Meclis açılış konuşmasını yapan meclis Başkanı Osman Okyay; Küresel ve jeopolitik belirsizliklerin gölgesinde girdiğimiz 2025, şimdiden anlaşıldığı üzere, başta ikinci Trump dönemi olmak üzere pek çok farklı dinamiğin dikkatlice yönetilmesi gereken bir yıl olacak. Bir yanda enflasyonla mücadele, finansmana erişim ve maliyet baskıları gibi iç dinamiklerimiz var; diğer yanda ise jeopolitik gelişmeler, küresel ticaret dengeleri ve yapay zekanın domine ettiği dijital dönüşümle şekillenen rekabet ortamı.
Bizim şuanki önceliğimiz ve diğer oturumlarda da altını çizdiğimiz gibi enflasyonun kontrol altına alınması
Ancak bizim şu andaki önceliğimiz ve diğer oturumlarda da altını çizdiğimiz gibi enflasyonun kontrol altına alınması. Üretim maliyetlerinden yatırımlara kadar her alanda iş dünyamız için kritik bir konu. Özellikle finansmana erişim, satın alma gücü ve fiyat istikrarı gibi unsurların iş planlarımız üzerinde doğrudan etkisi var. Bildiğiniz gibi halihazırda kısa vadeli talebi baskılamaya odaklı bir dezenflasyon programı uygulanıyor. Burada en büyük görev para politikasına düşüyor, ancak Maliye politikasının da Merkez Bankası’na destek olması büyük önem taşıyor. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, sıklıkla bu yıl Maliye politikasının daha sıkı olacağını vurguluyor. Bu anlayışın yansımaları sahada görülmeye başlandı, fakat bunun etkin bir vergi reformuyla, kamunun da kemer sıkmasıyla ve kapsamlı yapısal düzenlemelerle desteklenmesi gerekiyor. Ek olarak enflasyonun kalıcı düşmesine imkân sağlayacak, uzun vadeli üretim kapasitesini artıracak adımların atılması çok önemli.
Türkiye ekonomisi için sürdürülebilir büyümenin kapılarını açacak bir kalkınma programının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Enflasyonu düşürmek ve aynı zamanda ekonomik büyümeyi sürdürmek, ancak kapsamlı bir kalkınma planının parçası olarak mümkün olabilir. Bu plan, Merkez Bankası’nın beklentileri kontrol altında tutmasını ve yatırımların canlanmasını sağlayacak politikaları içermelidir. Sıkı para politikasının yalnız kalması durumunda, programın sürdürülebilirliğine dair endişelerin gündeme gelmesi kaçınılmaz. Bu durum bir taraftan enflasyon beklentilerini yüksek tutup fiyatlama davranışlarındaki normalleşmeyi geciktirirken, diğer taraftan yatırım iştahını törpüler. Bunun için para politikasının yanına mutlaka ciddi bir kalkınma ve maliye politikasını da eklemek zorundayız.
Bütün bu ekonomik gündem arasında, geçtiğimiz günlerde açıklanan bir veri biraz olsun
yüreklere su serpti. Sanayi üretiminin geçtiğimiz Aralık’ta, aylık bazda %5, yıllık bazda ise
%7 artış gösterdiği açıklandı. Bu, Şubat 2024'ten bu yana en yüksek yıllık artışı ifade ediyor ve sanayinin yeniden canlanma sinyalleri verdiğinin işareti sayılıyor. İçeride ve dışarıdaki tüm sıkıntılara rağmen gelen bu iyi haber, sanayimizin dayanıklılığını gösteriyor. Sanayi üretimindeki bu artış, Türkiye ekonomisi için olumlu bir gelişme. Bu trendin aynen devam etmesini diliyoruz. Bugün aramızda çok değerli bir konuğumuz var; Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür…
Toplantımızın ardından “Çanakkale'nin Depremselliği ve Deprem Dirençli Çanakkale” başlıklı bir konferans gerçekleştireceğiz. Kıymetli hocamızın görüş ve bilgilendirmeleri doğrultusunda, şehrimizin deprem riskini ve alınması gereken önlemleri konuşacağız. Hepinizin ilgisini çekecek bir konu olduğuna inanıyor ve katılımlarınızı bekliyoruz. Son olarak Çanakkale gündeminden bir duyuru ile konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Trakya bölgesinin en geniş kapsamlı kariyer etkinliklerinden biri olan Trakya Kariyer Fuarı,
bu yıl 17-18 Şubat tarihlerinde Çanakkale 18 Mart Üniversitemizde gerçekleşecek. Kariyer
fuarları, bildiğiniz gibi gençlerimizin kariyer yolculukları için büyük öneme sahip. Bir yandan henüz eğitimleri devam ederken gençlerin iş dünyasını tanımalarını ve kariyer hedeflerini belirlemelerini sağlarken, diğer yandan şirketlerimizin potansiyel yetenekli çalışan adaylarına doğrudan ulaşmasına yardımcı olması açısından da çok değerli. Üyelerimiz arasında bu özel fuara ilgi gösterecekler mutlaka olacaktır. Kale Grubu olarak biz de elimizden gelen desteği sunuyoruz. Bu kıymetli organizasyona tüm üyelerimizin davetli olduklarını bir kez daha tekrarlamak ve gençlerimizin geleceği adına desteklerinizi beklediğimizi belirtmek istiyorum. Dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; Asrın felaketinin ikinci yıldönümünü başka bir felaketle karşılamanın üzüntüsü içindeyiz.
Konuşmama başlarken Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Konuşmamı hazırlarken iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatları incelemek istedim.
Deprem, yangın, iş kazaları vs. hepsini kapsayan yasalar, tüzükler, yönetmelikler, tebliğler,
sözleşmeler vs. inanın saymak isteseniz onlarca değil yüzlerce… Yasalara Uymayan işletmelerin faaliyetlerine bugüne kadar izin verenler sorumlu değil mi? İş dünyası vergisini, sigortasını ödüyor, bürokrasi ile boğuşuyor. Her geçen gün üzerimizdeki bir yük daha da artıyor. Hepsine razı oluyoruz. Ama Devletimizin şefkatini sıcak elini de hissetmek, umudumuzu hep canlı tutmak zorundayız. Biz bardağın yarısını dolu olduğunu gören bürokratlar ve idarecilerle yönetilmek istiyoruz. Yoksa bir insan neden yatırım yapsın? Herkesin geçimini sağlayacağı şeyler belli. Sanayicilik bir yerde hastalık gibi bir şeydir. Kartalkaya olayının ardından 81 İlde yüzlerce işletme mühürlendi. Peki bu işletmeler yasalara uygun değilse şimdiye kadar faaliyetine neden izin verildi? Başımıza illa bir olay gelince mi önlem almalıyız? 1999 yılında deprem oldu, 2 yıl önce 2023 yılında yine bir deprem yaşadık. Deprem bir gerçek. Allah gerçekleştirmesin belki şu anda bile olabilir. Onun için depreme hazırlıklı olmalıyız. Kartalkaya’da gerçekleşen yangını kim ister ki otelinde çıksın, bu kadar can yok olsun? Hem mala zarar geldi hem de canlar gitti. Aşçı yardımcısı dahi gözaltına alınırken bir tane bürokrat, bir tane imza atan sorumlu yok. İnşaatı yaparken ne yapıyoruz? Önce zeminin raporunu çıkarıyoruz, mimara, inşaat mühendisine gidiyoruz. Bunlardan sonra ilgili makama gidip ruhsat talep ediyoruz. İlgili makam inceliyor, daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden havuz sistemi ile yapı denetim inceleyip beton numunesi alıyor. Şimdi burada müteahhitin parası var inşaat yapıyor, bu müteahhit ilkokul mezunu olabilir. Bina yıkılınca müteahhiti suçluyorlar. Bunları denetleyen İş Güvenliği Uzmanı da var. Bu konuları konuşan kimse yok. Müteahhitler; Belediyelerin harçlarından, imardaki zorluklardan, altyapıdan bahsediyor. Keyfi uygulamalardan uzak olmamız lazım. Hak ise verilsin hak değilse verilmesin. Osman Başkanım konuşmasında ekonomi ve istatistik bilgilere yer verdi. O yüzden ben bu ay Çanakkale’yi konuşmak istiyorum. Çanakkale için krizlerin, enflasyonun en son hissedildiği illerden biri olarak bahsederdik hep. Biliyorsunuz her hafta Yönetim Kurulu toplantımızdan sonra Meslek Grubu üyelerimizi misafir ediyoruz. Geçen hafta 11 no’lu Meslek Gurubu Sinerji toplantımızı gerçekleştirdik. 11 Meslek Grubunun da ortak sorunu finansmana erişim, vasıflı veya vasıfsız personel bulma zorluğu yüksek enflasyon ve liyakatsiz kamu görevlilerin yarattığı bürokratik zorluklar. Biz bu zorlukları konularına göre yerelde veya TOBB’a ileterek çözmeye çalışıyoruz. Çanakkale'nin adının müsilaj ile aynı cümle içerisinde kurulmasını istemiyorum Çanakkale kira artışında Türkiye beşincisi. En yaşlı nüfusa sahip iller sıralamasında yerimizi koruyoruz. Geçmiş yıllarda yaşadığımız müsilaj sıkıntısı yine gündemde. Birden fazla ulusal televizyon kanalları röportaj istediler. Ben “Çanakkale’nin adını müsilaj ile aynı cümle içerisinde kurmanızı istemiyorum.” dedim. Çünkü Çanakkale Boğazı olduğu için müsilaj gelir geçer ama çevre duyarlılığını da sağlamanız ve sağlamamız lazım. Çünkü Marmara Denizi bir iç deniz ve büyük bir değer. EMİTT Fuarına katılım olmaması haber oluyor? Yönetim Kurulu Üyemiz Ahmet Çelik
katıldı, galiba o algılanmamış. Çanakkale’yi daha spesifik tanıtmak istiyoruz. Çünkü o fuarlar kalabalık olduğu için ve diğer kentlerin turizm gelirleri çok daha fazla olduğu için biz biraz sönük kalıyoruz. İki yıl önce Sofya’ya gitmiş idik. Bu ay sonunda da Bükreş’e gidip, Ticari Ateşemiz ve yetkililerle Çanakkalemizi tanıtmaya çalışacağız. Deprem konusunu iki yıldır sürekli gündemde tutuyoruz Deprem konusunu iki yıldır sürekli gündemimizde tutuyoruz. Meclisimizde Komisyonumuzu kurduk, sağ olsun eski Meclis üyemiz Ferdi Bey çok destek verdi. Tüm Komite üyelerimize acil durum çantası yaptırdık. Bugün de Prof. Dr. Naci Görür’ü davet ettik ve Çanakkale’nin deprem gerçeğini bilim dili ile kendisinden dinleyeceğiz. İlgili tüm kurumları davet ettik. Geri dönüşlere bakılırsa yoğun bir katılım bekliyoruz. İnşallah güzel bir program olacak. 10 Şubat Pazartesi günü Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan’a makamında ziyaret
gerçekleştirdik. Her konuda görüş alışverişinde bulunduk. Mart ayında Meclis toplantımıza
katılım sağlayacak.11 Şubat Salı günü ise Ak Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk ve İl Yönetimi ile Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Başkanı Av. Levent Gürbüz ve İl Yönetimine iade-i ziyarette bulunduk. Ana taleplerimiz “söz konusu Çanakkale ise gerisi teferruattır” lafı lafta kalmasın, siyasetinizi yerelde yapın ama Çanakkale olunca lütfen bir araya gelin. Çünkü şu anda Çanakkale siyasi olarak Milletvekilleri birbirleriyle konuşuyor, Belediye Başkanları uyumlu. Bunu değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sıcak ve olumlu bir atmosfer var. Sayın Meclis Üyeleri, Meclis toplantımıza Çan’dan, Ezine'den, Bayramiç’ten, Ayvacık’tan,
Eceabat’tan gelen var. Hepinizden Allah razı olsun. İşinizden vakit ayırıyorsunuz. Yönetim
Kurulu olarak geçen ay sizlere yılbaşı hediyesi olarak tablet hediye ettik. Sebebi kağıt israfını ortadan kaldırmak. Bu ay ki Meclis toplantımızda dikkat ettiyseniz sürekli dağıttığımız gündemlerimiz yok. Çünkü gündemler e-maillerinize zaten gönderiliyor. Herkese hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullanın. Çanakkale'nin tek özel hastanesi ani bir kararla bir gecede kapatıldı Çanakkale’nin tek Özel Hastanesi ani bir kararla bir gecede kapandı. Çalışanlarımızın,
ailemizin kısacası hepimizin sağlık hizmetine ihtiyacı var. Bununla ilgili en azından yeni
hastane için izin sürelerinin biraz daha kısalması için çalışmalarımız, görüşmelerimiz oldu. Özel hastane kapanınca Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi ve Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversite Hastanesi’ne yoğunluk devam ediyor. Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nin
doluluk oranı %87, bununla ilgili de bazı hastaların odalarda tek kalması gerektiğini
belirttiler. O yüzden bu rakamı %100 görebiliriz. Bunun yanında Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversite Hastanesi’nin doluluk oranı %35. Bunlara el atılması gerekiyor. Hastaneler
hepimize lazım. Sağlık herşeyden önemli. Bunu eleştiri olarak algılamasınlar ama bu
kalabalığın biraz daha alınması ve özel hastane konusunda her yerde konuşulması lazım. Çok değerli doktorlarımız şehrimizden gitmeye başladı. Kamp karavan turizminin geliştirilmesi, ayrıca İlimizde büyük ihtiyaç olan depolama alanı
sıkıntısına çözüm bulmak için çalışmalar yürütmek istiyoruz. 15 Ocak’ta yapılan son Meclis toplantımızdan sonra 62 yeni üyemiz aramıza katılırken 10
üyemiz kaydını sildirdi. Bugün itibarıyle 9997 üyeli büyük bir aileyiz. ÇOK KONUŞMAK DEĞİL DOĞRU KONUŞMAK ÖNEMLİ.
ÇOK ÇALIŞMAK DEĞİL VERİMLİ ÇALIŞMAK ÖNEMLİ.
ÇOK YOL ALMAK DEĞİL DOĞRU HEDEFE GİTMEK ÖNEMLİ. Çok konuşmak değil doğru konuşmak önemli. Çok çalışmak değil verimli çalışmak önemli.
Çok yol almak değil doğru hedefe gitmek önemli. Onun için sektörümüzün seçtiği kanaat
önderleri olarak siz Meclis üyelerinden ricam lütfen sektörünüz adına söz alın ve Çanakkale İş Dünyası adına sektörünüzün sorunları adına birkaç kelam edin. Çünkü siz konuştukça biz önümüzü göreceğiz. ifadelerini kullandı. Meclis açılış konuşmalarının ardından bir önceki toplantı tutanağı okunarak onaylandı. Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Ersin Vural tarafından, Hesapları İnceleme
Komisyonu’nun 2025 Ocak ayı mizanı ile ilgili rapor okundu ve 2025 Ocak ayı mizanının
tetkik ve onayı yapıldı. Eksperlik talebi Mecliste görüşülerek onaylandı. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Sema Sandal tarafından sunulan
azami fiyat tarife talepleri Mecliste görüşülerek onaylandı. Gündeme gelecek diğer konuların görüşülmesi maddesinde; Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik; “Emitt Fuarı
hakkında kısa bir istatistik paylaşmak istiyorum. Turizm sektörünü pandemi öncesi ve
pandemi sonrası olmak üzere iki döneme ayırabiliriz. 2020 yılında Emitt Fuarı’na 94 ülke
katılırken, 2025 yılında bu sayı 28’e düşmüştür. Katılımcı firma sayısı 2020’de 1500 iken,
2025’te 653 olmuştur. Benzer şekilde, 2020’de toplam ziyaretçi sayısı 60 binin üzerindeyken, 2025’te 28 bine gerilemiştir. Bu tür fuarlara katılım önemli bir maliyet gerektirdiğinden, kamu kurumları ve yarı kamu kuruluşlarının bu doğrultudaki tercihleri ve hedefleri aslında yerindedir. Emitt Fuarı eski gücüne kavuştuğunda, ilgili kamu kurum ve kuruluşları da gerekli adımları atacaktır.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Emitt
Fuarı aslında şehrin bunu istemesiyle alakalı bir durum. Bu konuda eleştiriler alıyoruz, ancak bu tür fuarlara katılmanın ve dönmenin belirli bir maliyeti var. Bu nedenle, bu tür
organizasyonlara gerçekten verimli olabilecek kişilerin katılması gerekiyor. 2023 yılında
Sofya’ya giderek B2B görüşmeleri gerçekleştirdik ve bu görüşmelerin turizm açısından
olumlu sonuçlarını gördük. İnşallah, Şubat ayının sonlarında Bükreş’e giderek benzer
görüşmeler yapacak ve Çanakkale’mizi en iyi şekilde tanıtacağız. Bu noktada Kapadokya’yı
örnek vermek istiyorum. Neredeyse her filmde, her dizide Kapadokya’yı görüyoruz. İşte bu
yüzden, bir destinasyonun tanıtımı için yalnızca katılım değil, aynı zamanda şehrin de bunu istemesi ve desteklemesi gerekiyor." dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve 7 no’lu Komite Başkanı Ersin
Vural; “Çanakkale'de yeni imar alanlarının açılması büyük bir ihtiyaç. Şehirdeki firmalar,
özellikle beton ve kira fiyatlarının yüksekliğinden dolayı ciddi şikayetlerde bulunuyor. Bu
durum, hem iş gücünün maliyetini artırıyor hem de yeni yatırımların önünde engel teşkil
ediyor. Dolayısıyla, yeni imar alanlarının oluşturulması, şehir ekonomisi ve firmaların
sürdürülebilirliği için oldukça önemli bir adım olacaktır." dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu;
Troya Caddesi ilk açıldığında, buradan kim geçecek deniyordu. Şimdi ise, çevre yolu ışıklarında akşam saatlerinde 4-5 ışık bekliyoruz. Ayrıca, Bandırma'daki aynı marka çimento Çanakkale'den daha ucuz ve bu konuda girişimde bulunduk. Burası Karadeniz değil, dağ bitip deniz başlamıyor. Çanakkale'de yeni imar alanları açılmalı ve şehrin rahatlaması için adımlar atılmalıdır. Bu konuda yalnızca bürokratların düşünmesini beklememeliyiz. Sivil toplum kuruluşları olarak bizlerin de harekete geçmesi gerekiyor.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Ayşe Berna Ergin; “1 Ocak 2025
itibarıyla, Türki'de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda önemli bir değişiklik yürürlüğe girmiştir. Yeni düzenlemeye uymayan işyerlerine, her ay için 88.663 TL idari para cezası uygulanacaktır. Bununla ilgili eğitimler düzenledik, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın tüm üyelerine mail atıp sosyal medya da duyurusunu yaptık ancak katılım çok azdı.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay; “İş Sağlığı ve
Güvenliği, aslında yerleşmesi gereken bir kültürdür. Avrupa ve Amerika'daki birçok ülkede
bu kültür çoktan yerleşmiş ve İSG'nin önemi konusunda farkındalık oluşmuştur. Dünyadaki
birçok firmanın toplantılarında, İSG genellikle bir numaralı gündem maddesi olmaktadır.”
dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve 16 no’lu Komite Başkanı Erdal
Çakır; “Vergi oranlarındaki değişiklikler bizleri zorluyor. Alırken yüksek vergi ile alıyoruz
ama satarken vergi oranı düşüyor.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat
Aydoğdu; Ben de İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun önemine değinmek istiyorum. Ne yazık ki, bazı işverenler maliyetleri gerekçe göstererek bu alandaki harcamalardan kaçınıyor. Ancak İSG bir zorunluluk olmanın ötesinde, çalışanların sağlığını ve iş verimliliğini koruyan hayati bir unsurdur.” dedi. Meclis Toplantısı Şubat Ayında doğum günü olan Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite
Üyelerinin okunmasıyla son buldu. HABER MERKEZİ
yüreklere su serpti. Sanayi üretiminin geçtiğimiz Aralık’ta, aylık bazda %5, yıllık bazda ise
%7 artış gösterdiği açıklandı. Bu, Şubat 2024'ten bu yana en yüksek yıllık artışı ifade ediyor ve sanayinin yeniden canlanma sinyalleri verdiğinin işareti sayılıyor. İçeride ve dışarıdaki tüm sıkıntılara rağmen gelen bu iyi haber, sanayimizin dayanıklılığını gösteriyor. Sanayi üretimindeki bu artış, Türkiye ekonomisi için olumlu bir gelişme. Bu trendin aynen devam etmesini diliyoruz. Bugün aramızda çok değerli bir konuğumuz var; Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür…
Toplantımızın ardından “Çanakkale'nin Depremselliği ve Deprem Dirençli Çanakkale” başlıklı bir konferans gerçekleştireceğiz. Kıymetli hocamızın görüş ve bilgilendirmeleri doğrultusunda, şehrimizin deprem riskini ve alınması gereken önlemleri konuşacağız. Hepinizin ilgisini çekecek bir konu olduğuna inanıyor ve katılımlarınızı bekliyoruz. Son olarak Çanakkale gündeminden bir duyuru ile konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Trakya bölgesinin en geniş kapsamlı kariyer etkinliklerinden biri olan Trakya Kariyer Fuarı,
bu yıl 17-18 Şubat tarihlerinde Çanakkale 18 Mart Üniversitemizde gerçekleşecek. Kariyer
fuarları, bildiğiniz gibi gençlerimizin kariyer yolculukları için büyük öneme sahip. Bir yandan henüz eğitimleri devam ederken gençlerin iş dünyasını tanımalarını ve kariyer hedeflerini belirlemelerini sağlarken, diğer yandan şirketlerimizin potansiyel yetenekli çalışan adaylarına doğrudan ulaşmasına yardımcı olması açısından da çok değerli. Üyelerimiz arasında bu özel fuara ilgi gösterecekler mutlaka olacaktır. Kale Grubu olarak biz de elimizden gelen desteği sunuyoruz. Bu kıymetli organizasyona tüm üyelerimizin davetli olduklarını bir kez daha tekrarlamak ve gençlerimizin geleceği adına desteklerinizi beklediğimizi belirtmek istiyorum. Dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; Asrın felaketinin ikinci yıldönümünü başka bir felaketle karşılamanın üzüntüsü içindeyiz.
Konuşmama başlarken Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Konuşmamı hazırlarken iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatları incelemek istedim.
