Bazı esnafları tenzih ederek başlamak istiyorum. Sadece başımdan geçenleri yazacağım. Bire bir yaşadıklarım ve izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Hani canınız bir şeyler yemek ister ama paranızla aç kalırsınız ya işte öyle mevzular. Bir gün canım balık ekmek istedi. Sarıçay civarındaki bir yere gittim. Sipariş verdim, parasını ödedim ve paket olacağını belirttim. Çalışanlar oturmuş sohbet ediyor. Benim balık ekmek çıktı. Öylece orada bekliyor. Adamlar sohbeti bırakıp paket yapmaya üşeniyor. Aradan beş dakika geçti hala adamlar sohbet ediyor. Balık ekmeği alamadan oradan ayrıldım. Aziziye Caddesi yakınında başka bir yere gittim. Taktım ya kafaya balık yiyeceğim. Bir çalışan gelip başımda dikildi. Bir porsiyon sardalya söyledim. Adam bana bir porsiyonda 400 gram balık olduğunu bir kiloda yok şu kadar yok bu kadar balık olduğunu söylüyor. Bir kişi olduğumu ve sadece bir porsiyon salya yemek istediğimi tekrar söyledim. Adam hala başka telden çalıp bana bir kilo balık servis etmeye çalışıyor. Oradan da kalkıp gittim. Kısacası balık ekmek yiyemedim küfrede küfrede eve gittim.
Başka bir gün canım kebap çekti. Nedense canım bir şeyler yemek isteyince bütün aksilikler beni buluyor. Atatürk Caddesi üzerinde bir kebapçıya gittim. Günlerden Pazar. Beş ya da altı dakika oturduktan sonra 15 veya 16 yaşlarında bir çocuk geldi. Acısız olan bir kebap yemek istediğimi söyledim. Çocuk belli ki gönülsüz çalışıyor sıcaktan bezmiş, yorgun, yılgın, isteksiz çalışıyor. Kebaplardan hangisinin acılı hangisinin acısız olduğunu bilmediğini ve ustaya sorması gerektiğini söyleyerek yanımdan ayrıldıktan sonra usulca masadan kalkıp restorandan çıkıp gittim. Aynı cadde üzerinde başka bir yere gittim. Şimdi oranın hakkını yemeyeyim çalışanlar çok ilgilendi. Hemen servis açtılar. İkramlarda bulundular. İşte böyle yerlerde yok değil. Çanakkale merkezde ise durumlar çok da farklı değil. Adam döner keserken ağzında sigara garsonlar ile sohbet ediyor. Kendilerince eğleniyorlar. Müşteriler kimin umurunda. Zaten saat 10 ya da 11 gibi iş yerleri açılıyor. Kısacası Çanakkale’de paranızla aç kalma olasılığınız yüksek. Tekrar ediyorum bütün esnaflar kötü demiyorum bazı yerler çok kalitesiz, ilgisiz, sıradan, hizmet sunumunda eksikliği olan yerler.
Çanakkale’nin turizm kenti olması yönünde çalışmalar yapılıyor. Esnaflar, özellikle yerli turistlerin bırakın bir yerlerde yemek yemeyi bir şişe su almadan gittiklerini söylüyorlar. Hizmet etmekten aciz olursan böyle olur. Yemek fiyatları zaten almış başını gitmiş. Mesela yarım porsiyon döner yiyemezsiniz çünkü satmıyorlar. Zaten porsiyonlar hep yarım. Tam porsiyon kavramı unutuldu. Başka esnaflar da çok farklı değil. Manavlar mesela, haftalarca tezgahlarında çürük mal tutuyorlar. Pazarcı esnafına hiç değinmiyorum. Onlar da kurnazlık peşinde. Önde güzel mallar tezgah arkasından çürük ve bayat ürünleri kakalıyorlar. Sonra da büyük marketlerden şikayet ediyorlar. Hiç değilse oralarda seçerek ve istediğin kadar alabiliyorsun. Bu hayat pahalılığında herkes herkesi aldatma ve kandırma kurnazlığı peşine düşmüş durumda. Grup halinde bir mekana yeme ve içmeye gittiğinizde aman dikkatli olun. Her aldığınızı not edin yoksa fazla hesap ödemek zorunda kalırsınız. İteleyiveriyorlar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Temmuz 2023 - 12:54
Çanakkale'de esnaf yok
Bazı esnafları tenzih ederek başlamak istiyorum
YAZARLAR
26 Temmuz 2023 - 12:54
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir