Defol

Beklenen isim açıklandı. Muharrem İnce. Ben şaşırmadım doğrusu. Kasetle gelen, satılık kalemle koltuğunu sağlamlamaya çalışıyor. Kongre sürecinde ki CHP kendi içerisinde ki muhalif kanada çalım atmaya çalışıyor. Rahmi Turan ilk yazıyı yazdığında da aklıselim herkes bu yorumu yaptı zaten. Kongrede Kılıçdaroğlu’nun muhtemel rakibi Muharrem İnce delegelerin önüne “yavuz hırsız” temsili ile çıkartıldı. Mal meydanda ve artık Kemal Kılıçdaroğlu için söylenebilir; “KRAL ÇIPLAK, KRAL ÇIPLAK”.
Böylesi iğrenç bir entrikayı ATATÜRK’ün partisi olduğunu iddia eden bir siyasi oluşumda görmek gerçekten iğrenç. Bu gün CHP’nin başında bulunan Genel Başkan’ın nasıl o makama geldiğini bilmeyenimiz var mı ki? Yok elbette, hep beraber “kaset” operasyonunu dizi film izler gibi takip ettik. Şimdi de bu olay. İşin ilginç yanı, CHP kendi seçmenini bu kadar aleni bir komploya inandırabileceğini düşünüyor. Yani CHP seçmeni çok basit bir zekaya sahip parti yöneticilerine göre. Bence hiç değil, yanlış düşünüyorlar. Rahmi Turan’ın yazısı sonrası hangi CHP sempatizanı ile konuşsam aynı fikirde birleştiklerini gördüm; “bu bir by Kemal organizayonudur!”. İddialarda yer alan kişinin kim olduğunu merak dahi etmiyorlardı, Kılıçdaroğlu’na yakıştıramadıklarını söylemekteydiler.
Ak Parti kanadı ise iyiden iyiye şaşkındı bu köşe yazısına. Kemal Kılıçdaroğlu gibi seçim kaybetme galibi bir CHP genel başkanını niçin istemesinler ki? Ak Parti için Kemal Kılıçdaroğlu gibi yüzde yirmi beş seçim hedefi olan bir genel başkan biçilmiş kaftandır. Kemal Kılıçdaroğlu öyle bir genel başkan ki; Cumhurbaşkanlığı seçimine girmedi bile, seçimi kaybedeceğinden emindi çünkü ve aday gösterdiği Muharrem İnce partiden de daha fazla bir oy oranına ulaşarak aslında CHP’nin nerede yanlış yaptığını ortaya koymayı başarmıştı. İşte şimdi yine aynı Muharrem İnce CHP genel başkanlığına aday olacaktı ve önünü kesmek için CHP yandaşı medyanın kukla kalemşörü ile bir tezgah kurdular, Muharrem İnce bu tezgah ile CHP tabanında Recep Tayyip Erdoğan’ın Chp içerisinde ki projesi olarak lanse edilecekti. Görüntü bu.
Bu dakikadan sonra benim CHP’den bir isteğim var. Artık Mustafa Kemal ATATÜRK ismini kullanmasınlar. Ulu önderin arkasına sığınarak iğrenç siyasetlerini yapmasınlar. Düşsünler Atamın yakasından. 80 ihtilali sonrası kurulan bir CHP’nin Kemalist düşünce ile sadece “vitrin” anlamında birleştiği gerçeği artık ayyuka çıkmıştır. 2002 sonrası CHP’nin yaptıkları ortadayken, hiçbir manada Atatürk ile özdeşleşmeyen siyaset anlayışları meydandayken ağızlarından düşürmedikleri KEMALİZM kelimesinden “men” edilmeleri şarttır. Bu günkü mevcut CHP zihniyeti bir kez daha rakibi olan Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürmüştür.
Bu andan itibaren Muharrem İnce’nin nasıl bir yol izleyeceği de önemli. Parti içerisinde aktif siyaset yaparak “mücadeleye devam” da diyebilir, yeni bir siyasi parti kurarak CHP içerinde bölünmeye sebep de olabilir. Ancak ismi açıklandığında yaşadığı kızgınlığı attığı twitlerden anlaşılan İNCE’nin suskun kalmayacağı ve bu olayı yapanın yanına “kar” olarak bırakmayacağı da anlaşıldı.
Bir kez daha söylüyorum, ATATÜRK’ün etrafından defol sahte CHP.