Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Biga’da Yerel Arena programına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Programda terörist ele başı Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp kalmayacağı, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile Ata İttifakı’nın destek kararları, Çanakkale ve Biga seçim sonuçları, HDP ve Hüdapar konuları, meclis ile cumhurbaşkanının farklı siyasi görüşlerde olması durumu, mülteci konusu,milli savunma sanayii başta olmak üzere çok sayıda konu yer aldı.
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Biga’da Yerel Arena programına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saim Tunman’ın moderatörlüğünü yaptığı, Çiğdem Özden Demiray, Yasemin Özdeş, Gökçe Akkoç, Ayhan Akkaya ve Ahmet Tunç’un sorularını sorduğu program yaklaşık 90 dakika sürdü. Programda terörist ele başı Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp kalmayacağı, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile Ata İttifakı’nın destek kararları, Çanakkale ve Biga seçim sonuçları, HDP ve Hüdapar konuları, meclis ile cumhurbaşkanının farklı siyasi görüşlerde olması durumu, Ak Parti ve Erdoğan'ın devlet olanaklarını kullanarak seçimde avantaj sağlamasının seçimlere etkisi, mülteci konusu,milli savunma sanayii, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi, sandık güvenliği başta olmak üzere çok sayıda konu yer aldı. Yayın Biganın Sesi, Medya Lokum, Biga Haber, Biga Tribün, Radyo Pegai, Biga Manşet, Çarşamba Postası ve Harbi Gaste facebook sayfaları ile Biga FM’den de canlı yayınlandı.
Programda Özgür Ceylan’ın gazetecilerin sorduğu bazı sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
“Benim İçin Büyük Bir Onur”
Sizin için ilk döneminiz nasıl geçti? İkinci dönem için hedefleriniz neler?
“İkinci dönem benim için büyük bir onur. Oy versin vermesin bütün Çanakkaleli hemşehrilerime sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Milletvekilliğimizin birinci döneminde muhalefet milletvekili olarak ilimizin ve ilçemizin sorunlarını dile getirmek, mecliste ilimizin sesi olmaktı. Her tür sorunu gündeme getirmek, farkındalık sağlamak ve çözüme katkı sağlamaktı amacımız. Şimdi umudumuz iktidar olabilmek. İktidardayken daha ciddi hizmetler yapabilmek için imkan arıyorum. Umarım 28 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde halkımız verecekleri oylarla cumhurbaşkanı adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçerse, bizler de iktidar milletvekilleri olarak Bigamıza daha iyi hizmetler yapma şansını elde edeceğiz diye düşünüyorum. Bu önemli bir fırsat. Bütün köylerin sorunlarını aşağı yukarı biliyorum. Çanakkale’de 576 köyün 350’den fazlasını ziyaret ettim. Her ilçemize, her beldemize en az 10-15’er ziyaretim oldu. Bu ziyaretler bana şunu kattı. Çanakkale’de ne yaşanıyor, nerede ne sorun var, bunları ve çözümlerini biliyoruz.”
“Çanakkale’de Başarılı Olduk”
Çanakkale’de gözle görülür bir seçim başarısı elde ettiniz. Çanakkale ve Biga açısından seçim sonucunu nasıl yorumluyorsunuz? Seçmen nasıl bir mesaj verdi?
“Ben parti olarak bu seçimde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. AKP’nin milletvekili sayısı 1’e düştü. Biz de Millet İttifakı olarak 3 milletvekili çıkardık. Biga, Çan, Yenice, Lapseki dediğimiz AKP’nin yoğun olarak oy aldığı bölgede de hem parti olarak yüzde 1-2 civarında artışlarımız oldu. Biga’da da yüzde 2 artışımız var. AKP’de de yüzde 7-8’e varan kayıplar oldu. Diğer ilçelerde zaten yükselimiz var. İki ilçemizde küçük bir düşüş var sadece. Genelde başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Genel başkanımız da Çanakkale’den birinci çıktı. Ben Çanakkalemiz adına mutluyum. Demek ki yaptığımız işler takdir ediliyor. En azından seçmenlerimiz bize yine görev verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum.”
“Sinan Oğan Beni Şaşırttı” Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile Ata İttifakı’nın tercihlerini ve Çanakkale’deki oy durumlarını değerlendirir misiniz?
“Sinan Oğan’ın bu davranışı beni şaşırttı açıkçası. Geçmişte de verdiği demeçleri, mesajları muhalefet olaraktı. Bu kararı hepimizi üzdü. Ben bize destek vermesini bekliyordum. Ama iktidarın dilini kullanarak Cumhur İttifakı’nı desteklediğini söyledi. Saygı duyuyoruz. İttifakı oluşturan bileşenleri, hem Zafer Partisi hem de Adalet Partisi Millet İttifakı’nı destekleyeceklerinin açıklamalarını yaptılar. Kısmen de olsa boşa düşmüş oldu. Kendisini destekleyen ittifakın partileri onu desteklemeyeceklerini açıkladılar. Biga ve Çanakkale özelinde tepki oyları olduğunu düşünüyorum. AKP’ye kızan ama Millet İttifakı’na oy vermek istemeyenlerin oraya verdiğini düşünüyorum. Belki MHP’li olup da bu gidişattan memnun olmayan kişilerin de oyunu almış olabilir. Bu oylar bizim için potansiyel taşıyor. Onlara ulaşmaya, anlatmaya çalışıyoruz. Son dönemdeki kara propagandanın aslını anlatmaya çalışıyoruz onlara. Umarım Çanakkale ve Türk halkı en doğru kararı verecektir. Kimsenin de böyle yüzde 5 oyu bir yere götürecek gücü yok. Önemli olan algının nasıl oluştuğu. Bu nedenle bizler de doğruları anlatmaya çalışıyoruz halkımıza.”
“Bizim De Mutabık Kaldığımız Konulardı”
Ümit Özdağ ile imzalanan mutabakat metniyle ilgili yorumunuz nedir?
“Bence olumlu bir gelişme oldu. Zaten bizim de mutabık kaldığımız, daha önce de konuşulmuş konulardı. Ümit Özdağ da bu konuda olumlu bir siyaset sergiledi. Kendisini tebrik ediyoruz. Umarım hep birlikte daha yaşanacak bir Türkiye için mücadelemizde o da yanımızda olacaktır. Zafer Partililere de seslenmek istiyorum. Bizi desteklerseniz çok mutlu oluruz. Karşı tarafın kara propagandası, yani bizim her gün suçlandığımız durumda Ümit Özdağ tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Mutabakat metninde hep beraber imzamızı da attık. Bu, bizi de Ümit beyi de bağlar. Çok olumlu buluyorum.”
Meclis İle Cumhurbaşkanı Farklı Görüşten Olursa…
Mecliste iktidar Cumhur İttifakı’na verildi. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, meclis ile yönetim arasında bir uyuşmazlık olur mu?
“Ankara ve İstanbul belediyelerinde bizim mecliste çoğunluğumuz yok. Hem Ekrem başkan, hem Mansur başkan meclis çoğunluklarının olmamasına rağmen, başarılı hizmetler yapıyorlar. Burada da yeni hükümet sisteminde icra organı cumhurbaşkanı. Bizim olduğumuz meclis de yasaları çıkaran organ. Bence Türkiye için tarihi bir fırsat bu. Geniş çaplı bir işbirliğini başlatabilecek bir süreç. Tarafsız olacağını beyan eden bir cumhurbaşkanı, halkın yararına yapmak istediği pek çok şeyi açıklamış. Mecliste de Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP. Onlar da MHP ile beraber yasa hazırlığında olacaklar. Türkiye’ye hizmet etmese, herkesin amacı ortak. Bizim uzlaşabilmemiz lazım. En ufak sorundan, en büyük soruna kadar tam da ülkenin özlediği şey aslında. Kimseyi ötekileştirmeden yönetebileceğimiz bir sistem var önümüzde. Yasama ve yürütmenin birbirinden ayrıldığı bir sistem olacak. Denetim mekanizmasının da olacağı bir sistem. Cumhurbaşkanının yaptığı şeyleri yasama organı denetleyecek, gerekirse hayır diyecek. Cumhurbaşkanı da yasama organının yaptığı şeyleri denetleyecek. Bunu yaparken de herkes akıllı davranmak zorunda. Herkes hizmet etmek zorunda. Samimiyetle söylüyorum. Bunu tarihi bir fırsat olarak görüyorum. Biz de yasalara destek verebiliriz. Şu anki kamplaşmadan, gerilim siyasetinden uzaklaşarak yeniden bir atılım yapabiliriz. Halkımızın bunu boş geçmeyeceğini düşünüyorum. Ben bir sorun olacağını kesinlikle düşünmüyorum.” “Hüdapar’ın Kürdistan Söylemleri Ulusal Bütünlüğümüzü Tehdit Ediyor”
HDP ve Hüdapar tartışmalarını nasıl yorumluyorsunuz?
