Olağan toplantı için bir araya gelen ÇTSO meclis üyelerinin gündemi Çanakkale’de olası bir deprem ihtimali oldu. İnşaat sektöründen birçok meclis üyesinin görüş belirttiği toplantıda; Müteahhit Şakir Kutluay, “Çanakkale için hayırlı işler yapma zamanıdır ama bunu bugün yapma zamanıdır. Olası bir krizi ertelemek için zaman o kadar bol değildir” derken, Mimar Filiz Bahar, herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiğine vurgu yaptı. İnşaat Mühendisi Birce Bilici Şimşek ise, yapı denetimi noktasında parasal ilişkilerin işlememesi gerektiğine ve denetleyecek kişinin seçilememesi gerektiğine dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ÇTSO) 2023 yılı Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı ÇTSO Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı. Deprem gündeminin damga vurduğu toplantıda; müteahhit, mimar ve inşaat mühendisi meclis üyeleri konuya ilişkin görüşlerini belirtti.
Toplantıda söz alan Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Üyesi Müteahhit Şakir Kutluay, “Döngü; ‘bir olayın birden çok kez tekrarlanması’ demektir. Döngüye bir örnek vereyim; tarih 27 Kasım 2022. 7 No’lu Komitemizle toplantı yapmıştık. İnşaat sektörümüzden değerli arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Burada yaptığım konuşmada, 3 hususu, hiç değiştirmeden, aynı cümlelerle, aynı kelimelerle tekrar ediyorum. Bu hususun günümüzdeki doğruluğunu takdirlerinize sunuyorum. Birincisi ;’Sosyal Konutlar Alarm Veriyor’, ikincisi; ‘Çanakkale’de deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılar var. Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yüzlerce konut mevcut. Acilen dönüştürülmeye ihtiyaç var’ üçüncüsü; ‘Önümüzdeki 10 yıl gözetilerek, buna uygun biçimde, derhal ve acilen yeni imar alanları açılmalıdır’ demiştim. İşte bu döngüdür, yani bir tekrardır. Ama daha fecisi bunun gereğini yapmamaktır. Bunun gereğini ısrarla yapmamaksa kısır döngü ile tarif edilebilir.
Deprem değil; bina, ihmal ve cehalet öldürür
Çanakkale olarak bu konuda bir dezavantajımız ve bir de avantajımız var. Dezavantajımız şudur; Çanakkale, hepinizin bildiği gibi 1. dereceden deprem bölgesindedir. Maden Tetkik Arama’nın güncellenen diri fay haritası da bunu göstermektedir. Prof. Naci Görür, şimdi de Çanakkale ve Bursa’ya dikkat çekmektedir. ÇOMÜ’den emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, yıllardır Çanakkale fayını vurgulamaktadır. ÇOMÜ Deprem Araştırma Uygulama Merkezi de bu konuda sürekli ikazlar yapmaktadır. Ekleyerek ifade edeyim ki; Çanakkale 2021 Afet Risk Azaltma Planına göre depremle birlikte, zemin sıvılaşmasına da dikkat çekilmektedir. Görünen o ki zeminimiz, olası bir depremi daha da büyütme özelliğine sahiptir. Bu ikazlar bizi korkutmalı mıdır? Japonya’da yılda 1500 deprem oluyor, ama endişe etmiyorlar. Son 20 yılda 6 ve üzeri şiddetinde en az 28 deprem yaşadılar. Ama can kaybı yaşamadılar. Çünkü biliyorlar ve çünkü biliyoruz ki; deprem değil, bina öldürür, deprem değil, ihmal öldürür, deprem değil, cehalet öldürür! Bu toprakları terk edemeyeceğimize göre, bu topraklarda binaları sağlam, kamuyu ve halkı da bilinçli yapmaya mecburuz. İşte Çanakkale’nin avantajı tam da buradadır. Çanakkale’nin avantajı depreme dayanıklı zeminlerinin de var olmasıdır. Çanakkale’nin avantajı, eskiye nazaran inşa bilgi ve birikimi ile kaliteli iş çıkarma performansını artıran insan gücünün artık daha fazla olmasıdır. Müteahhitin de iyisi ve kötüsü var
Çanakkale’de konut sektörü son zamanlarda çok başarılı işler çıkarmıştır. Kaliteli malzeme kullanımı çok yaygındır. Projelere uygunluk üst seviyededir. Kiriş ve kolon performansları iyidir. Bina sağlamlığı ve depreme dayanıklılık performansları yüksektir. Bugün Çanakkale’de birçok proje var ki, her türlü sağlamlık testinden çok başarıyla geçebilmektedir. Lakin şunu da vurgulamalıyım ki, Şu anda kötü bir müteahitlik algısı oluşmuştur. Her meslekte, meslek ilke ve değerlerine, insanlık vicdanına uygun olmayan insanlar vardır. Esnafın hepsi iyi olsa dün ahilik, bugün Tüketici Hakem Heyetleri olmazdı. Doktorların hepsinin iyi olacağına inanılsa Hipokrat yemini olmazdı. Hak arayan Avukatlar için Avukatlık Kanunu, hâkimi ve savcısı için HSK olmazdı. Her meslekte iyiler ve kötüler var. Müteahhitin de iyisi ve kötüsü var. Her mesleğin, etik ve ilkelerine uygun davranmayanları lanetliyoruz. Ama bilinsin ki müteahitin sorumluluk ortağı çoktur. İmar durum belgesini veren belediyedir, zemin uygunluk belgesini sunan jeofizik mühendisidir, çizimi yapan mimardır, statik projeyi hazırlayan inşaat mühendisidir, yapı ruhsatı veren yerel yönetimlerdir, kontrol eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı yapı denetim şirketidir, kontrolü İmar Müdürlüğü yapar. Bunun demir boyutunda haddehanesi var, çimento boyutunda fabrikası var, oturum belgesini veren belediyesi var, şantiye şefi var, makine mühendisi var, var da var! İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun
Kabahatliler en ağır cezalara çarptırılsın. İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun. Ama ne olursa olsun bir an önce olsun. Bugün Çanakkale için hayırlı işler yapma zamanıdır. Ama bunu bugün yapma zamanıdır. Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Hayırlı işleri yarına bırakamayız, bakarsınız yarın olur, ama biz olamayız. Olası bir krizi ertelemek için zaman o kadar bol değildir. Gelin oturalım konuşalım, çözelim diyoruz. Meclisimizin desteği, odamızın gücüyle taraflar olarak oturalım, önerilerimizi paylaşalım istiyoruz. Kentsel dönüşümde baskı yaratalım diyoruz. Yeni ve sağlam zeminli imar alanları için, daha iyi binalar için çabalayalım istiyoruz. Tekrar bir döngüye girmeyelim isteğiyle... Bu sözlerimi bugün tarihe not düşüyorum” şeklinde konuştu. “Eğitimi olmayan birçok insan inşaat projelerinde görev alabiliyor”
Çanakkale Kadın Girişimciler Üyesi Mimar Filiz Bahar inşaat işinin çok fazla paydaşı olduğunu ve herkesin üzerine düşen dersi almadı gerektiğini kaydederek, “Mimarlar ve müteahhitler olarak bu işin çok fazla paydaşı var, hepimiz kendimize düşen dersi almalıyız. İnşaat yapımının aşamaları vardır. Bunun donanımlı personellerle gerçekleştirilmesi gerekir. Bu ülkede bu işi ne yazık ki herkes yapabiliyor. Ben bunun eğitimini aldım ancak eğitimi olmayan birçok insan inşaat projelerinde görev alabiliyor. Bu da hatalı yapıların yapılmasına sebep oluyor ve insanları öldürüyor” dedi. “Denetimi yapacak kişi seçilememeli”
Çanakkale Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Birce Bilici Şimşek ise, “Müteahhitlik birçok ekibin bir araya gelip oluşturduğu bir organizasyon ve bu organizasyon içinde de her şeyin çok sağlam işlemesi gerekiyor hiçbir şey aksamamalı. Burada bize düşen yapı denetimlerinin çalıştırdığı insanların gerçekten kalifiye olmasına dikkat etmeliyiz. Parasal ilişkiler işlememeli. Denetimi yapacak kişi seçilememeli. İnşaatın başına her alanda konusunda uzman kişilerin görevlendirilmesi ve imzacılığın ortadan kalkması gerekiyor. Daha önce 3 farklı kontrolden geçiyorlardı ancak şu an yasada bir karşılığı olmadığı için bu uygulama gerçekleştirilmiyor” ifadelerini kullandı.
