Değişim!

Binmez ve sürmezsen değişmez, değişmezsen gelişemezsin!
Daha hızlı koşmak, daha hızlı yazmak, daha iyi okumak, daha seri üretmek… İnsanın doğasında var evet. Gelişim için bu şart. Peki ya gelişmek için? Her gün sadece kısıtlı bir süre içerisinde kısa bir yolculukla ulaştığımız işlerimiz, evlerimiz, devamlılık arz eden rutinimiz ve bunun dışına çıktığımızda huzursuz oluşumuz…
Yaşamın birçok alanında olduğu gibi trafik organizmasının içerisinde sıkı bir kullanıcı olmanın yolu emin olun daha çok kullanmak, daha çok yol yapmaktır. Aldığınız eğitim tecrübe kazanmadığınız sürece havada kalacak size ve hiçbirimize fayda sağlamayacaktır. Yaptığınız kilometreler omzunuzda taşıdığınız rütbeleriniz olacak, her yeni kilometrede üstesinden gelebildiğiniz yeni problemlerle karşılaştıkça, onları alt edebilmenin haklı gururunu yaşayacaksınız. Bilinçsiz yeterlilik düzeyine ulaşmak sanıldığı gibi sadece birkaç saatlik eğitimle olacak iş değildir! Eğitim evet sizi ve bakış açınızı değiştirir ancak sizi geliştiren eğitimden aldıklarınızı trafiğin gerçek karmaşası içerisinde uygulamak olacaktır.
bkz: '' Bilinçsiz Yeterlilik'' Güvenli Sürüş ve Biniş
Bir motokuryeyi ve uzun yol şoförünü normal bir binici ve sürücüden ayıran temel etmen budur. Onlar, işleri gereği yolda olup biteni o kadar özümseyerek yol alırlar ki, sizlerin çoğu zaman farkına varmadığınız hatalarınız engin tecrübeleri sayesinde tolore edilir. Satte 40 km ile en sağ şeritte giden kamyonu 50 km/saat ile sollayan bir kamyon, önünüzü kapattığı, sizi engellediği ve engellenmenin yarattığı öfke ile durumu değerlendiğiniz çok olmuştur. Oysa o kamyon 50 km/saat hıza ulaşmak için oldukça fazla efor harcadı, birkaç dakika bekliyor olmanız size çok şey kaybettirmediği gibi, kamyon şoförünün ivmelenme için harcadığı onca zamana katkı sağlamak için bir fırsatınız var. Gelişmek istiyorsanız, trafikte öfkelenmemeyi, öfkeliyseniz trafiğe dahil olmamayı öğrenmelisiniz...