DEĞİŞİMİN HIZI
İçinde yaşadığımız dünyanın değişiminin hızı bizi sadece şaşırtmakla kalmıyor aynı zamanda da deyim yerindeyse bazen sersemletiyor, bazen de çaresiz bırakıyor.
Örneğin günümüzde en çok talep gören 10 mesleğin bazılarının, bundan 15 yıl önce ancak adı biliniyordu. Bu durum, çocuklarımızı şu anda var olmayan işlerde çalışmaları, henüz icat edilmemiş teknolojileri kullanmaları ve bilmediğimiz problemleri çözmeleri için eğittiğimiz anlamına geliyor.
Günümüzde sadece sosyal medyada 1 dk. da paylaşılan bilgi miktarı akıl almaz boyuttadır. Smart Insights’ın bildirdiği rakamlara göre 2016 yılı için 1 dk. içinde Facebook’ta 3,3 milyon paylaşım yapılmış, YouTube’a 500 saatlik video yüklenmiş, Twitter’da 448,800 tweet atılmış, 29 milyon Whatsapp mesajı ve 149,513 e-mail gönderilmiş, Instagram’da 65,972 fotoğraf yayınlanmıştır.
Daha ilginç olan teknoloji alanındaki bilginin her iki yılda bir iki katına katlanması ve 4 yıllık teknik öğrenim gören öğrencilerin eğitimlerinin ilk yılında aldıkları bilgilerin, 3.sınıfa geldiklerinde güncelliğini kaybetmesidir.
Çocuklarımıza bir taraftan ait olduğumuz kültürün kimliğine ait özellikleri kazandırırken, diğer taraftan da küreselleşme sürecinin bir parçası olarak dünyadaki büyük ailenin bir üyesi olduklarını nasıl öğretebiliriz? Değişen dünya koşullarında etkin ve saygın bir yer edinmeleri için gerekli becerileri onlara nasıl kazandırabiliriz?
Bu amaçlara eğitim konusunda geçmişte yaptıklarımızı sürdürerek ulaşamayacağımız açıktır. Bu konuda ısrar etmek milyonlarca çocuğun eğitime, okula ve öğrenmeye karşı yabancılaşmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda da bu çocuklar kendilerini eğitim sisteminin dışına atmaktadır. Bundan 25 yıl öncesine kadar, eğitim sisteminin ve “büyük”lerin, bizim zihinlerimize işlediği mesaj şuydu: “Sıkı çalışırsan başarılı olursun… Yabancı dil öğren, yüksek tahsil yap… Üniversiteyi bitir, iş sahibi ol. Böylece geleceğin garanti olur ve saygın bir hayat yaşarsın.”
Bugünün gençleri, geleceğe giden yolda bir üniversite diplomasının işe yarayacağına ve diploma sahibi olmanın kendilerine saygın bir yaşam sunacak bir işi garanti edeceğine inanmıyorlar. Ayrıca diploma sahibi olmaya giden yolun, onları kendilerine ilginç gelen konulardan uzaklaştırdığını yaşayarak görüyor ve bunlardan vazgeçmek için katlanacakları özverinin de elde edecekleri sonuca değmeyeceğini düşünüyorlar.
Şu anda yürürlükte olan eğitim sistemi 19. yüzyılın ekonomik ihtiyaçlarına göre yapılandırılmıştır. Görüldüğü gibi, ülkemizde geçerli olan anlayışa bakarsak sorunların üzerini para örterek kapatma anlayışının değişmediğini, buna karşılık temel zihniyette bir değişikliğin yapılması gerektiğinin anlaşılamadığını söylemek yanlış olmaz. Çünkü bir sorunun çözülememesinin en büyük nedeni, doğru cevabın bulunamaması değil, doğru sorunun sorulamamasıdır.
AYFER ÖZDEMİR
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Bilinçaltı ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Astroloji Danışmanı
YAZARLAR
Yayınlanma: 02 Şubat 2021 - 10:00
Değişimin hızı
DEĞİŞİMİN HIZI İçinde yaşadığımız dünyanın değişiminin hızı bizi sadece şaşırtmakla kalmıyor aynı zamanda da deyim yerindeyse bazen sersemletiyor, bazen de çaresiz bırakıyor
YAZARLAR
02 Şubat 2021 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir