İnsanoğlu açıklayamadığı olaylara karşı kendisini koruduğuna inandığı Tanrı kavramını daha yerleşik hayata geçmeden önce keşfetti. Doğa olaylarını açıklayamıyordu, korkuyordu ölüyordu, güneş ve ay tutulmaları, depremler, sel felaketlerinin neden olduğunu açıklayamıyordu. Yoksa gizli bir güç kendisini yok etmeye mi çalışıyordu. Güneşi, ayı, ateşi kutsallaştırdı. Eğer ona avladığı etten pay verirse ya da kurban keserse kendisine bir zarar gelmeyeceğini kanıtsadı ve tapınma genlerine kadar işledi. Binlerce yıl tanrı kavramıyla yaşadı. Tanrı için savaştı öldürdü öldü. Yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde artık birçok olay bilimsel olarak açıklanabiliyor. Hatta binlerce yıl sonra ayın, yıldızların gezegenlerim konumları hesaplanabiliyor.
Tanrı her şeyi bilir, her şeyi görür yanlış hareketleri günah iyi şeyleri sevap listesine yazar ve öteki dünyadaki hayali yaşam formunda cezanı verir. Artık bunlara inananlar her geçen gün azalıyor. Artık her şeyi gören ve bilen Tanrı yerini ‘Dijital Tanrı’ ya bıraktı. İnternet denilen bu dijital tanrı her şeyi biliyor, herkesi görüyor, her hareketi izliyor ve depoluyor.
Günümüzde sosyal medyayı kullanmayan hemen hemen yoktur. Özellikle gençler akıllı telefonlarını bir an olsun elinden düşürmüyor. Sosyal medya mecralar için içerik üretmeyen kişi sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Sosyal Medyanın popülerleşmeye yeni yeni başladığı dönemlerde genç nüfusun daha çok kullandığı bu uygulamalar, artık orta yaş ve ötesinde de yaygınlaşmış durumda. Peki o paylaşılan fotoğraflar, videolar ve diğer bilgiler nereye gidiyor veya nerelerde saklanıyor? Yaptığımız her bir paylaşım, hatta internetten satın aldığımız her bir ürün, sokak kamerasının önünden geçerken bizi kayda alan kamera görüntüleri depolanıyor.
Bütün hafızamız hatıralarımız dijital ortamda saklı. O ortamı da başkaları kullanabiliyor. Görebiliyor, izleyebiliyor müdahale edebiliyor. Kendimize ait pek özel anımız yok artık. Birini mi arıyorsunuz. Aradığınız kişi, herhangi bir zamanda internet kullanmış ise, bir sosyal platforma üye olmuşsa, herhangi bir haberde adı geçmiş ise, mail adresi almışsa ona ulaşmanız ve izini sürmeniz çok kolay. Dijital Tanrı her bilgiyi saklıyor, sadece belirli kişilerin erişimine izin veriyor. Eğer bir gün internet sistemi çökerse özellikle genç neslin bütün anıları, hatıraları, bilgileri hafızası yok olup gidecek. Birçok kişi akıllı telefonu ile çektiği videoları sadece sosyal medya platformlarında saklıyor. Çektiği fotoğrafları bir fotoğraf stüdyosuna gidip bastırmıyor. Vesikalık fotoğraf bile tarih oldu artık. Bu çağın hafızası artık Dijital Tanrı’da.
Sosyal medya platformları çıkardıkları yeni eğlenceli uygulamalar ile kişi verilerini kopyalıyor. Bazı platformların devletlerin gizli teşkilatlarına bilgi verdiği biliniyor. Aslında hiçbir şey silinmiyor ve yok olmuyor. Milyarlarca kişi verilerinin uzayda saklandığı bir platform oluşturulduğu haberleri duyulmuştu. Akıllı telefonlara, son teknoloji ürünü elektronik cihazlara dinleme cihazları ve kamera yerleştirildiği söylentileri kişileri tedirgin etse de hiç kimse teknolojik gelişimlere sırtını dönemiyor. Bu çağda artık bir nevi Dijital Tanrı’nın köleleri olmuş durumdayız.
Dijital Tanrı internet ağının içinde varlığını sürdürüyor. Birçok kişi de internet bağımlısı olmuş durumda. İnternet bağımlılığı ya da saplantılı internet kullanımı bir dürtü kontrolü sorunudur. Bu haftaki yazımı internet bağımlılığının belirtilerine değinerek bitireceğim.
Belirtileri şöyle sıralayabiliriz; Her gün internette daha çok zaman geçirmeye başlamak. Planlandığı süreden daha uzun internette kalmak. Kullanımı uzatabilmek için, şimdi geleceğim, şu bitsin kalkacağım ya da önemli bir iş yapıyorum gibi an’ı geçiştirici cümleler kurarak yalan söylemek. Olumsuz duygularla baş edememe sonucu internette daha uzun kalmaya başlamak. İnternet sebebiyle bir buluşmayı, okulu veya hayatıyla ilgili fırsatları kaçırma ihtimaliyle karşı karşıya olmak veya kaçırmak. İnterneti kötü hislerden ve stres kaynaklarından kaçmak için kullanmak. İnternet kullanımı azaltmaya çalışmak ancak başarısız olmak.
YAZARLAR
Yayınlanma: 11 Haziran 2021 - 10:30
Dijital Tanrı
İnsanoğlu açıklayamadığı olaylara karşı kendisini koruduğuna inandığı Tanrı kavramını daha yerleşik hayata geçmeden önce keşfetti
YAZARLAR
11 Haziran 2021 - 10:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir