Ahlak çöküntüsü içerisindeyiz toplum olarak. Yok ettik geleceğimizi el birliğiyle. Çocuklarımız, çocuk bayramında Alman vatandaşı olmak istediklerini söylüyor. Çünkü gördükleri manzara, bu ülkenin geleceklerini güvence altına almadığı noktada. Güvenmiyorlar biz büyüklerine çünkü ülkenin yetişkinleri, basit bir oy verme ve o oy vermenin sonucu olan oy sayma işleminde dahi hile yapıp sahtekarca davranıyorlar. Çocuklara suç unsurlu diziler izletiyoruz, aile içi şiddet içeren diziler izletiyoruz, yasak ilişkileri masum göstererek toplumsal ahlak kurallarını hiçe sayan karakterlere hayranlık duymalarını sağılıyoruz ve bizden daha akıllı olan zamane çocuklarımız gördükleri karşısında iğrenerek buradan kaçıp kurtulma hayali kuruyorlar gelecekleriyle ilgili olarak. Kabahatin tamamı bizde, çocuklarımızda değil yani.
23 Nisan bayramı kutlanırken bir parti lideri ortaya çıkıp Atatürk’e dil uzatıyor. “Atatürk peygamber değil” diyor. Kim bunu iddia etti ki? Hangi geri zekalıdan çıktı ki bu iddia, yok zaten böyle bir şey. Üstüne üstlük bu liderin partisi emekli ordu mensuplarıyla dolu. Nasıl bir akıl tutulmasıdır, anlayabilen beri gelsin. Bir de diyor ki anlaşılmaz sözde siyasetçi;” ben onların balonlarını patlatıyorum”. İyi halt ediyorsun, sen ve senin gibiler artık düşmeli bu laik demokratik cumhuriyet Türkiye’sinin yakasından. Bi defolup gidin, başka ülkenin vatandaşı çocuklarımız değil sizler olun da bizler de ülkemizde çocuklarımızla beraber geleceğimize güvenle bakalım. Bakıyorum da, lideri olduğu partisinden istifa eden, kınayan da yok kendini bilmez hadsizi. O partililer hallerinden memnunlar yani.
O bu açıklamaları yaparken aynı gün yani 23 Nisan çocuk bayramında ne yazık ki akılların almadığı, vicdanların kabul etmediği bir olay yaşandı. 4 yaşında ki bir çocuğumuz tecavüze uğradı. Baba felç, anne kalp krizi, toplum dumurda. Bu hadsizlerin, densizlerin açıklamaları çocuklarımızı sapkınların önünde korumasız bırakıyor. Ceza da fazla değil nasılsa, kafana göre takıl havasında sapkın serbestler. Cesaretle 4 yaşında ki bir çocuğa bunu yapan kişi toplumun dengesizliğini fırsat bilerek bu şekilde davranıyor. Daha iki hafta önce bastonlu terbiyesiz pis sapık ihtiyarlar cami avlusundan yüz metre ötede bulunan top sahasında futbol oynayan kızların bacaklarına bakıp şikayetçi olmuşlar ve haberlerde yer bulmuşlardı. Burnunun ucunu göremeyen sapık ihtiyarlar yüz metre ötede ki kızların bacaklarına bakarak tahrik olmaya çalışıyorlar. O sapık ihtiyarların geçmişleri araştırılsa kesin aile içi çarpık bir durum ortaya çıkacaktır. Böyle bir sapkınlığı kim nasıl akıl edebilir? Tüm bunlar yaşanınca insan düşünmeden edemiyor; ne işi var çocuklarımızın bu ülkede, ne bekliyorlar hayattan ve ne ile karşı karşıya bıraktık biz onları.
Birkaç kez yazmıştım, bir kez daha yazayım. Eskiden toplumsal ahlakımız öyle bir noktadaydı ki; umumi helada iki çeşit fiyat vardı. Büyük 10 kuruş, küçük 5 kuruş. Bayan ya da erkek, fark etmez. Helaya giriyordunuz, kapıyı kapatıyordunuz ve hacetinizi gideriyordunuz. Sonra da, kapıda ki sizin içeride ne halt ettiğinizi bilmeyen görevliye dürüstlüğünüzü ortaya koyarak 10 kuruş ya da 5 kuruş vererek oradan ayrılıyordunuz. Eeeee, nerede kaldı o günler, o güzel adamlar kadınlar neredeler şimdi? Nerede bu dürüstlük? İşte toplum bu noktadan geldi çocuklarını sapıklardan koruyamadığı noktaya.
Bunu bizler yaptık. Atatürk’e saldırdılar sustuk, T.C. ibaresini tabelalardan kaldırdılar seyrettik, açılım dediler, OSLO ile kirlettiler, çadır mahkemeleri ile şehirlerimizi ve bizleri inim inim inlettiler, bana mısın demedik. Ne kadar kötülük varsa dizilerle adeta enjekte ettiler damarlarımıza ve o asil kanımızı değiştirmek istediler. Onlar bıkmadılar ama biz uyumaya devam ettik.
Şimdi de bir parti liderine linç girişimi yaparak susturmayı deniyorlar. Bir parti lideri Atatürk’e hakaret ederek çocuklarımızın kafasını karıştırıyor. Bir anayasa profesörü senelerce televizyonlarda abuk subuk konuşarak gençlerin zekasıyla alay eden kendisi değilmiş gibi Alman vatandaşı olmak isteyen çocuğumuzla ilgili akıl almaz fikirler yürütüyor. Çocuk bayramında çocuklarımızı sapıklardan koruyamıyoruz.
Unutmamalıyız ki; bu vatan hepimizin. Bu çocuklar hepimizin. Çocuklarına sahip çıkamayan toplumların geleceği olmaz, olamaz. Unutmayalım.
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Nisan 2019 - 11:38
Çocuk Bayramı mı?
Ahlak çöküntüsü içerisindeyiz toplum olarak
YAZARLAR
25 Nisan 2019 - 11:38
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir