Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bolat, 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin yıl dönümü sebebiyle mesaj yayınladı.
Bolat, “Yaşadığımız bu afetler bize gösteriyor ki; ‘Deprem öldürmez, depreme karşı dayanıksız binalar öldürür’” şeklinde konuşarak böyle bir acının bir daha yaşanmamasını temenni etti.
17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi ardından çıkarılan 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu kapsamında 2019 yılında ilimizde 14 adet yapı denetim firmasının denetiminde yapılan yapı sayısı 3.772 olup toplam 2.357.918 m² dir. Müdürlüğümüz denetim elemanlarınca 2019 yılında 136 adet yapımı devam eden inşaatlara denetim yapılmıştır. İnşaatlarda kullanılan malzeme kalitesinin artırılması amacıyla Piyasa Gözetimi Denetimi kapsamında 79 adet taze beton denetim yapılmış, ayrıca bu kapsamda yapı malzemesi üreticilerine 97 adet belge denetimi yapılmıştır.
Vatandaşlarımız binalarımızın estetik görünüşlerinden önce depremlere karşı dayanıklılık durumu üzerinde durmaları gerekir.
Ülke topraklarımızın %93’ü, nüfusumuzun % 98’i, sanayi kuruluşlarının %98’i deprem bölgeleri içinde yer alıyor. 20 yıl önce bugün meydana gelmiş, 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden farklı ölçülerde etkilenmiştir. Bu nedenle Ülkemizin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli afet olaylardan biridir.
1999 Marmara Depremi gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar sosyolojik etki açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuş, toplumun moralini olumsuz yönde etkilemiştir.
Aktif bir deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde çok kısa denebilecek zaman aralıkları içerisinde yıkıcı depremler meydana gelmiştir. Bu yıkıcı depremler eski çağlardan beri büyük coğrafi değişikliklere ve zararlara sebep olmuştur. Özellikle son yüz yıl içerisinde meydana gelen yıkıcı depremlerden sonra binaların yapımına çeşitli kurallar getirilmeye çalışılmış ve bunlar afet yönetmelikleri ve teknik kurallar olarak ortaya konulmuştur. Teknoloji geliştikçe ve depremlerden dolayı meydana gelen can ve mal kayıpları arttıkça bu yönetmelikler güncellenmiştir.
Depreme dayanıklı çağdaş norm ve standartlarda yapı üretmek, yapıda can ve mal güvenliğini sağlamak, ekonomik ve sosyal kayıpları azaltmak, yapıların kalitelerini artırmak, ekonomik ömürlerini uzatmak, bakım ve onarım giderlerini azaltmak, yapım ve denetim sistemi içerisinde görev almış yapı müteahhidi, proje müellifi, laboratuvar görevlileri, yapı denetim kuruluşları ve denetçi mühendis ve denetçi mimar gibi yapı sorumlularına etkin görev, yetki ve sorumluluklar vermek, mühendislikte uzmanlaşma kavramı getirilerek mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin kalitesini yükseltmek, yapılaşma süreci içerisinde kanun denetiminin etkinliğini artırmak, bina yaptıran veya satın alan kişilerin kusurlu yapımlar nedeniyle uğrayacakları can ve mal kayıplarını azaltmak, inşaat sektöründe tüketici bilincini geliştirmek ve tüketiciyi korumak, inşaat sürecinde kusur işleyenlere karşı yaptırımları etkili şekilde uygulamak ve Devletin hukuk ve adalet düzenine olan inanç ve güveni artırmak amaçlarıyla Bakanlığımızca 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanları Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun yürürlüğe girmiş olup bu konuda hayli mesafe kaydedilmiş, İl Müdürlüğümüzce takibi ve denetimi yapılmaktadır.
Deprem anında zarar ve ziyanın daha da artmasını önlemek için İmar mevzuatına göre imar planı yapmaya yetkili tüm kurumlara da önemli görevler düşmektedir. Kentsel dönüşüm ve mekânsal değişim, ilgili kurumların, yerel yönetimlerin ve kentteki yaşayanların topyekûn verecekleri destekleri ölçüsünde başarıya ulaşma şansı olacaktır. Arazide dere yataklarını, heyelan alanlarını korumalı, buralara bina yapılmasını engellemeliyiz. Kentsel dönüşümü en iyi şekilde değerlendirip güvensiz ve düzensiz yapı stoklarından kurtulmamız gerekir. Kentsel dönüşümün başarılı olması için tüm kamuoyunun destek vermesi gerekmektedir.
Tarih boyunca ülkemiz deprem afetlerinden büyük yıkım ve zarar görmüştür. Bu yıkımlardan gerekli dersleri çıkarmalı, yasa ve yönetmeliklerin yaptırım ve uygulama koşullarına hep birlikte uymalıyız. Deprem öncesi ve deprem sonrası yapılması gerekenlerle ilgili her türlü bilgiye hâkim olmalıyız. Aksi halde meydana gelen afetler yalnızca hatıralarda kalan tarihsel vakalardan ibaret olur.
Kısaca insanı deprem değil insan eli ile yapılmış çürük binalar öldürür. Bu müessif durumu yaşamamak için sağlıklı, denetimi iyi yapılmış, yapının her aşaması mühendislik hizmeti almış binaları yaşam yuvalarımız yapalım. Geç kalmadan riskli binalardan kurtulalım.
Bugüne kadar her türlü afet ve depremlerde yaşamını kaybetmiş olan yurttaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Vatandaşlarımızdan projesiz, denetimsiz bina yaptırmamalarını, bina satın alırken hassas davranmalarını, bu konularda daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Yüce Allahtan ülkemizi bir daha böyle acılardan muhafaza etmesini diliyorum.
GÜNDEM
Yayınlanma: 17 Ağustos 2019 - 11:07
"Deprem öldürmez, dayanıksız binalar öldürür"
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Bolat, 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin yıl dönümü sebebiyle mesaj yayınladı
GÜNDEM
17 Ağustos 2019 - 11:07