İstanbul'da tekstil sektöründe çalışan Derya Demircan, doğaya ve arıcılığa duyduğu ilgiyle yeni bir yolculuğa çıktı. Arıcılık ve apiterapi üzerine eğitimler aldıktan sonra Türkiye'nin en kaliteli balını üretmek için en uygun bölgeyi aramaya başladı. Siirt Pervari, Bitlis Hizan, Artvin Macahel, Karadeniz Anzer ve Çanakkale Kazdağları gibi önemli bal üretim merkezlerini tek tek gezdi, numuneler topladı ve analiz yaptırdı. Sonuçlar, Türkiye’nin en yüksek prolin ve antioksidan değerine sahip balının Kazdağları’ndan çıktığını gösterdi. Bunun üzerine Demircan, arıcılık faaliyetlerini Kazdağları’nın eteklerindeki Bayramiç’te kurduğu çiftlikte sürdürmeye karar verdi.
Köyüne Dön Projesi ile Arıcılığa Adım Attı
2018 yılında Tarım Bakanlığı’nın “Köyüne Dön Projesi” kapsamında aldığı destekle arıcılık faaliyetlerine başlayan Demircan, 50 kovanla başladığı işini büyüterek bugün 250 kovana ulaştı. Ürettiği balların yüksek kalitesi sayesinde kısa sürede sektörde dikkat çeken bir isim oldu.
Kadın girişimciliğine örnek olan başarı hikayesi, Cumhurbaşkanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen “Kadınlarla Yükselen Türkiye” temalı iftar programına katıldı. Demircan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile bir araya gelerek girişimcilik hikayesini paylaştı.
"Bittim dediğim yerde devletim başlangıcım oldu"
İftar programında duygularını dile getiren Derya Demircan, devlet desteği sayesinde hayalini gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi:
"Kazdağları eteklerindeki çiftliğimizi satın alıp 2018 yılında Tarım Bakanlığı’mızın hazırladığı 'Köyüne Dön Projesi'ne başvurduk. Bakanlığın sunduğu destekle doğada yaşama hayalime bir adım daha yaklaştım. 50 kovanla başladığım arıcılık yolculuğunda bugün 250 kovana ulaştım. Kazdağları’ndaki çiftliğimde Türkiye’nin antioksidan ve prolin derecesi en yüksek ballarını üretiyorum. 'Bittim' dediğim yerde devletim 'başlangıcım' oldu. Bana bu fırsatı sundu ve küçük bir maceradan gurur duyulacak bir başarı hikayesi doğdu. Bu hikayeyi yazmama vesile olan devletime sonsuz şükranlarımı sunuyorum.”
“Kadın varsa gelecek var”
Kadın girişimciliğinin önemine vurgu yapan Demircan, kadının toplumsal kalkınmada oynadığı rolün altını çizdi:
"Kadın, toplumun en güçlü ve birleştirici unsurlarından biridir. Kadının içinde olmadığı hiçbir sosyo-kültürel hareket bugüne kadar başarılı olamamıştır. O yüzden kadın varsa demokrasi var, kadın varsa gelecek var, kadın varsa üretim var. Kadın varlığını, dar kalıplara sıkıştıran tüm klişeleri elimizin tersiyle itmenin zamanı geldi. Kadın, tarlayı sürerken de, çocuğunu yetiştirirken de, ailesini ayakta tutarken de üretendir. Hayatın ağır yüklerini taşıyan, elinin emeğini gözünün nuru ile birleştiren tüm kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü kutluyorum."
Arıcılıkta doğal üretime ve kaliteye odaklanan Demircan, Kazdağları'nda başlattığı bu serüvenle hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de kadın girişimciler için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
HABER MERKEZİ