Proje kapsamında 16 Nisan 2025 tarihinde yapılacak olan İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (İDK) toplantısı öncesi düzenlenen eylemde, maden projesine karşı çevrecilerin ve yurttaşların itirazları bir kez daha güçlü şekilde dile getirildi. CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan’ın da destek verdiği eylemde Kazdağları Ekoloji Platformu’nun hazırladığı kapsamlı basın açıklaması okundu.
Basın metninde, projenin Serçiler ve Terziler köylerine olan yakınlığına, Atikhisar Barajı’nın yalnızca 1.400 metre uzağında bulunmasına ve bölgedeki orman, tarım alanları ile kültürel varlıklara vereceği zarara dikkat çekildi. Projenin, Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nı da tehdit ettiği vurgulandı.
Fatsa Altın Madeni örneğiyle olası çevre kirliliğine dikkat çekilen açıklamada, "Fatsa Altın Madeni projesinin çevresinde Prof. Dr. Mehmet Aydın tarafından alınan örnekler üzerinden yapılan ölçümlerde hem sularda, hem de toprakta limitlerin çok üstünde ağır metal kirlilikleri ölçülmüş olup şirket hakkında “çevre kirliliği yaratmak” tan dolayı dava edilmiştir. Dava kapsamında mahkeme tarafından yaptırılan ölçümlerde de benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Davanın yakında davacılar lehine sonuçlanması ve şirketin suçlu bulunması beklenilmektedir.
Bu durumda Atikhisar Barajı ciddi bir ağır metal kirliliği ile karşı karşıya kalacaktır. Çanakkale Halkı’nın tek içme suyunun da kirlenecek olması Çanakkale Halkının ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmasına neden olacaktır.
Projenin gerçekleştirilmesi planlanan ÇED alanında 92.79 ha kısmı orman alanı, 22 ha kısmı tarım alanı, 0,84 ha’lık kısmı ise hazine arazisi bulunmaktadır.
Altın madeni faaliyetinin gerçekleşmesi halinde, 92.79 ha orman alanı kesilecek, 22 ha. Tarım alanları köylülerden ya satın alınacak, ya zorla kamulaştırılacak ve yok edilecektir. Bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir.
Devasa cehennem çukurları açılacak ve yoğun ağır metaller ihtiva eden pasa yığınları meydana gelecektir. Oluşması muhtemel asit maden drenajları ile yeraltı ve yer üstü suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı etkilenecektir.
Projenin ÇED alanı içinde 3. derece arkeolojik sit alanı, proje ÇED alanına 350 m. mesafede ise 1. derece arkeolojik sit alanı bulunmaktadır. Geleceğe miras kültürel varlıklarımız da projeden olumsuz etkilenecektir.
Projede hiçbir kamu yararı bulunmamaktadır. Ayrıca, proje yakınlarında ve Kazdağı yöresinde çok sayıda metalik madencilik bulunmakta olup % 79’a varan bu oran, tüm Kazdağları’nın ölüm fermanı olacaktır.
Projenin akibetine kadar verecek olan Bakanlığın önünden yetkililere sesleniyoruz: Çanakkale halkının, sivil toplum örgütlerinin projeye yönelik itirazlarını dikkate alın. Koza Madencilik Karapınar Altın Gümüş Madeni Projesi için ÇED sürecini sonlandırın ve projeyi şirkete iade edin" ifadeleri yer aldı.
SEDANUR ARIGÜN