Deprem, yangın, iş kazaları vs. hepsini kapsayan yasalar, tüzükler, yönetmelikler, tebliğler,
sözleşmeler vs. inanın saymak isteseniz onlarca değil yüzlerce… Yasalara Uymayan işletmelerin faaliyetlerine bugüne kadar izin verenler sorumlu değil mi? İş dünyası vergisini, sigortasını ödüyor, bürokrasi ile boğuşuyor. Her geçen gün üzerimizdeki bir yük daha da artıyor. Hepsine razı oluyoruz. Ama Devletimizin şefkatini sıcak elini de hissetmek, umudumuzu hep canlı tutmak zorundayız. Biz bardağın yarısını dolu olduğunu gören bürokratlar ve idarecilerle yönetilmek istiyoruz. Yoksa bir insan neden yatırım yapsın? Herkesin geçimini sağlayacağı şeyler belli. Sanayicilik bir yerde hastalık gibi bir şeydir. Kartalkaya olayının ardından 81 İlde yüzlerce işletme mühürlendi. Peki bu işletmeler yasalara uygun değilse şimdiye kadar faaliyetine neden izin verildi? Başımıza illa bir olay gelince mi önlem almalıyız? 1999 yılında deprem oldu, 2 yıl önce 2023 yılında yine bir deprem yaşadık. Deprem bir gerçek. Allah gerçekleştirmesin belki şu anda bile olabilir. Onun için depreme hazırlıklı olmalıyız. Kartalkaya’da gerçekleşen yangını kim ister ki otelinde çıksın, bu kadar can yok olsun? Hem mala zarar geldi hem de canlar gitti. Aşçı yardımcısı dahi gözaltına alınırken bir tane bürokrat, bir tane imza atan sorumlu yok. İnşaatı yaparken ne yapıyoruz? Önce zeminin raporunu çıkarıyoruz, mimara, inşaat mühendisine gidiyoruz. Bunlardan sonra ilgili makama gidip ruhsat talep ediyoruz. İlgili makam inceliyor, daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden havuz sistemi ile yapı denetim inceleyip beton numunesi alıyor. Şimdi burada müteahhitin parası var inşaat yapıyor, bu müteahhit ilkokul mezunu olabilir. Bina yıkılınca müteahhiti suçluyorlar. Bunları denetleyen İş Güvenliği Uzmanı da var. Bu konuları konuşan kimse yok. Müteahhitler; Belediyelerin harçlarından, imardaki zorluklardan, altyapıdan bahsediyor. Keyfi uygulamalardan uzak olmamız lazım. Hak ise verilsin hak değilse verilmesin. Osman Başkanım konuşmasında ekonomi ve istatistik bilgilere yer verdi. O yüzden ben bu ay Çanakkale’yi konuşmak istiyorum. Çanakkale için krizlerin, enflasyonun en son hissedildiği illerden biri olarak bahsederdik hep. Biliyorsunuz her hafta Yönetim Kurulu toplantımızdan sonra Meslek Grubu üyelerimizi misafir ediyoruz. Geçen hafta 11 no’lu Meslek Gurubu Sinerji toplantımızı gerçekleştirdik. 11 Meslek Grubunun da ortak sorunu finansmana erişim, vasıflı veya vasıfsız personel bulma zorluğu yüksek enflasyon ve liyakatsiz kamu görevlilerin yarattığı bürokratik zorluklar. Biz bu zorlukları konularına göre yerelde veya TOBB’a ileterek çözmeye çalışıyoruz. Çanakkale'nin adının müsilaj ile aynı cümle içerisinde kurulmasını istemiyorum Çanakkale kira artışında Türkiye beşincisi. En yaşlı nüfusa sahip iller sıralamasında yerimizi koruyoruz. Geçmiş yıllarda yaşadığımız müsilaj sıkıntısı yine gündemde. Birden fazla ulusal televizyon kanalları röportaj istediler. Ben “Çanakkale’nin adını müsilaj ile aynı cümle içerisinde kurmanızı istemiyorum.” dedim. Çünkü Çanakkale Boğazı olduğu için müsilaj gelir geçer ama çevre duyarlılığını da sağlamanız ve sağlamamız lazım. Çünkü Marmara Denizi bir iç deniz ve büyük bir değer. EMİTT Fuarına katılım olmaması haber oluyor? Yönetim Kurulu Üyemiz Ahmet Çelik
