürülmesine yol açan mekanizmanın durdurulmasını istedi.
Etkinlikte, GÜSODER’in kapatılması ve sosyal medya üzerinden hayvan hakları savunucularına karşı yürütülen nefret kampanyalarının sorumlularının cezalandırılması talep edildi.
Ayrıca, aktivistler hayvan hakları mücadelesinin devam edeceğini vurguladı ve şu çağrıyı yaptı:
1. Mahallelerimizde örgütlenelim!
2. Eylemlere katılalım, meydanları terk etmeyelim!
3. Sosyal medyada etiket çalışmalarına destek olalım!
4. Gerçekleri her yerde anlatalım!
5. GÜSODER’e karşı her alanda tepki koyalım!
6. AYM önünde toplanalım!
7. Sokakta yaşayan hayvanları yalnız bırakmayalım!
8. Yerel yönetimler ve milletvekillerinden hesap soralım!
9. Dayanışma ağları kuralım!
Son olarak, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) seslenen hayvan hakları savunucuları, hayvanların toplanarak öldürülmesine neden olacak yasaların iptal edilmesi gerektiğini belirtti.
"Necla Teyze’nin Sesini Susturamayacaksınız!"
Katılımcılar, etkinliği şu sözlerle sonlandırdı: "Necla Teyze’nin hikayesi, hepimiz için bir çağrıdır. Adalet için, yaşam hakkı için, hayvanlar için harekete geçme zamanı! Necla Teyze’nin sesi olalım, hayvan dostlarımızın sesi olalım! Her birimize, bu mücadelenin ihtiyacı olduğu gibi her birimizin de bu mücadeleye verebileceği katkı var. Hep birlikte, daha güçlü bir dayanışmayla mücadeleye devam edeceğiz. Sakın unutmayın, biz milyonlarız! Ve de bu haklı mücadelemizde ya kazanacağız ya da kazanacağız!”
SEDANUR ARIGÜN
