Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu alternatif seramikçi Dilek Demirbaş, kendi atölyesinde el yapımı ürünleri müşterileri ile buluşturuyor. İstanbul’da doğup büyüdüğünü ve eğitimi için Çanakkale’ye gelip bir daha dönmediğini ifade eden sanatçı, Çanakkale’de üretmenin burada daha kolay olduğunu dile getirdi.
Yerel girişimci ve sanatçı olarak tanınan Dilek Demirbaş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları bölümü mezunu. ÇOMÜ’den 2015 yılında mezun olan Demirbaş, eğitimini tamamladıktan sonra kendisine minik bir seramik fırını alarak sanatını evinden icra etmeye başlamış. Müşterilerinin talepleri artmaya başladıkça kendisine butik bir işletme açmaya karar vermiş. Çanakkale’nin merkez ilçesinde 2018 yılında açtığı butik atölyesinde hem sanatını icra ediyor hem de ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor.
Çeşitli ürünler çalışmayı seven Demirbaş’ın ürün skalası oldukça geniş. İlk hedefi, iç mimari ürünler tasarlamak olan sanatçı; masa, sandalye, dekorasyon ürünü, heykel, objeler, kullanılabilir bardaklar tasarlıyor. Ürünlerinin temel bir ihtiyacı karşılamadığını ve bu nedenle ilk başlarda oldukça zorlandığını vurgulayan Demirbaş, “İlk zamanlarda satış anlamında çok zorlanıyordum, ürünlerim giyim ve yeme içme gibi temel gereksinimleri karşılamadığı için özel ve lükse giriyor. Bardak ve fincan denilince tabii ki de her yerde uygun fiyata bulunuyor, ama işin içine el yapımı girdiğinde ürünün değeri çok fazla artış gösteriyor. İnsanlar ise yeni dönemde el emeğinin önemini daha rahat kabulleniyor. Hatta kafe ve restaurant gibi kuruluşlar kendi kişisel tasarımlarını üretmemizi istiyorlar. ‘‘Hem bir sanatçı hem de bir girişimci olarak insanların el emeği olan ürünleri tercih etmesi beni çok mutlu ediyor’’ dedi. “Yetenek kadar eğitim de önemli”
Sahip olduğu çizim yeteneği sebebiyle lise dönemindeki öğretmenlerinin yönlendirmesi sonucunda, güzel sanatlara ilgi duymaya başlayan Demirbaş, yetenek kadar eğitimin de önemli olduğunu düşünüyor. Eğitim almadan da bu mesleği icra eden ve edebilecek kişilerinde olabileceğini düşünen sanatçı, teknik ve uygulama yönünden eğitimin oldukça kıymetli olduğunu ifade etti. Eğitim anlamında kesinlikle insanların belirli bir alt yapıya sahip olmaları gerektiğini savunan Demirbaş, kursiyelerine üç ayı aşkın bir eğitim verdiğini, bu bağlamda tüm alt yapıyı öğrettiğini ve daha sonra kendi tasarımlarını, kendi tekniklerini kafalarında belirledikleri için ne şekilde yapmaları gerektiğini belirtti. “Çanakkale’de üretmek daha kolay”
İstanbul’da doğup büyüdüğünü ve eğitimi için Çanakkale’ye gelip bir daha dönmediğini ifade eden sanatçı, İstanbul’daki kalabalığın Çanakkale’de olmadığını ve üretmenin burada daha kolay olduğunu dile getirdi. Özellikle turistik bir şehir olmasından ötürü, burada kendi seramiklerini üretmenin, kendisini çok mutlu ettiğini söylüyor.
“Sanatın her alanı insana bir kazanım sağlıyor”
Sanatın insanın ruhsal boşluğunu doldurmaya yarayan bir uğraş olduğunu söyleyen Demirbaş, genel olarak sanatın her alanının insana bir kazanım sağladığını ve seramik açısından bakacak olunursa toprakla uğraşmanın insanı motive ettiğini ifade etti. Ayrıca sözlerine sanatın enerji boşaltmaya yardımcı olduğunu ve tüm insanların sanatın herhangi bir dalıyla uğraşması gerektiğini de ekledi. “Hedeflediğim bir proje var gerçekleştirirsem çok mutlu olacağım”
Çanakkale’de 42 tane seramik atölyesi olduğunu ama bu projeyi gerçekleştirebilecek büyüklükte bir atölye olmadığını söyleyen sanatçı, ‘‘Üniversite öğrencileri ile iş birliği içinde olup, onların eserlerini hiçbir kâr amacı gütmeden atölyemde satışa sunmak istiyorum. Böyle bir projeyi uygulayıp hayata geçirmek ve öğrenci arkadaşlarıma yardımcı olmak benim için büyük mutluluk kaynağı olacak’’ ifadelerini yer verdi.