katıldı, galiba o algılanmamış. Çanakkale’yi daha spesifik tanıtmak istiyoruz. Çünkü o fuarlar kalabalık olduğu için ve diğer kentlerin turizm gelirleri çok daha fazla olduğu için biz biraz sönük kalıyoruz. İki yıl önce Sofya’ya gitmiş idik. Bu ay sonunda da Bükreş’e gidip, Ticari Ateşemiz ve yetkililerle Çanakkalemizi tanıtmaya çalışacağız. Deprem konusunu iki yıldır sürekli gündemde tutuyoruz Deprem konusunu iki yıldır sürekli gündemimizde tutuyoruz. Meclisimizde Komisyonumuzu kurduk, sağ olsun eski Meclis üyemiz Ferdi Bey çok destek verdi. Tüm Komite üyelerimize acil durum çantası yaptırdık. Bugün de Prof. Dr. Naci Görür’ü davet ettik ve Çanakkale’nin deprem gerçeğini bilim dili ile kendisinden dinleyeceğiz. İlgili tüm kurumları davet ettik. Geri dönüşlere bakılırsa yoğun bir katılım bekliyoruz. İnşallah güzel bir program olacak. 10 Şubat Pazartesi günü Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan’a makamında ziyaret
gerçekleştirdik. Her konuda görüş alışverişinde bulunduk. Mart ayında Meclis toplantımıza
katılım sağlayacak.11 Şubat Salı günü ise Ak Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk ve İl Yönetimi ile Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Başkanı Av. Levent Gürbüz ve İl Yönetimine iade-i ziyarette bulunduk. Ana taleplerimiz “söz konusu Çanakkale ise gerisi teferruattır” lafı lafta kalmasın, siyasetinizi yerelde yapın ama Çanakkale olunca lütfen bir araya gelin. Çünkü şu anda Çanakkale siyasi olarak Milletvekilleri birbirleriyle konuşuyor, Belediye Başkanları uyumlu. Bunu değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sıcak ve olumlu bir atmosfer var. Sayın Meclis Üyeleri, Meclis toplantımıza Çan’dan, Ezine'den, Bayramiç’ten, Ayvacık’tan,
Eceabat’tan gelen var. Hepinizden Allah razı olsun. İşinizden vakit ayırıyorsunuz. Yönetim
Kurulu olarak geçen ay sizlere yılbaşı hediyesi olarak tablet hediye ettik. Sebebi kağıt israfını ortadan kaldırmak. Bu ay ki Meclis toplantımızda dikkat ettiyseniz sürekli dağıttığımız gündemlerimiz yok. Çünkü gündemler e-maillerinize zaten gönderiliyor. Herkese hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullanın. Çanakkale'nin tek özel hastanesi ani bir kararla bir gecede kapatıldı Çanakkale’nin tek Özel Hastanesi ani bir kararla bir gecede kapandı. Çalışanlarımızın,
ailemizin kısacası hepimizin sağlık hizmetine ihtiyacı var. Bununla ilgili en azından yeni
hastane için izin sürelerinin biraz daha kısalması için çalışmalarımız, görüşmelerimiz oldu. Özel hastane kapanınca Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi ve Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversite Hastanesi’ne yoğunluk devam ediyor. Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nin
doluluk oranı %87, bununla ilgili de bazı hastaların odalarda tek kalması gerektiğini
belirttiler. O yüzden bu rakamı %100 görebiliriz. Bunun yanında Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversite Hastanesi’nin doluluk oranı %35. Bunlara el atılması gerekiyor. Hastaneler
hepimize lazım. Sağlık herşeyden önemli. Bunu eleştiri olarak algılamasınlar ama bu
kalabalığın biraz daha alınması ve özel hastane konusunda her yerde konuşulması lazım. Çok değerli doktorlarımız şehrimizden gitmeye başladı. Kamp karavan turizminin geliştirilmesi, ayrıca İlimizde büyük ihtiyaç olan depolama alanı
sıkıntısına çözüm bulmak için çalışmalar yürütmek istiyoruz. 15 Ocak’ta yapılan son Meclis toplantımızdan sonra 62 yeni üyemiz aramıza katılırken 10
üyemiz kaydını sildirdi. Bugün itibarıyle 9997 üyeli büyük bir aileyiz. ÇOK KONUŞMAK DEĞİL DOĞRU KONUŞMAK ÖNEMLİ.
ÇOK ÇALIŞMAK DEĞİL VERİMLİ ÇALIŞMAK ÖNEMLİ.
ÇOK YOL ALMAK DEĞİL DOĞRU HEDEFE GİTMEK ÖNEMLİ. Çok konuşmak değil doğru konuşmak önemli. Çok çalışmak değil verimli çalışmak önemli.