“Özgür Özel defalarca dile getirmesiyle öğrendik biz de yeminle ilgili bir sorun olduğunu. Hüdapar genel başkanının da bir açıklaması var. Türk değil Türkiyeli olmalı, Türk bayrağı değil, Türkiye bayrağı olmalı gibi açıklamaları var. Ayrıca ‘Kürdistan sahipsiz değil’ gibi birkaç açıklaması var. Hizbullah’ı terör örgütü görmedikleriyle ilgili kendi beyanatları var. Bu endişe verici. Mecliste dört milletvekili il temsil ediliyorlar. Bana göre yemin edecekler. Yemin etmezlerse milletvekili özlük haklarına sahip olamıyorlar. O zaman oradaki bulunuş amaçlarına uymuyor. AKP bizi çok eleştirirken, kendileri Hüdapar’ı içselleştirerek kendi milletvekili listeleriyle meclise soktular. Hüdapar ve Hizbullah arasında kesin çizgiler yok. Bu ayrılmaya muhtaç bir tanım. Siyasi söylemleri de şu anki yaşam biçimimizi tehdit eder nitelikte. Kürdistan ile ilgili konuşmaları, Kürtlere verdikleri mesajlar ulusal bütünlüğümüzü tehdit eder nitelikte. Demokrasi açısından herkesin mecliste olması açısından faydaları olabileceği gibi, kriminalize olmuşlarla arasındaki mesafeyi tam koyamamış bir partinin de içselleştirilerek meclise taşınması bizi açıkçası endişelendiriyor. Bence AKP seçmeni de bu konuda hassas davranmalı.”
Apo Serbest Kalacak Mı? Emirler Kandil’den Mi Geliyor?
Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse Abdullah Öcalan serbest kalacak mı? Kandil’den emir alıyor musunuz? Siz PKK destekçisi misiniz?
“Ben her yerde söyledim bunu. Terörün de teröristin de Allah belasını versin. Biz parti olarak da, ben Çanakkale Milletvekili olarak da terörü lanetliyoruz. Bu çirkin siyaset öyle bir hale geldi ki… Biz aslında böyle düşünmemiştik. Sahada hep yapacağımız şeyleri anlattık. Dünya farklı şeylere odaklanmış durumda. Çok önemli bir çağdayız. Ticaret değişiyor. Eğitim, ekonomi gibi her alanda değişimler ve yenilikler var. Yeni yüzyılda neler yapabiliriz. Programımız neler. Biz bunları konuşmak istedik. Ama iktidar bunu tercih etmeyerek, mevcut ekonomik krizi unutturmak için çok klasik bir yönteme başvurdu. Bir hedef seçti. O hedefin üstüne de her türlü yalanla saldırdı. Daha önce soğan, patates üreticilerine saldırdı. Zincir marketlere saldırdı bir ara. Seçimde kendi grubunu konsolide edebilmek için işine bu geldiği için buna saldırdı. Abdullah Öcalan’ın affedilmesiyle ilgili bir düşüncemiz yok. Hiçbir terörist bizim iktidarımızda dışarıya çıkamaz. Terör nereden gelirse gelsin, lanet olsun diyoruz. Ama aynı Abdullah Öcalan için AKP tam 3 kez meclise terör af yasası getirdi. Geçen Mansur başkan bunları açıkladı. Reddedildi, geri çekildi. İnsanlar buna nasıl kanıyorlar, inanmak bile istemiyorum. Bizden terörist çıkmaz. Konu buraya geldiyse… Oslo’da MİT terör örgütüyle görüşmedi mi? Ardından Habur’da sınırda çadır mahkemeleri kurup teröristler pişmanlık yasasından faydalanmak istememelerine rağmen, zorla o yasaya sokularak affedilmediler mi? Osman Öcalan TRT’ye çıkarılmadı mı? Abdullah Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da alanda, Hıdırellez günü okunmadı mı? Barzani kırmızı halılarda devlet protokolüyle ağırlandı bu ülkede. O zaman bunları da konuşmak lazım. Sayın Erdoğan’ın kendi ifadeleri var, ‘Valilerimize talimat verdik, terör örgütlerinin üzerine gitmeyin’ diye. Böyle ülke yönetilebilir mi? Niye gereken müdahale yapılmıyor? Suçlu arıyorsak, AKP önce kendine bakmalı. Biz hiçbir zaman terörü övmedik. Hiçbir zaman terörün yanında olmadık. Fetö terörist bir örgüt. Senelerce beraber koyun koyuna gezen biz değildik. Buna en güzel cevabı Çanakkale halkı verdi. Bunun suni bir gündem olduğunu biliyorum. Tayyip Erdoğan mitingde gösterdiği videonun montaj olduğunu kendisi itiraf etti. Allah aşkına PKK’nın bir partinin lehine açıklaması, o partinin işine yarar mı? Bunu yaptıran, o montajı yaptıran siyaset. Vatanımız, milletimiz, bayrağımız bizim önceliğimiz. Bu konuların buraya getirilmemesi lazımdı. Belli bir kesimde bu etkili oldu. Çanakkale için bahsetmiyorum. Bizde yine sağduyu var. Türkiye geneline baktığımızda bu söylemin tuttuğunu görüyoruz. Ben bu dili de hala reddediyorum. Bu tartışmalarla bile bu ülke yoruluyor. HDP şu anda devletten yardım alan yasal bir parti. Mecliste temsil ediliyor. Eğer varsa terörle ilgili bir bağlantısı ve kanıtı varsa, buyurun yargılayın. Kararını verin. Konuyu kapatın. Düne kadar kendileri gitmedi mi anayasa değişikliği için HDP’den. HDP Ak Parti’yi destekleyeceğini açıklasaydı, Kürt kardeşlerimiz olacaktı. Burada tek sorun HDP’nin Erdoğan’ı desteklememesi. Terörün üzerinden, şehitlerimizin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bizim canımızı en çok yakan bu. CHP Kuvayı Milliye’den köklerini almış, genel başkanı Atatürk olan bir parti. Biz terörle yan yana gelmeyiz. Terörle mücadeleyi etkin bir şekilde ve arttırarak devam edeceğiz.”
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Biga’da Yerel Arena programına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saim Tunman’ın moderatörlüğünü yaptığı, Çiğdem Özden Demiray, Yasemin Özdeş, Gökçe Akkoç, Ayhan Akkaya ve Ahmet Tunç’un sorularını sorduğu program yaklaşık 90 dakika sürdü. Programda terörist ele başı Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp kalmayacağı, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile Ata İttifakı’nın destek kararları, Çanakkale ve Biga seçim sonuçları, HDP ve Hüdapar konuları, meclis ile cumhurbaşkanının farklı siyasi görüşlerde olması durumu, Ak Parti ve Erdoğan'ın devlet olanaklarını kullanarak seçimde avantaj sağlamasının seçimlere etkisi, mülteci konusu,milli savunma sanayii, Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi, sandık güvenliği başta olmak üzere çok sayıda konu yer aldı. Yayın Biganın Sesi, Medya Lokum, Biga Haber, Biga Tribün, Radyo Pegai, Biga Manşet, Çarşamba Postası ve Harbi Gaste facebook sayfaları ile Biga FM’den de canlı yayınlandı.
Programda Özgür Ceylan’ın gazetecilerin sorduğu bazı sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
“Benim İçin Büyük Bir Onur”
Sizin için ilk döneminiz nasıl geçti? İkinci dönem için hedefleriniz neler?