Çanakkale olarak bu konuda bir dezavantajımız ve bir de avantajımız var. Dezavantajımız şudur; Çanakkale, hepinizin bildiği gibi 1. dereceden deprem bölgesindedir. Maden Tetkik Arama’nın güncellenen diri fay haritası da bunu göstermektedir. Prof. Naci Görür, şimdi de Çanakkale ve Bursa’ya dikkat çekmektedir. ÇOMÜ’den emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, yıllardır Çanakkale fayını vurgulamaktadır. ÇOMÜ Deprem Araştırma Uygulama Merkezi de bu konuda sürekli ikazlar yapmaktadır. Ekleyerek ifade edeyim ki; Çanakkale 2021 Afet Risk Azaltma Planına göre depremle birlikte, zemin sıvılaşmasına da dikkat çekilmektedir. Görünen o ki zeminimiz, olası bir depremi daha da büyütme özelliğine sahiptir. Bu ikazlar bizi korkutmalı mıdır? Japonya’da yılda 1500 deprem oluyor, ama endişe etmiyorlar. Son 20 yılda 6 ve üzeri şiddetinde en az 28 deprem yaşadılar. Ama can kaybı yaşamadılar. Çünkü biliyorlar ve çünkü biliyoruz ki; deprem değil, bina öldürür, deprem değil, ihmal öldürür, deprem değil, cehalet öldürür! Bu toprakları terk edemeyeceğimize göre, bu topraklarda binaları sağlam, kamuyu ve halkı da bilinçli yapmaya mecburuz. İşte Çanakkale’nin avantajı tam da buradadır. Çanakkale’nin avantajı depreme dayanıklı zeminlerinin de var olmasıdır. Çanakkale’nin avantajı, eskiye nazaran inşa bilgi ve birikimi ile kaliteli iş çıkarma performansını artıran insan gücünün artık daha fazla olmasıdır. Müteahhitin de iyisi ve kötüsü var
Çanakkale’de konut sektörü son zamanlarda çok başarılı işler çıkarmıştır. Kaliteli malzeme kullanımı çok yaygındır. Projelere uygunluk üst seviyededir. Kiriş ve kolon performansları iyidir. Bina sağlamlığı ve depreme dayanıklılık performansları yüksektir. Bugün Çanakkale’de birçok proje var ki, her türlü sağlamlık testinden çok başarıyla geçebilmektedir. Lakin şunu da vurgulamalıyım ki, Şu anda kötü bir müteahitlik algısı oluşmuştur. Her meslekte, meslek ilke ve değerlerine, insanlık vicdanına uygun olmayan insanlar vardır. Esnafın hepsi iyi olsa dün ahilik, bugün Tüketici Hakem Heyetleri olmazdı. Doktorların hepsinin iyi olacağına inanılsa Hipokrat yemini olmazdı. Hak arayan Avukatlar için Avukatlık Kanunu, hâkimi ve savcısı için HSK olmazdı. Her meslekte iyiler ve kötüler var. Müteahhitin de iyisi ve kötüsü var. Her mesleğin, etik ve ilkelerine uygun davranmayanları lanetliyoruz. Ama bilinsin ki müteahitin sorumluluk ortağı çoktur. İmar durum belgesini veren belediyedir, zemin uygunluk belgesini sunan jeofizik mühendisidir, çizimi yapan mimardır, statik projeyi hazırlayan inşaat mühendisidir, yapı ruhsatı veren yerel yönetimlerdir, kontrol eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı yapı denetim şirketidir, kontrolü İmar Müdürlüğü yapar. Bunun demir boyutunda haddehanesi var, çimento boyutunda fabrikası var, oturum belgesini veren belediyesi var, şantiye şefi var, makine mühendisi var, var da var! İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun
Kabahatliler en ağır cezalara çarptırılsın. İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun. Ama ne olursa olsun bir an önce olsun. Bugün Çanakkale için hayırlı işler yapma zamanıdır. Ama bunu bugün yapma zamanıdır. Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Hayırlı işleri yarına bırakamayız, bakarsınız yarın olur, ama biz olamayız. Olası bir krizi ertelemek için zaman o kadar bol değildir. Gelin oturalım konuşalım, çözelim diyoruz. Meclisimizin desteği, odamızın gücüyle taraflar olarak oturalım, önerilerimizi paylaşalım istiyoruz. Kentsel dönüşümde baskı yaratalım diyoruz. Yeni ve sağlam zeminli imar alanları için, daha iyi binalar için çabalayalım istiyoruz. Tekrar bir döngüye girmeyelim isteğiyle... Bu sözlerimi bugün tarihe not düşüyorum” şeklinde konuştu. “Eğitimi olmayan birçok insan inşaat projelerinde görev alabiliyor”
Çanakkale Kadın Girişimciler Üyesi Mimar Filiz Bahar inşaat işinin çok fazla paydaşı olduğunu ve herkesin üzerine düşen dersi almadı gerektiğini kaydederek, “Mimarlar ve müteahhitler olarak bu işin çok fazla paydaşı var, hepimiz kendimize düşen dersi almalıyız. İnşaat yapımının aşamaları vardır. Bunun donanımlı personellerle gerçekleştirilmesi gerekir. Bu ülkede bu işi ne yazık ki herkes yapabiliyor. Ben bunun eğitimini aldım ancak eğitimi olmayan birçok insan inşaat projelerinde görev alabiliyor. Bu da hatalı yapıların yapılmasına sebep oluyor ve insanları öldürüyor” dedi. “Denetimi yapacak kişi seçilememeli”
Çanakkale Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Birce Bilici Şimşek ise, “Müteahhitlik birçok ekibin bir araya gelip oluşturduğu bir organizasyon ve bu organizasyon içinde de her şeyin çok sağlam işlemesi gerekiyor hiçbir şey aksamamalı. Burada bize düşen yapı denetimlerinin çalıştırdığı insanların gerçekten kalifiye olmasına dikkat etmeliyiz. Parasal ilişkiler işlememeli. Denetimi yapacak kişi seçilememeli. İnşaatın başına her alanda konusunda uzman kişilerin görevlendirilmesi ve imzacılığın ortadan kalkması gerekiyor. Daha önce 3 farklı kontrolden geçiyorlardı ancak şu an yasada bir karşılığı olmadığı için bu uygulama gerçekleştirilmiyor” ifadelerini kullandı.