Çok yol almak değil doğru hedefe gitmek önemli. Onun için sektörümüzün seçtiği kanaat
önderleri olarak siz Meclis üyelerinden ricam lütfen sektörünüz adına söz alın ve Çanakkale İş Dünyası adına sektörünüzün sorunları adına birkaç kelam edin. Çünkü siz konuştukça biz önümüzü göreceğiz. ifadelerini kullandı. Meclis açılış konuşmalarının ardından bir önceki toplantı tutanağı okunarak onaylandı. Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Ersin Vural tarafından, Hesapları İnceleme
Komisyonu’nun 2025 Ocak ayı mizanı ile ilgili rapor okundu ve 2025 Ocak ayı mizanının
tetkik ve onayı yapıldı. Eksperlik talebi Mecliste görüşülerek onaylandı. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Sema Sandal tarafından sunulan
azami fiyat tarife talepleri Mecliste görüşülerek onaylandı. Gündeme gelecek diğer konuların görüşülmesi maddesinde; Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çelik; “Emitt Fuarı
hakkında kısa bir istatistik paylaşmak istiyorum. Turizm sektörünü pandemi öncesi ve
pandemi sonrası olmak üzere iki döneme ayırabiliriz. 2020 yılında Emitt Fuarı’na 94 ülke
katılırken, 2025 yılında bu sayı 28’e düşmüştür. Katılımcı firma sayısı 2020’de 1500 iken,
2025’te 653 olmuştur. Benzer şekilde, 2020’de toplam ziyaretçi sayısı 60 binin üzerindeyken, 2025’te 28 bine gerilemiştir. Bu tür fuarlara katılım önemli bir maliyet gerektirdiğinden, kamu kurumları ve yarı kamu kuruluşlarının bu doğrultudaki tercihleri ve hedefleri aslında yerindedir. Emitt Fuarı eski gücüne kavuştuğunda, ilgili kamu kurum ve kuruluşları da gerekli adımları atacaktır.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Emitt
Fuarı aslında şehrin bunu istemesiyle alakalı bir durum. Bu konuda eleştiriler alıyoruz, ancak bu tür fuarlara katılmanın ve dönmenin belirli bir maliyeti var. Bu nedenle, bu tür
organizasyonlara gerçekten verimli olabilecek kişilerin katılması gerekiyor. 2023 yılında
Sofya’ya giderek B2B görüşmeleri gerçekleştirdik ve bu görüşmelerin turizm açısından
olumlu sonuçlarını gördük. İnşallah, Şubat ayının sonlarında Bükreş’e giderek benzer
görüşmeler yapacak ve Çanakkale’mizi en iyi şekilde tanıtacağız. Bu noktada Kapadokya’yı
örnek vermek istiyorum. Neredeyse her filmde, her dizide Kapadokya’yı görüyoruz. İşte bu
yüzden, bir destinasyonun tanıtımı için yalnızca katılım değil, aynı zamanda şehrin de bunu istemesi ve desteklemesi gerekiyor." dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve 7 no’lu Komite Başkanı Ersin
Vural; “Çanakkale'de yeni imar alanlarının açılması büyük bir ihtiyaç. Şehirdeki firmalar,
özellikle beton ve kira fiyatlarının yüksekliğinden dolayı ciddi şikayetlerde bulunuyor. Bu
durum, hem iş gücünün maliyetini artırıyor hem de yeni yatırımların önünde engel teşkil
ediyor. Dolayısıyla, yeni imar alanlarının oluşturulması, şehir ekonomisi ve firmaların
sürdürülebilirliği için oldukça önemli bir adım olacaktır." dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu;
Troya Caddesi ilk açıldığında, buradan kim geçecek deniyordu. Şimdi ise, çevre yolu ışıklarında akşam saatlerinde 4-5 ışık bekliyoruz. Ayrıca, Bandırma'daki aynı marka çimento Çanakkale'den daha ucuz ve bu konuda girişimde bulunduk. Burası Karadeniz değil, dağ bitip deniz başlamıyor. Çanakkale'de yeni imar alanları açılmalı ve şehrin rahatlaması için adımlar atılmalıdır. Bu konuda yalnızca bürokratların düşünmesini beklememeliyiz. Sivil toplum kuruluşları olarak bizlerin de harekete geçmesi gerekiyor.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Ayşe Berna Ergin; “1 Ocak 2025
itibarıyla, Türki'de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda önemli bir değişiklik yürürlüğe girmiştir. Yeni düzenlemeye uymayan işyerlerine, her ay için 88.663 TL idari para cezası uygulanacaktır. Bununla ilgili eğitimler düzenledik, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın tüm üyelerine mail atıp sosyal medya da duyurusunu yaptık ancak katılım çok azdı.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay; “İş Sağlığı ve
Güvenliği, aslında yerleşmesi gereken bir kültürdür. Avrupa ve Amerika'daki birçok ülkede
bu kültür çoktan yerleşmiş ve İSG'nin önemi konusunda farkındalık oluşmuştur. Dünyadaki
birçok firmanın toplantılarında, İSG genellikle bir numaralı gündem maddesi olmaktadır.”
dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi ve 16 no’lu Komite Başkanı Erdal
Çakır; “Vergi oranlarındaki değişiklikler bizleri zorluyor. Alırken yüksek vergi ile alıyoruz
ama satarken vergi oranı düşüyor.” dedi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat
Aydoğdu; Ben de İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun önemine değinmek istiyorum. Ne yazık ki, bazı işverenler maliyetleri gerekçe göstererek bu alandaki harcamalardan kaçınıyor. Ancak İSG bir zorunluluk olmanın ötesinde, çalışanların sağlığını ve iş verimliliğini koruyan hayati bir unsurdur.” dedi. Meclis Toplantısı Şubat Ayında doğum günü olan Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite
Üyelerinin okunmasıyla son buldu. HABER MERKEZİ