“İkinci dönem benim için büyük bir onur. Oy versin vermesin bütün Çanakkaleli hemşehrilerime sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Milletvekilliğimizin birinci döneminde muhalefet milletvekili olarak ilimizin ve ilçemizin sorunlarını dile getirmek, mecliste ilimizin sesi olmaktı. Her tür sorunu gündeme getirmek, farkındalık sağlamak ve çözüme katkı sağlamaktı amacımız. Şimdi umudumuz iktidar olabilmek. İktidardayken daha ciddi hizmetler yapabilmek için imkan arıyorum. Umarım 28 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde halkımız verecekleri oylarla cumhurbaşkanı adayımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçerse, bizler de iktidar milletvekilleri olarak Bigamıza daha iyi hizmetler yapma şansını elde edeceğiz diye düşünüyorum. Bu önemli bir fırsat. Bütün köylerin sorunlarını aşağı yukarı biliyorum. Çanakkale’de 576 köyün 350’den fazlasını ziyaret ettim. Her ilçemize, her beldemize en az 10-15’er ziyaretim oldu. Bu ziyaretler bana şunu kattı. Çanakkale’de ne yaşanıyor, nerede ne sorun var, bunları ve çözümlerini biliyoruz.”
“Çanakkale’de Başarılı Olduk”
Çanakkale’de gözle görülür bir seçim başarısı elde ettiniz. Çanakkale ve Biga açısından seçim sonucunu nasıl yorumluyorsunuz? Seçmen nasıl bir mesaj verdi?
“Ben parti olarak bu seçimde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. AKP’nin milletvekili sayısı 1’e düştü. Biz de Millet İttifakı olarak 3 milletvekili çıkardık. Biga, Çan, Yenice, Lapseki dediğimiz AKP’nin yoğun olarak oy aldığı bölgede de hem parti olarak yüzde 1-2 civarında artışlarımız oldu. Biga’da da yüzde 2 artışımız var. AKP’de de yüzde 7-8’e varan kayıplar oldu. Diğer ilçelerde zaten yükselimiz var. İki ilçemizde küçük bir düşüş var sadece. Genelde başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Genel başkanımız da Çanakkale’den birinci çıktı. Ben Çanakkalemiz adına mutluyum. Demek ki yaptığımız işler takdir ediliyor. En azından seçmenlerimiz bize yine görev verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum.”
“Sinan Oğan Beni Şaşırttı” Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile Ata İttifakı’nın tercihlerini ve Çanakkale’deki oy durumlarını değerlendirir misiniz?
“Sinan Oğan’ın bu davranışı beni şaşırttı açıkçası. Geçmişte de verdiği demeçleri, mesajları muhalefet olaraktı. Bu kararı hepimizi üzdü. Ben bize destek vermesini bekliyordum. Ama iktidarın dilini kullanarak Cumhur İttifakı’nı desteklediğini söyledi. Saygı duyuyoruz. İttifakı oluşturan bileşenleri, hem Zafer Partisi hem de Adalet Partisi Millet İttifakı’nı destekleyeceklerinin açıklamalarını yaptılar. Kısmen de olsa boşa düşmüş oldu. Kendisini destekleyen ittifakın partileri onu desteklemeyeceklerini açıkladılar. Biga ve Çanakkale özelinde tepki oyları olduğunu düşünüyorum. AKP’ye kızan ama Millet İttifakı’na oy vermek istemeyenlerin oraya verdiğini düşünüyorum. Belki MHP’li olup da bu gidişattan memnun olmayan kişilerin de oyunu almış olabilir. Bu oylar bizim için potansiyel taşıyor. Onlara ulaşmaya, anlatmaya çalışıyoruz. Son dönemdeki kara propagandanın aslını anlatmaya çalışıyoruz onlara. Umarım Çanakkale ve Türk halkı en doğru kararı verecektir. Kimsenin de böyle yüzde 5 oyu bir yere götürecek gücü yok. Önemli olan algının nasıl oluştuğu. Bu nedenle bizler de doğruları anlatmaya çalışıyoruz halkımıza.”
“Bizim De Mutabık Kaldığımız Konulardı”
Ümit Özdağ ile imzalanan mutabakat metniyle ilgili yorumunuz nedir?
“Bence olumlu bir gelişme oldu. Zaten bizim de mutabık kaldığımız, daha önce de konuşulmuş konulardı. Ümit Özdağ da bu konuda olumlu bir siyaset sergiledi. Kendisini tebrik ediyoruz. Umarım hep birlikte daha yaşanacak bir Türkiye için mücadelemizde o da yanımızda olacaktır. Zafer Partililere de seslenmek istiyorum. Bizi desteklerseniz çok mutlu oluruz. Karşı tarafın kara propagandası, yani bizim her gün suçlandığımız durumda Ümit Özdağ tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Mutabakat metninde hep beraber imzamızı da attık. Bu, bizi de Ümit beyi de bağlar. Çok olumlu buluyorum.”
