CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek Yolsuzluğun İhracı Raporu’na Yönelik açıklamalarda bulunarak, “Bu sistemde yolsuzluk bitmez” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yayımlanan Yolsuzluğun İhracı Raporuna yönelik açıklamalar yaptı. Erkek şunları söyledi: “Bu rapor OECD Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi’ne uyumu da ölçüyor. Rapor da bir kez daha bize gösteriyor ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altındaki tek adam rejimi şeffaflıkta, yolsuzlukla mücadelede, her alanda olduğu gibi, sınıfta kaldı. Türkiye, bu yıl da sözleşmeyle ilgili yasaları ‘az uygulayan/hiç uygulamaya’ kategorisinde yer aldı. Küresel ihracatın yüzde 1’ini gerçekleştiren Türkiye, yurt dışında rüşvet veren şirketlere karşı yalnızca 1 soruşturma başlattı; yaptırım uygulanan dava ise hiç olmadı.
2016–2022 döneminde, Türkiye’de sadece 1 tane soruşturma açılmış; dava ise hiç yok. Doğal olarak yaptırım da uygulanmamış. Mafyadan 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçinin, bizzat onu soruşturması gereken bakan tarafından korunduğu ülkemizde, kamu yönetimine ve siyasetçilere güven nasıl sağlanacak? Türkiye’de yolsuzlukla mücadelede, etik konusunda mevzuat eksikliğini her seferinde vurguluyoruz. Bu eksiklikler OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu tarafından da defalarca belirtilmiş. Böyle bir sistemde güven erozyonu engellenebilir mi? Ekonomi düzelebilir mi? Uluslararası arenada ülkemiz itibar sahibi olabilir mi? İlk seçim sonrası bu duruma son vereceğiz. Hemen çıkaracağımız kanunlardan biri Siyasi Etik Kanunu olacak. Avrupa Birliği Müktesebatı ve ilkeleri ile Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) da önerileri dikkate alınarak yolsuzlukla etkin mücadele edecek mekanizmaları kuracağız. Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna, keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümleri kaldırılacaktır. Ülkemizi her alanda ayağa kaldırmaya kararlıyız”
2016–2022 döneminde, Türkiye’de sadece 1 tane soruşturma açılmış; dava ise hiç yok. Doğal olarak yaptırım da uygulanmamış. Mafyadan 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçinin, bizzat onu soruşturması gereken bakan tarafından korunduğu ülkemizde, kamu yönetimine ve siyasetçilere güven nasıl sağlanacak? Türkiye’de yolsuzlukla mücadelede, etik konusunda mevzuat eksikliğini her seferinde vurguluyoruz. Bu eksiklikler OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu tarafından da defalarca belirtilmiş. Böyle bir sistemde güven erozyonu engellenebilir mi? Ekonomi düzelebilir mi? Uluslararası arenada ülkemiz itibar sahibi olabilir mi? İlk seçim sonrası bu duruma son vereceğiz. Hemen çıkaracağımız kanunlardan biri Siyasi Etik Kanunu olacak. Avrupa Birliği Müktesebatı ve ilkeleri ile Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) da önerileri dikkate alınarak yolsuzlukla etkin mücadele edecek mekanizmaları kuracağız. Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna, keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümleri kaldırılacaktır. Ülkemizi her alanda ayağa kaldırmaya kararlıyız”