CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Meclis komisyonunda yaptığı konuşmada ülkedeki adalet sorununa dikkat çekti. Erkek, “Adalete güveni yükseltmemiz lazım çünkü devletin temeli adalet. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybedince adalet çürüyor, devletin temeli çürüyor ve gerçek beka sorunu bizce bu” dedi.
“Cumhurbaşkanı yürütmeyi temsil ediyor tek başına ve Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa’nın birçok hükmüyle çatışır bir şekilde partisinin de genel başkanı oldu. Mesela, parti genel başkanı olmak “Başlangıç” kısmında yer alan kuvvetler ayrılığı vurgusuyla çelişiyor, tarafsızlık yeminiyle çelişiyor, “devleti ve milleti temsil eder.” hükmünü içeren maddeyle çelişiyor ama oldu. Olunca neler oldu yargı açısından? Şimdi, adli yargı, adli yıl açılışları bir siyasi parti genel başkanının huzurunda yapılıyor, hâkim savcı kuraları bir siyasi parti genel başkanının huzurunda çekiliyor, atamalarda Hâkimler ve Savcılar Kurulu olsun, Anayasa Mahkemesi olsun dolaylı yönden YSK, birçok atamada bir siyasi parti genel başkanının, yürütmenin tek başına çok ciddi ağırlığı var. O zaman bu tabloyu görünce vatandaş yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna inanmıyor. İnanmıyor, onun için adalete olan güven çok aşağıya çekildi. Bunları niye paylaşıyorum? Bu komisyonun görevi o kadar önemli ki en azından yasama organı olarak yürütmeye karşı bir denge kurabilme imkânı var, bir parçacık da olsa bir denge kurabilme imkânı var. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı çok zedelendi.” “ADALETE GÜVENİ YÜKSELTMEMİZ LAZIM”
“Bunu bir parça da olsa onarmak zorundayız. Onarmak zorundayız. İşte, niye bu sistem vurgusunu yapıyorum? Biz, biliyorsunuz “güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyoruz. Bugün, mesela dünyada hukukun üstünlüğü endeksinde ilk 10 ülkeye bakın, tamamı parlamenter sistemle yönetiliyor. Sistem çok önemli, bu sistemle Türkiye yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayamaz, sağlaması da mümkün değil. Şunu yapmamız çok önemli karma komisyon olarak, Meclis olarak, yasama organı olarak özellikle karma komisyon, adayları belirlerken mutlaka ve mutlaka çoğulculuğu, açıklığı ve liyakati gösterecek yöntemler belirlemeli, öyle çalışmalı. Hem esas komisyon hem alt komisyon çünkü bunu sağlayamazsak yani bu çoğulculuğu, liyakati, açıklığı, samimiyeti sağlayamazsak en büyük zararı yine yargıya vereceğiz. Adalete güveni yükseltmemiz lazım çünkü devletin temeli adalet. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybedince adalet çürüyor, devletin temeli çürüyor ve gerçek beka sorunu bizce bu.” “BUNDAN EN BÜYÜK YARARI YARGI GÖRÜR”
“O yüzden alt komisyon oluşturulurken mutlaka ve mutlaka burada üyesi olan tüm partilerin temsilcileri olmalı. Alt komisyon büyük bir titizlikle çalışmalı. Uzlaşma sayılarda değil, doğru adayların belirlenmesinde. Umarım karma komisyonumuz gerçekten nitelikli bir çalışmayla, ciddi bir çalışmayla ve uzlaşmayla doğru adayları tespit eder çünkü bundan en büyük yararı yargı görür. Karma komisyonda adayların uzlaşmayla belirlenmesi yargıyı da bir parça rahatlatır öbür türlü çok tartışmalı ortamlar bir Hâkimler ve Savcılar Kurulunun belirlenmesi memlekete bunun bir faydası yok.”
“Cumhurbaşkanı yürütmeyi temsil ediyor tek başına ve Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa’nın birçok hükmüyle çatışır bir şekilde partisinin de genel başkanı oldu. Mesela, parti genel başkanı olmak “Başlangıç” kısmında yer alan kuvvetler ayrılığı vurgusuyla çelişiyor, tarafsızlık yeminiyle çelişiyor, “devleti ve milleti temsil eder.” hükmünü içeren maddeyle çelişiyor ama oldu. Olunca neler oldu yargı açısından? Şimdi, adli yargı, adli yıl açılışları bir siyasi parti genel başkanının huzurunda yapılıyor, hâkim savcı kuraları bir siyasi parti genel başkanının huzurunda çekiliyor, atamalarda Hâkimler ve Savcılar Kurulu olsun, Anayasa Mahkemesi olsun dolaylı yönden YSK, birçok atamada bir siyasi parti genel başkanının, yürütmenin tek başına çok ciddi ağırlığı var. O zaman bu tabloyu görünce vatandaş yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna inanmıyor. İnanmıyor, onun için adalete olan güven çok aşağıya çekildi. Bunları niye paylaşıyorum? Bu komisyonun görevi o kadar önemli ki en azından yasama organı olarak yürütmeye karşı bir denge kurabilme imkânı var, bir parçacık da olsa bir denge kurabilme imkânı var. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı çok zedelendi.” “ADALETE GÜVENİ YÜKSELTMEMİZ LAZIM”
“Bunu bir parça da olsa onarmak zorundayız. Onarmak zorundayız. İşte, niye bu sistem vurgusunu yapıyorum? Biz, biliyorsunuz “güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyoruz. Bugün, mesela dünyada hukukun üstünlüğü endeksinde ilk 10 ülkeye bakın, tamamı parlamenter sistemle yönetiliyor. Sistem çok önemli, bu sistemle Türkiye yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayamaz, sağlaması da mümkün değil. Şunu yapmamız çok önemli karma komisyon olarak, Meclis olarak, yasama organı olarak özellikle karma komisyon, adayları belirlerken mutlaka ve mutlaka çoğulculuğu, açıklığı ve liyakati gösterecek yöntemler belirlemeli, öyle çalışmalı. Hem esas komisyon hem alt komisyon çünkü bunu sağlayamazsak yani bu çoğulculuğu, liyakati, açıklığı, samimiyeti sağlayamazsak en büyük zararı yine yargıya vereceğiz. Adalete güveni yükseltmemiz lazım çünkü devletin temeli adalet. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybedince adalet çürüyor, devletin temeli çürüyor ve gerçek beka sorunu bizce bu.” “BUNDAN EN BÜYÜK YARARI YARGI GÖRÜR”
“O yüzden alt komisyon oluşturulurken mutlaka ve mutlaka burada üyesi olan tüm partilerin temsilcileri olmalı. Alt komisyon büyük bir titizlikle çalışmalı. Uzlaşma sayılarda değil, doğru adayların belirlenmesinde. Umarım karma komisyonumuz gerçekten nitelikli bir çalışmayla, ciddi bir çalışmayla ve uzlaşmayla doğru adayları tespit eder çünkü bundan en büyük yararı yargı görür. Karma komisyonda adayların uzlaşmayla belirlenmesi yargıyı da bir parça rahatlatır öbür türlü çok tartışmalı ortamlar bir Hâkimler ve Savcılar Kurulunun belirlenmesi memlekete bunun bir faydası yok.”