Meclis İle Cumhurbaşkanı Farklı Görüşten Olursa…
Mecliste iktidar Cumhur İttifakı’na verildi. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, meclis ile yönetim arasında bir uyuşmazlık olur mu?
“Ankara ve İstanbul belediyelerinde bizim mecliste çoğunluğumuz yok. Hem Ekrem başkan, hem Mansur başkan meclis çoğunluklarının olmamasına rağmen, başarılı hizmetler yapıyorlar. Burada da yeni hükümet sisteminde icra organı cumhurbaşkanı. Bizim olduğumuz meclis de yasaları çıkaran organ. Bence Türkiye için tarihi bir fırsat bu. Geniş çaplı bir işbirliğini başlatabilecek bir süreç. Tarafsız olacağını beyan eden bir cumhurbaşkanı, halkın yararına yapmak istediği pek çok şeyi açıklamış. Mecliste de Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP. Onlar da MHP ile beraber yasa hazırlığında olacaklar. Türkiye’ye hizmet etmese, herkesin amacı ortak. Bizim uzlaşabilmemiz lazım. En ufak sorundan, en büyük soruna kadar tam da ülkenin özlediği şey aslında. Kimseyi ötekileştirmeden yönetebileceğimiz bir sistem var önümüzde. Yasama ve yürütmenin birbirinden ayrıldığı bir sistem olacak. Denetim mekanizmasının da olacağı bir sistem. Cumhurbaşkanının yaptığı şeyleri yasama organı denetleyecek, gerekirse hayır diyecek. Cumhurbaşkanı da yasama organının yaptığı şeyleri denetleyecek. Bunu yaparken de herkes akıllı davranmak zorunda. Herkes hizmet etmek zorunda. Samimiyetle söylüyorum. Bunu tarihi bir fırsat olarak görüyorum. Biz de yasalara destek verebiliriz. Şu anki kamplaşmadan, gerilim siyasetinden uzaklaşarak yeniden bir atılım yapabiliriz. Halkımızın bunu boş geçmeyeceğini düşünüyorum. Ben bir sorun olacağını kesinlikle düşünmüyorum.” “Hüdapar’ın Kürdistan Söylemleri Ulusal Bütünlüğümüzü Tehdit Ediyor”
HDP ve Hüdapar tartışmalarını nasıl yorumluyorsunuz?
“Özgür Özel defalarca dile getirmesiyle öğrendik biz de yeminle ilgili bir sorun olduğunu. Hüdapar genel başkanının da bir açıklaması var. Türk değil Türkiyeli olmalı, Türk bayrağı değil, Türkiye bayrağı olmalı gibi açıklamaları var. Ayrıca ‘Kürdistan sahipsiz değil’ gibi birkaç açıklaması var. Hizbullah’ı terör örgütü görmedikleriyle ilgili kendi beyanatları var. Bu endişe verici. Mecliste dört milletvekili il temsil ediliyorlar. Bana göre yemin edecekler. Yemin etmezlerse milletvekili özlük haklarına sahip olamıyorlar. O zaman oradaki bulunuş amaçlarına uymuyor. AKP bizi çok eleştirirken, kendileri Hüdapar’ı içselleştirerek kendi milletvekili listeleriyle meclise soktular. Hüdapar ve Hizbullah arasında kesin çizgiler yok. Bu ayrılmaya muhtaç bir tanım. Siyasi söylemleri de şu anki yaşam biçimimizi tehdit eder nitelikte. Kürdistan ile ilgili konuşmaları, Kürtlere verdikleri mesajlar ulusal bütünlüğümüzü tehdit eder nitelikte. Demokrasi açısından herkesin mecliste olması açısından faydaları olabileceği gibi, kriminalize olmuşlarla arasındaki mesafeyi tam koyamamış bir partinin de içselleştirilerek meclise taşınması bizi açıkçası endişelendiriyor. Bence AKP seçmeni de bu konuda hassas davranmalı.”
Apo Serbest Kalacak Mı? Emirler Kandil’den Mi Geliyor?
Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse Abdullah Öcalan serbest kalacak mı? Kandil’den emir alıyor musunuz? Siz PKK destekçisi misiniz?