Yerel girişimci ve sanatçı olarak tanınan Dilek Demirbaş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları bölümü mezunu. ÇOMÜ’den 2015 yılında mezun olan Demirbaş, eğitimini tamamladıktan sonra kendisine minik bir seramik fırını alarak sanatını evinden icra etmeye başlamış. Müşterilerinin talepleri artmaya başladıkça kendisine butik bir işletme açmaya karar vermiş. Çanakkale’nin merkez ilçesinde 2018 yılında açtığı butik atölyesinde hem sanatını icra ediyor hem de ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor.
Çeşitli ürünler çalışmayı seven Demirbaş’ın ürün skalası oldukça geniş. İlk hedefi, iç mimari ürünler tasarlamak olan sanatçı; masa, sandalye, dekorasyon ürünü, heykel, objeler, kullanılabilir bardaklar tasarlıyor. Ürünlerinin temel bir ihtiyacı karşılamadığını ve bu nedenle ilk başlarda oldukça zorlandığını vurgulayan Demirbaş, “İlk zamanlarda satış anlamında çok zorlanıyordum, ürünlerim giyim ve yeme içme gibi temel gereksinimleri karşılamadığı için özel ve lükse giriyor. Bardak ve fincan denilince tabii ki de her yerde uygun fiyata bulunuyor, ama işin içine el yapımı girdiğinde ürünün değeri çok fazla artış gösteriyor. İnsanlar ise yeni dönemde el emeğinin önemini daha rahat kabulleniyor. Hatta kafe ve restaurant gibi kuruluşlar kendi kişisel tasarımlarını üretmemizi istiyorlar. ‘‘Hem bir sanatçı hem de bir girişimci olarak insanların el emeği olan ürünleri tercih etmesi beni çok mutlu ediyor’’ dedi. “Yetenek kadar eğitim de önemli”
Sahip olduğu çizim yeteneği sebebiyle lise dönemindeki öğretmenlerinin yönlendirmesi sonucunda, güzel sanatlara ilgi duymaya başlayan Demirbaş, yetenek kadar eğitimin de önemli olduğunu düşünüyor. Eğitim almadan da bu mesleği icra eden ve edebilecek kişilerinde olabileceğini düşünen sanatçı, teknik ve uygulama yönünden eğitimin oldukça kıymetli olduğunu ifade etti. Eğitim anlamında kesinlikle insanların belirli bir alt yapıya sahip olmaları gerektiğini savunan Demirbaş, kursiyelerine üç ayı aşkın bir eğitim verdiğini, bu bağlamda tüm alt yapıyı öğrettiğini ve daha sonra kendi tasarımlarını, kendi tekniklerini kafalarında belirledikleri için ne şekilde yapmaları gerektiğini belirtti. “Çanakkale’de üretmek daha kolay”
İstanbul’da doğup büyüdüğünü ve eğitimi için Çanakkale’ye gelip bir daha dönmediğini ifade eden sanatçı, İstanbul’daki kalabalığın Çanakkale’de olmadığını ve üretmenin burada daha kolay olduğunu dile getirdi. Özellikle turistik bir şehir olmasından ötürü, burada kendi seramiklerini üretmenin, kendisini çok mutlu ettiğini söylüyor.
“Sanatın her alanı insana bir kazanım sağlıyor”
Sanatın insanın ruhsal boşluğunu doldurmaya yarayan bir uğraş olduğunu söyleyen Demirbaş, genel olarak sanatın her alanının insana bir kazanım sağladığını ve seramik açısından bakacak olunursa toprakla uğraşmanın insanı motive ettiğini ifade etti. Ayrıca sözlerine sanatın enerji boşaltmaya yardımcı olduğunu ve tüm insanların sanatın herhangi bir dalıyla uğraşması gerektiğini de ekledi. “Hedeflediğim bir proje var gerçekleştirirsem çok mutlu olacağım”
Çanakkale’de 42 tane seramik atölyesi olduğunu ama bu projeyi gerçekleştirebilecek büyüklükte bir atölye olmadığını söyleyen sanatçı, ‘‘Üniversite öğrencileri ile iş birliği içinde olup, onların eserlerini hiçbir kâr amacı gütmeden atölyemde satışa sunmak istiyorum. Böyle bir projeyi uygulayıp hayata geçirmek ve öğrenci arkadaşlarıma yardımcı olmak benim için büyük mutluluk kaynağı olacak’’ ifadelerini yer verdi.