Allah’ın ve Resul’ünün Selam ve Bereketi Üzerinize Olsun!
Selam olsun sizlere, selam olsun Peygamber Efendimizin kucağını açıp beklediği Bedrin Arslanları Şehitlerimize!
18 Mart Çanakkale Zaferimiz hepimize kutlu olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyoruz. Kalbimizin attığı yer Çanakkale! Gözlerimizin yaşardığı, hayretlere daldığımız, nefslerin pes dediği yer Çanakkale! Sadece anmak bizlere yakışmaz. Durmayın, beklemeyin, oturmayın. Lütfen gidin. Şehitlerimizi ziyarete gidin! İlla ki ziyaret gerekmez, kalbimizle yaşıyoruz zaten demeyin! Çanakkale’mizin ayazını ciğerlerinize çekin, şehitlerimizin yaşadıklarını tefekkür edin. Hangi şartlar altında nasıl savaşmışlar? Nasıl mücadele vermişler de, bu şanlı mertebeye ulaştırılmışlar? İyice düşünün lütfen! Ne idik, ne olduk ve nereye gidiyoruz sorun kendinize. Şairin (Necmettin Halil ONAN) “Bir Yolcuya” isimli şiirinde dediği gibi: BİR YOLCUYA
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Canlarını verdiler, ölüme koşa koşa gittiler. Bir kere ah-vah etmediler. Vatan sağ olsun dediler. Bizlerin yapabileceği çok şey var. Şehitlerimize minnet borcumuz var. Abdestinizi alın, dilinizde salavatlar, kalbinizde kocaman bir sevgi ile ziyaret edin şehitlerimizi. Özlemle bekliyorlar her birimizi. Varın yanlarına, oturun mezar taşına, dokunun kan kokan topraklarına!
Varıncaya kadar söylediğiniz salavatlarınızı hediye edin Rabbimizin özel kullarına. Eliniz boş gitmeyin lütfen. Hediyeler saçın her birine. Güller, karanfiller dağıtın. Her bir salavatınız en güzel çiçekten, en güzel hediyeden daha kıymetli. Su serpin yüreklerine. Üzülmesinler şehitlerimiz. Yozlaştırılmış, paramparça edilmek istenen İslamiyete sahip çıkan, bunun için gayret eden ÜVEYSLER var. Onların derdi bizim derdimiz! Tevhid bayrağımız yere düşmesin diye bu çabalarımız! Düşmesin, kirlenmesin bayrağımız. Alnı öpülesi erlerimizden teslim aldık bayrağımızı. Sadece konuşma değil, eyleme geçirme zamanı. Yürekten yaşamazsak eğer; ot gibi, saman gibi göçer gideriz bu hayattan. Bu kalbi yaşatmanın tam zamanı. Hepimizin ihtiyacı var. Ruhumuzu canlandırmaya, nefes almaya ve aldırmaya. “Tevhid edelim”, Tevhid etmeyenlere de söyleyelim. Tek ses, tek nefes, tek yürek olalım. Yüreğimizle can verelim, baş verelim. Bu sevda bitmedi! Bitmeyecek ve daha da şahlanacak inşallah! Tevhid sevdası bu sevda. Rabbimizi yüceltme sevdası. Allah’ı yüceltmenin en kestirme yolu Tevhid zikridir. Tevhid edin, tevhid zikriyle Rabbinizi yüceltin. Rabbimizin sevdiklerine hediyeler gönderin. İşte o zaman ruh canlanıyor. İşte o zaman nefs eziliyor. Allah’ı anmanın en kestirme yolunun adresi: www.veyselkarane.com Lütfen sitemizi inceleyin. Ziyaretçi defterini okuyun. İçinde yazılanlar ilginizi çekecek. Kendinizden çok şey bulacaksınız inşallah.
Selam olsun sizlere, selam olsun Peygamber Efendimizin kucağını açıp beklediği Bedrin Arslanları Şehitlerimize!
18 Mart Çanakkale Zaferimiz hepimize kutlu olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyoruz. Kalbimizin attığı yer Çanakkale! Gözlerimizin yaşardığı, hayretlere daldığımız, nefslerin pes dediği yer Çanakkale! Sadece anmak bizlere yakışmaz. Durmayın, beklemeyin, oturmayın. Lütfen gidin. Şehitlerimizi ziyarete gidin! İlla ki ziyaret gerekmez, kalbimizle yaşıyoruz zaten demeyin! Çanakkale’mizin ayazını ciğerlerinize çekin, şehitlerimizin yaşadıklarını tefekkür edin. Hangi şartlar altında nasıl savaşmışlar? Nasıl mücadele vermişler de, bu şanlı mertebeye ulaştırılmışlar? İyice düşünün lütfen! Ne idik, ne olduk ve nereye gidiyoruz sorun kendinize. Şairin (Necmettin Halil ONAN) “Bir Yolcuya” isimli şiirinde dediği gibi: BİR YOLCUYA
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Canlarını verdiler, ölüme koşa koşa gittiler. Bir kere ah-vah etmediler. Vatan sağ olsun dediler. Bizlerin yapabileceği çok şey var. Şehitlerimize minnet borcumuz var. Abdestinizi alın, dilinizde salavatlar, kalbinizde kocaman bir sevgi ile ziyaret edin şehitlerimizi. Özlemle bekliyorlar her birimizi. Varın yanlarına, oturun mezar taşına, dokunun kan kokan topraklarına!
Varıncaya kadar söylediğiniz salavatlarınızı hediye edin Rabbimizin özel kullarına. Eliniz boş gitmeyin lütfen. Hediyeler saçın her birine. Güller, karanfiller dağıtın. Her bir salavatınız en güzel çiçekten, en güzel hediyeden daha kıymetli. Su serpin yüreklerine. Üzülmesinler şehitlerimiz. Yozlaştırılmış, paramparça edilmek istenen İslamiyete sahip çıkan, bunun için gayret eden ÜVEYSLER var. Onların derdi bizim derdimiz! Tevhid bayrağımız yere düşmesin diye bu çabalarımız! Düşmesin, kirlenmesin bayrağımız. Alnı öpülesi erlerimizden teslim aldık bayrağımızı. Sadece konuşma değil, eyleme geçirme zamanı. Yürekten yaşamazsak eğer; ot gibi, saman gibi göçer gideriz bu hayattan. Bu kalbi yaşatmanın tam zamanı. Hepimizin ihtiyacı var. Ruhumuzu canlandırmaya, nefes almaya ve aldırmaya. “Tevhid edelim”, Tevhid etmeyenlere de söyleyelim. Tek ses, tek nefes, tek yürek olalım. Yüreğimizle can verelim, baş verelim. Bu sevda bitmedi! Bitmeyecek ve daha da şahlanacak inşallah! Tevhid sevdası bu sevda. Rabbimizi yüceltme sevdası. Allah’ı yüceltmenin en kestirme yolu Tevhid zikridir. Tevhid edin, tevhid zikriyle Rabbinizi yüceltin. Rabbimizin sevdiklerine hediyeler gönderin. İşte o zaman ruh canlanıyor. İşte o zaman nefs eziliyor. Allah’ı anmanın en kestirme yolunun adresi: www.veyselkarane.com Lütfen sitemizi inceleyin. Ziyaretçi defterini okuyun. İçinde yazılanlar ilginizi çekecek. Kendinizden çok şey bulacaksınız inşallah.