“Ben her yerde söyledim bunu. Terörün de teröristin de Allah belasını versin. Biz parti olarak da, ben Çanakkale Milletvekili olarak da terörü lanetliyoruz. Bu çirkin siyaset öyle bir hale geldi ki… Biz aslında böyle düşünmemiştik. Sahada hep yapacağımız şeyleri anlattık. Dünya farklı şeylere odaklanmış durumda. Çok önemli bir çağdayız. Ticaret değişiyor. Eğitim, ekonomi gibi her alanda değişimler ve yenilikler var. Yeni yüzyılda neler yapabiliriz. Programımız neler. Biz bunları konuşmak istedik. Ama iktidar bunu tercih etmeyerek, mevcut ekonomik krizi unutturmak için çok klasik bir yönteme başvurdu. Bir hedef seçti. O hedefin üstüne de her türlü yalanla saldırdı. Daha önce soğan, patates üreticilerine saldırdı. Zincir marketlere saldırdı bir ara. Seçimde kendi grubunu konsolide edebilmek için işine bu geldiği için buna saldırdı. Abdullah Öcalan’ın affedilmesiyle ilgili bir düşüncemiz yok. Hiçbir terörist bizim iktidarımızda dışarıya çıkamaz. Terör nereden gelirse gelsin, lanet olsun diyoruz. Ama aynı Abdullah Öcalan için AKP tam 3 kez meclise terör af yasası getirdi. Geçen Mansur başkan bunları açıkladı. Reddedildi, geri çekildi. İnsanlar buna nasıl kanıyorlar, inanmak bile istemiyorum. Bizden terörist çıkmaz. Konu buraya geldiyse… Oslo’da MİT terör örgütüyle görüşmedi mi? Ardından Habur’da sınırda çadır mahkemeleri kurup teröristler pişmanlık yasasından faydalanmak istememelerine rağmen, zorla o yasaya sokularak affedilmediler mi? Osman Öcalan TRT’ye çıkarılmadı mı? Abdullah Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da alanda, Hıdırellez günü okunmadı mı? Barzani kırmızı halılarda devlet protokolüyle ağırlandı bu ülkede. O zaman bunları da konuşmak lazım. Sayın Erdoğan’ın kendi ifadeleri var, ‘Valilerimize talimat verdik, terör örgütlerinin üzerine gitmeyin’ diye. Böyle ülke yönetilebilir mi? Niye gereken müdahale yapılmıyor? Suçlu arıyorsak, AKP önce kendine bakmalı. Biz hiçbir zaman terörü övmedik. Hiçbir zaman terörün yanında olmadık. Fetö terörist bir örgüt. Senelerce beraber koyun koyuna gezen biz değildik. Buna en güzel cevabı Çanakkale halkı verdi. Bunun suni bir gündem olduğunu biliyorum. Tayyip Erdoğan mitingde gösterdiği videonun montaj olduğunu kendisi itiraf etti. Allah aşkına PKK’nın bir partinin lehine açıklaması, o partinin işine yarar mı? Bunu yaptıran, o montajı yaptıran siyaset. Vatanımız, milletimiz, bayrağımız bizim önceliğimiz. Bu konuların buraya getirilmemesi lazımdı. Belli bir kesimde bu etkili oldu. Çanakkale için bahsetmiyorum. Bizde yine sağduyu var. Türkiye geneline baktığımızda bu söylemin tuttuğunu görüyoruz. Ben bu dili de hala reddediyorum. Bu tartışmalarla bile bu ülke yoruluyor. HDP şu anda devletten yardım alan yasal bir parti. Mecliste temsil ediliyor. Eğer varsa terörle ilgili bir bağlantısı ve kanıtı varsa, buyurun yargılayın. Kararını verin. Konuyu kapatın. Düne kadar kendileri gitmedi mi anayasa değişikliği için HDP’den. HDP Ak Parti’yi destekleyeceğini açıklasaydı, Kürt kardeşlerimiz olacaktı. Burada tek sorun HDP’nin Erdoğan’ı desteklememesi. Terörün üzerinden, şehitlerimizin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bizim canımızı en çok yakan bu. CHP Kuvayı Milliye’den köklerini almış, genel başkanı Atatürk olan bir parti. Biz terörle yan yana gelmeyiz. Terörle mücadeleyi etkin bir şekilde ve arttırarak devam edeceğiz.”